Her yaştan insanı etkileyen fakat akla yatkın otama şekilleri ile arama dibine alınabilen astım, zannedildiği kabil çocukluk rahatsızlığı değil sonraları da gelişebiliyor. Her sene olay sayısında artışın yaşandığı hastalıkla ait değerlendirmelerde mevcut İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nurten Elkin, akla yatkın otama şekilleri uygulanmazsa astım hastalarının günce hayat kalitelerinin düşebileceğini vurguladı.

“Dünyanın tek muhik astımı ağız ağıza ortadan kaldıran müşterek deva tedavisi yok”

Kronik müşterek akciğer rahatsızlığı adına aşina astım, bulaşan müşterek enfeksiyon değildir. Ancak astıma alerjenler, mesleki etkenler, duman mamulleri kullanımı, ev içi ve dışı iklim kirliliği, enfeksiyonlar, yukarı teneffüs yolu enfeksiyonu (nezle, sinüzit, koku alma organı polibi vs.), ruhsal faktörler, ilaçlar ve besinler kabil nice aktif fiil köken olabilmekte. Dünyanın tek muhik astımı ağız ağıza ortadan kaldıran müşterek deva tedavisi olmadığını tamlayan Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, Türkiye'de değme 12-13 yetişkinden birinde ve değme 7-8 çocuktan birinde astım rahatsızlığı görüldüğünü kaydederek, şunları söyledi:

“Hastalık tekrarlayan soluk darlığı, soluk alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste edisyon hissi ve öksürük kabil belirtilerle kendini gösterir. Astım tedavisinin maksadı hastalığın şikayetlerinin arama dibine katılması ve hastanın hayatını normale en yaklaşan halde bitmeme ettirilmesidir. Uygun deva tedavisinin verilmesi ile astım belirtileri arama dibine alınabilmektedir. Hastalığı başlatan etkenlerden sakınılması ve ilaçların akla yatkın ve derneşik kullanılması nispetle önemlidir.'' dedi.

Kilo kontrolü önemli

Yapılan incelemelerde hastaların ilaçlarını doktorunun önerilmiş olduğu halde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilogram vermesinin, dosdoğru ve kararlı beslenmenin, derneşik idman yapmanın, solunan düzlem havasını bembeyaz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı göstermekte. Yüzde 30-40 oranında astımlı hastada obezite bulunduğunu bildirilmekte ve kibarlaşmak çor kontrolünü düzeltebilmektedir. Elkin, obezitesi bulunan astımlı hastalarda hekim ve diyet uzmanı nezdinde kilogram vermeleri rahatsızlıkların seyrini müspet etkileyeceğini, incelemelerde sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilogram vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterdiğini belirtti.

Astımınız var ise bunlardan ırak durun

Halk ortada akla yatkın sanılan nice yanlışın olduğuna yer veren Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, başta astım hastalarının ilgi etmesi gerekenleri şöyleki sıraladı:

"1- Ev ve ofislerde havalandırılma artırılmalı.

2- Ev tozu ve akarlarından korunulmalı, ev işi yaparken peçe kullanılmalı.

3- Evcil hayvanlarla dek kurulması muhik peçe takılmalı.

4- Mevsim geçişlerinde polenden sakınmak düşüncesince gündüz gözlüğü ve peçe kullanması boşlama edilmemeli.

5- Hastanın sigara dumanı ile teması önlenmeli.

6- Soba, fırın yakıtları, kebap yağ, göz spreyi, boya ve ciladan kaynaklı gazlardan kaçınılmalı, bu çeşit ortamlarda bulunulduğu hallerde göz müşterek güzel havalandırılmalıdır.

7- Astım hastalarında, çor arama altındaysa egzersizler ve ayrıca ağırbaşlı sporlar bile yapılabilir.

8- Astım ilaçlarının bağımlılık meydana getirdiği fikri ağız ağıza kusur olup, otama geçer not tek ilacın bağımlılık müspet tesiri bulunmamaktadır. İlaçlar bırakıldığı devir da hasta tek mahrumiyet çekmez.

9- Ev zarfında doğruluk maddelerinde tuzruhu ve çamaşır suyu kabil tırmalanma edici maddeler kullanılmamalıdır.

Astımın otama ile arama dibine alınabildiğini tamlayan Dr. Öğr. Üyesi Elkin, oluşturucu ve riziko faktörlerinden ırak kalınması durumunda, mukteza koruyan önlemlerin katılması ve hastanın tedaviye uyumunun artırılmasıyla hastalığın seyrinde ehemmiyetli gelişmeler oluşabileciğini belirtti".

HABERİ SİTEDEN OKU...