EBYÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Spor Yöneticiliği 4. derslik talebesi bulunan Selahattin Abdullah Yılmaz, şimdi 1,5 yaşlarındayken geçirdiği coşkun kırıklık kararı sema yetisini kaybetti. 2 yaşlarında sema aleti kullanmaya süregelen Yılmaz, ilkokul, rüştiye ve liseyi babasının da destekleriyle engelli mektebinde değil alışılagelen okullarda tamamladı. Yılmaz, dostlarını ve öğretmenlerini duymakta ağırlık çekse de konuşmasını önce adına buralarda geliştirdi ve şuanda uzmanlığı mevcut ağız kıraat hususi durumunu o zamanlarda geliştirdi. Daha sonradan yaşıtlarından arka kalmayarak darülfünun imtihanlarına hazırlanmakta bulunan Selahattin Abdullah Yılmaz, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bölümünde eğitimine bitmeme etti. Spora bulunan merakını okumuş olduğu üniversiteyle de perçinleyen Yılmaz, badminton, masa tenisi, futbol, voleybol, atletizm kabil spor dallarında sayımsız başarı, madalya ve kupalar elde etti. Zamanının iri birlikte yönünü spor yaparak nâkil Yılmaz, Erzincan Gençlik Merkezi'nde ise derinlemesine senelerdir fahri adına faaliyetlere katılıyor. Etrafında ki şahıslara da sevinç deposu bulunan canlı azmi ve başarılarıyla görenlere ilham kayağı oluyor.

‘Sessiz birlikte dünyada hayatımı yaşıyordum'

Selahattin Abdullah Yılmaz, ıvır zıvır yaştan bu yana yaşamış olduğu zorlukları, kelimesiz birlikte dünyada yaşıyormuş kabil hissederken yaşama sporla tutunduğunu belirtti. Yılmaz konuşmasında, “Ben Selahattin Abdullah Yılmaz, 21 yaşındayım. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi BESYO Spor Yöneticiliği 4. derslik öğrencisiyim. 1,5 yaşlarında ateşlenme ve havaleden dü kulağımı da kaybettim. İki kulağım da duymuyor, sema engelliyim. 2 yaşlarında sema aleti kullanmaya başladım. Anaokuluna gidene denli sema aleti kullanıyordum ve konuşamıyordum. Anaokuluna önce gittiğimiz devir büyüklük okuluna bildirme etmemişlerdi, sema engelliler okuluna gönderin demişlerdi. Babam Milli Eğitim Müdürü ile konuşunca beni büyüklük okuluna almışlardı. Arkadaşlarım alışılagelen mütekellim lakin ego sema engelliydim. Çok müşkülat çektim. Sessiz birlikte dünyam varmış kabil birlikte hayatım vardı. İlkokul, rüştiye ve ortaöğretim de daim büyüklük okuluna gittim. Spora hevesim vardı. Sporda da önce badmintona başladım ve neymiş benim dostum gibiydi. 2017'de Badminton Türkiye Şampiyonası'na hazırlanmıştım. Türkiye 3. olmuştum.

Daha sonradan görmüş olduğunuz madalyalarımı kazanmaya başladım. Sadeve badmintonda değil, nice sporla uğraştım. Masa tenisinde Türkiye 3. oldum. Bowling de Türkiye 3. oldum. Tekvando da, karate de, ayak topu da, uçan top da, atletizm de elden çabucak hepsi branşlar da uğraştım. Hevesim vardı, seviyordum spor yapmayı. Sadece spor da yapmıyordum. Aynı devir da ayraç dili tercümanıyım, ayraç dili ile haberleşme kurabiliyorum, konuşabiliyorum. İşitme aleti kullanarak duyabiliyorum. Normal de ağız da okuyorum. İnsanlar konuştukları devir dudaklarını okuyabiliyorum. Erzincan Gençlik Merkezi'nde de gönüllüyüm. Önceden bu denli ahenkli değildim. Yalnızca spora gidip gelirdim. 7-8 yıldır fahri gencim. Gençlik Merkezi'nde canlı adına faaliyetlere katılıyorum. Erzincan Gençlik Merkezi'nde önce sema engelli benim. Buraya geldiğimde hacısı hocası beni güler yüzle içten birlikte halde karşılıyorlar. Ben azmimle, inancımla, pes etmedim mücadelemle birlikte şeyleri başardım ve şuan baş döndürücü mutluyum” dedi.

Emin Ferhat Sevilir

 

 

 

 

iha.com.tr üstündeki duyum ekspoze halinde yayınlanmaktadır. Haberin video, foto ve metnine Abone panelinden ulaşabilirsiniz.

HABERİ SİTEDEN OKU...