Ankara
Resmi Gazetenin bugünkü sayısında piyasaya çıkan karara göre, hususi bir şirkette etkin başvurucunun, bir iş arkadaşı ile meydana getirdiği el telefonu yazışmalarının çalıştıran çeşidinden incelenmesi sonucu, haberleşme içerikleri esbabımucibe gösterilerek iş sözleşmesi feshedildi.
Feshin nahak bulunduğunu encam devam eden başvurucu, işe iadeli davası açtı fakat mahkemece davanın reddine değişmeyen verildi. Bunun üstünde başvurucu, hususi yaşama hürmet hakkı ile enformasyon hürriyetinin ihlal edilmiş yer aldığı tez ederek AYM'ye bireysel müracaatta bulundu.
Başvuruyu inceleyici Yüksek Mahkeme, hususi yaşama hürmet hakkı ile enformasyon hürriyetinin ihlal edildiğine değişmeyen verdi.
Kararın gerekçesinden
AYM'nin kararında, "Demokratik bir toplumda iletişimin denetlenmesi ve ferdî verilerin işlenmesi süreci transparan bir halde gerçekleştirilmeli ve bunun bir gereği namına da süreçle dayalı namına çalışanlar çalıştıran çeşidinden başlangıçta bilgilendirilmelidir." hükmüne toprak verildi.
Çalışanın asliye hak ve hürriyetlerine çalıştıran çeşidinden meydana getirilen müdahalenin, erişilmek maksut amaçla dayalı ve bu maksadı gerçekleştirmeye amelî olması gerektiğine ayraç edilen kararda, "Amacı aşacak biçimde sınırlama veya müdahaleye müsaade verilmemelidir." ifadeleri toprak aldı.
Başvurucunun, cep telefonundaki yazışmalarının incelenmesinin hususi avlu bölgesine ve enformasyon hürriyetine nahak bir dahil oluşturmasına karşın açmış yer aldığı işe iadeli ihtiyari davasında bu yönde bir belirleme yapılmadığı kaydedilen kararda, yazışmalarının, çalıştıran çeşidinden hukuka karşıt yöntemlerle elde edildiğini tez etmiş yer aldığı vurgulandı.
"İşverenin işçinin kullanımına maruz komünikasyon araçlarını denetlemesine bağlı namına 4857 önemli Kanun'da hususi bir organizasyon bulunmadığı görülmüştür." tespitine toprak maruz kararda, başvuru konusu vakada müracaatçı ile iş arkadaşı arasındaki mesajlaşmaların çalıştıran ve personelleri üstünde hususi görüşler içerdiği, muhteviyatında birtakım önemsiz düşürücü ifadelerin bulunmuş yer aldığı belirtildi.
Yüksek Mahkemenin şimdi evvel de benzeri başvurularda ihlal kararları verdiğine ayraç edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Mesajlaşma programlarının ferdî namına da kullanılabileceği gözetildiğinde bir başkasına ilişik bulunan cep telefonunun denetlenmesinin ve başvurucuya ilişik mesajların ele geçirilmesinin başvurucunun hususi yaşamının ve haberleşmesinin gizliğinin korunması mevzusundaki uygun beklentisine karşıt yer aldığı açıktır. Mahkemece bir başkasına ilişik cep telefonunda toprak düzlük yazışmaların ne suretle denetlendiğine, ileti içeriklerinin feshe destek alınmasının mukteza olup olmadığına ve başvurucunun hususi yaşamı ile haberleşmesine bulunan etkisine müteveccih rastgele bir kıymetlendirme yapılmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle hususi hususiyet iş ilişkilerinden doğan uyuşmazlığı karara bağlayan aşama mahkemeleri çeşidinden yukarıda tamlanan anayasal güvenceleri gözeten itinalı bir usa vurma yapılarak fazlalık yükümlülüklerin hesabına getirilmediği anlaşıldığından başvurucunun Anayasa'nın 20. maddesinde garanti dibine tahsil edilen hususi yaşama hürmet hakkı ile Anayasa'nın 22. maddesinde garanti dibine tahsil edilen enformasyon hürriyetinin ihlal edildiğine değişmeyen verilmesi gerekir."