Gaziosmanpaşa'da Pazar sabahı sayaç 07.00 sıralarında Yıldıztabya Mahallesinde İsmail G., dini nikahlı benzeri Ayşegül G.'nin kalmış olduğu eve gelip gücün içeriye girmişti. Eve girmesiyle benzeri tarafından saldırıya uğrayan Ayşegül G. o esnada İçişleri Bakanlığının Kadın Destek Uygulamasını (KADES) arayarak polise ulaşıp iane istemişti. KADES uygulamasındaki çağrıyı meydan kolluk ekipleri endamsız müddette fenomen adına gelip asayiş önlemi almış, hususi akım ekipleri ise eve müteveccih dizi eylem düzenlemişti. Ayşegül G., hususi akım ekiplerinin operasyonunda İsmail G.'nin dirseğinden vurularak ruhsuz bir vaziyete getirilmesiyle kurtarılmıştı.
4 bebek anası yaşadığı dehşet anlarını anlattı.
Eşi tarafından silahla rehin alınan Ayşegül G., yaşadığı o bulut dolu anları İHA muhabirine anlattı. Daha ilkin de zedelenmek edildiğini kail Ayşegül G., “Gece başladı olay. Ben günlerdir haftalardır daim evdeyim hariç çıkmıyorum. Kızlar, arkadaşlarım, komşular zorladılar. Hatta evden çık iklim al sanarak de mülk verdiler. Gittik kız arkadaşımla. Eve geldiğimde o eve girmiş döşek odasına gizlenmiş. Yatak odasında bekliyormuş benim haberim yoktu. Ben mutfağa su içmeye gittiğimde gördüm. Belinde silahı vardı. Hapları atmış çenesi oynuyordu. ‘Seni öldüreceğim, seni vuracağım' dedi. ‘Vur' dedim. Bu kez beni boğmaya tokatlamaya başladı. Ben zedelenmek tutanağı da aldım. Dün gene şikayetçi oldum. Sabaha derece köle aldı. Arkadaşımı evden kovdu. Telefonumu KADES uygulamasına basarken kırdı. En sonuç polisler geldi. Bu kat silahla köle aldı beni. Bir halde kurtuldum” dedi.
“Polis ulaşınca beni eve sakladılar”
Polisler onu kandırma buyurmak düşüncesince sıradan savaş ettiğini kaydeden Ayşegül G., “Sonra buraya kolluk hususi harekat polisleri geldi. Beni de buradaki eve sakladılar. Sonra onu vurmuşlar. Vurduktan sonradan hastaneye götürdüler. Bende çıkıp gittim buradan” halinde konuştu.
“Beni baş döndürücü zedelenmek etti, baş döndürücü azap yaptı”
Daha ilk de namına azap yaptığını anlatım fail Ayşegül G., “Beni döve döve babasının mezarına götürmüştü. Oradaki mezarı kazdırmıştı. ‘Kendi ellerinle kazacaksın seni buraya gömeceğim' demişti. İki gündüz alıp beni otele götürmüştü. Tüm pisliklerini, işkencelerini yapmıştı. Şikayetçi olmuştum. Cezaevine girmişti. Sonra ego şikayetimi art almıştım. Bunu cezaevinden çıkarttırdım. Sürekli sav gönderiyordu. İşte evlatları mevcut sanarak acıdım.
Pişman olmuştur dedim. Ben gideceğim bundan sonradan sana yaklaşmayacağım dedi. 11 Haziran'da baskı mahkemeden. O günden bu yana de yapıyor. Beni baş döndürücü zedelenmek etti, baş döndürücü azap yaptı. Polisi çağırıyordum, karakola gidiyordum şikayetçi olmuyordum. Hani bana elan kötüsünü yapmasın vazgeçsin diye. O bundan kuvvet alarak ne olsa ortak nesne yapamaz. İçeri girmem değme muhtelif kaçarım kurtulurum sanarak bu vakte derece istediğini yapmış oldu lakin evvel sonuç oldu. 2 yıldır hayatımda mortocu nikahlı evliyiz. Burası da benim evim zaten. O ortak ev tutup, yük alıp ortak eve girmedik” sanarak konuştu.
Selim Bayraktar - İsmet Aktaş