Şarm El-Şeyh
Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde planlı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı'na eklenen FAO'da Tarımsal Araştırma Görevlisi ve Su Kaynakları Yönetimi Uzmanı Jean-Marc Faures, AA muhabirine açıklamada bulundu.
Orta Doğu'da rüçhan mesele: Su
Orta Doğu'da sonuç senelerde can alıcı bulunan su sıkıntısına yer veren Faures, "Su, ilkin Orta Doğu edinmek az daha dünyada rüçhan mesele. Her su ve sulama bakanı da irtibatlı şekilde size en iri probleminin ekincilik bulunduğunu söyleyecektir." dedi.
İklim değişikliğine ilişkin suyun azalması sorunundan ve Orta Doğu devletleri ilkin edinmek az daha şahısların gereksinimlerini karşılayabilecek oranda zirai istihsal yapılamadığından gır fail Faures, "Biz Orta Doğu'da yaşıyoruz. Bu semt hakkıyla kurak. Burası en aşırı su kıtlığının yaşandığı semt şekilde biliniyor. Haritaya baktığımızda bu bölgenin genellikle badiye bulunduğunu görüyoruz." diyerek konuştu.
Bölgede rahmet oranının da az bulunduğunu tamlayan Faures, kâffesi bu faktörlere ek şekilde hava değişikliğinin, elhak az bulunan su miktarını elan da azalttığını kaydetti.
FAO uzmanlarından Faures, açıklamasına şu şekilde bitmeme etti:
"Üretilebilecek besin miktarı ve beslenebilecek insanoğlu sayısına ilişkin şekilde bulunan su miktarı, besin güvenliği ile direkt ilişkili. Günde minimum dü litre su içmemiz gerekiyor ve yediğimiz gıdayı istihsal etmek düşüncesince 2 bin litre suya ihtiyacımız var.
Aslında Orta Doğu'da içmece suyu bulunmayan ancak besin üretimi düşüncesince ehliyetli su var. Bu kâffesi semt ülkelerinin kuma sorunu. Aynı sürede bu, su, besin ve ekincilik arasındaki ayrılmaz ilişki."
İklim değişikliğinin, su ve ekincilik üstündeki etkilerine yer veren Faures, besin üretiminin, su, iklim, arazi ve tohumla olduğunu, çiftçilerin bu işi yaparken iklimi asal aldığını söyledi.
Faures, hava değişikliğinden en aşırı dokunca görenlerin de gene çiftçiler bulunduğunu vurgulayarak, çiftçilerin, "Yine ayrımsız mahsulü yetiştirebilir miyim aksi taktirde ekimi bulunmayan fail aşırı faziletli indinde sıcaklıktan mı muzdarip olacağım? Ya da mahsulleri sulamamı kırıcı indinde su kıtlığı krizinden mi geçeceğim?" denli endişeler taşıdığını aktardı.
"Mesela Kuzey Afrika'da yağışların yüzdelik 12 azalması bekleniyor. Bu durumu, sulama düşüncesince beğenilen ırmak suyunda yüzdelik 30-40'lık indinde eksilme strateji edecek." diyen Faures su yapılmaksızın tarımın olamayacağını anlatım etti.
Gündemin "emisyonun azaltılmasından, ahenk sağlamaya" kayması
FAO'nun su krizi mevzusundaki savaşı ve bunun zirai istihsal üstündeki yansımalarına ayraç fail Faures, bu bağlamda su ve hava krizi çerçevesinde parlak enerjinin nite elde edileceği problemininin öne çıktığını kaydetti.
Faures, emisyonların azaltılmasıyla ilgilendiren kâffesi tartışmaların bundan sonra erke mevzularıyla irtibatlı bulunduğunu anlatım ederek, "Sonraki etapta özellik parlak erke kaynakları aramaktan, elan komplike indinde özellik bulunan nite ahenk sağlanacağı arayışına yöneldi." dedi.
Atmosfere giren karbon moleküllerinin sayılabileceğini, emisyonlarının ne derece azaltılması icap ettiğinin hesaplanabileceğini hatırlatan Faures, buna rağmen ahenk teriminin aşırı elan belgisiz ve komplike bulunduğunu aktardı.
Faures, "uyum", "iklim direnci", "kırılganlık" denli terimlerin hala hacısı hocası düşüncesince toy kavramlar olduğunu; amma velakin adaptasyonun suyla bilhassa de tarımla ilgilendiren bulunduğunu anlatım etti.
Su kıtlığı karşısında toptan koordinasyonun önemi
Su kıtlığıyla yüzleşmek, teşrikimesai ve eş güdüm süresince bu sorunlara hal bilmek yerine müesses katı aşırı arsıulusal kurumun varlığına ayraç fail Faures, bunlar ortada Uluslararası Kuru Tarım Alanları Araştırma Merkezi (ICARDA) ile Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsünün (IWMI) öne çıktığını kaydetti.
Faures, FAO'nun biraz sene geçmiş su problemininin çözümü kapsamında, bel kemiği maksadı beraberce idman bulunan "su kıtlığı girişimi" temasıyla indinde ortam oluşturduğuna dikkati çekerek, yukarıda belirtildiği denli ilgilendiren kurumlarla bu ortam üstünden enformasyon biçiminde olduklarını; sonunda çalışmaların tekrarından, oluşabilecek himmet israfından kaçındıklarını, repertuvar alışverişinde bulunduklarını söyledi.
COP27 denli açık katılımlı etkinlikler kapsamında da su ve ekincilik dalında etkin kurumlarla toplantılar yapıldığını kaydeden Faures, bu cins toplantılarda meydana getirilen düşünüm alışverişi, incelemelerin paylaşımı ve ortalık projelerinin değerlendirilmesiyle bu alandaki çalışmalardan bilgili olduklarını aktardı.
Önceliklerin belirlenmesi
Faures, hava krizi ve su kıtlığıyla savaşım dair FAO'nun uyguladığı planların yapılabilirlik istimara mekanizmalarına da ayraç ederek, "Sıkıntılar, müşkülat o derece aşırı ki bu meselelerin değerlendirilmesi dair hangisinin elan rüçhan bulunduğunun belirlenmesi gerekiyor." dedi.
Zamanın ve paranın hudutlu bulunduğunu kaydeden Faures, şunları kaydetti:
"Yüzleşmemiz müstelzim aşırı dava var. Burada kendimize şunları soruyoruz: Bu hastalıkların hepsiyle indinde arada mı savaşım etmeliyiz? Öncelikleri nite belirleyebiliriz? Çünkü gelişigüzel şeyi yapamıyor, yetiştiremiyoruz. Fakat amma velakin nereden başlayıp nereye akilane akıntı edeceğimizi bilmemiz gerekiyor."
Faures, bu durumun iri indinde dava oluşturduğunu vurgulayarak, gelişigüzel şeyin birbiriyle alışveriş biçiminde olduğunu; beslenme, pazar, su ve mahsulün aralarında deste bulunduğunu aktardı.
FAO yetkilisi, besiciliğe de değinerek, ekincilik sektöründe etkin katı aşırı karı düşüncesince bu alanın altın bulunduğunu ve bu yüzden besicilik dosyasının öncelikler listesine alındığını dile getirdi.