Hatay
İlçede, Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen ailelerden bazıları, AFAD koordinesinde kurbanlık pazarında açılan çadır şehirde barınıyor. Ailelerin gıda, giyim, aşındırmak kabil topu topu gereksinimleri kasıntı ve şirketler çeşidinden karşılanıyor.
Çadır kentteki ailelerin çocukları, depremin etkilerini dökmek düşüncesince maruz boyalarla çadırların aut görünümünü renklendirdi.
Çiçek, ev, ağaç, martaval kabil figürlerin beraberinde müşterek çocuk, çadıra Türk Kızılay'ın simgesi bulunan hilalin dü yanına birer bebek resmi yaptı.
Çadırların aralarında koşup oynayan çocuklara, bölgedeki jandarmalar da devir hin haremlik ediyor.
Güneşi ablasının sayesinde çizebildi
Çiçek resimleri çizen ortaöğretim 11. dershane talebesi İrem Toktay, AA muhabirine, resimle 1,5 senedir elan baş döndürücü ilgilendiğini fakat buna müteveccih müşterek eğitiminin olmadığını söyledi.
İrem, çadırı pentür fikrinin, müşterek başkasında görür görmez aklına geldiğini anlatarak, "Güzel düşünüm bulunduğunu düşündüm. O çizen arkadaşla tanıştık. Beraber reviri boyadık. Düşündüm ego de özlük çadırıma yapabilirim diyerek ve yaptım. Aslında elan geçmiş tek şişman müşterek tuvalde çalışmamıştım. Uzaktan görür görmez gülümsüyor insan. İnsanların yüzünde şuncacık gülücük oluşturmaktadır müşterek bakıma." dedi.
Depreme uykuda yakalandıklarını aktaran İrem, kardeşleri düşüncesince endişelendiğini fakat evlerinin hasar görmediğini dile getirdi.
Boyalarının evde kaldığını dile getiren İrem, "Burada ön tarafı boyadığımı görenler biraz boya verdi. Kuru ve pastel boyalarım var. Gün ortamında resimle uğraşıyorum. Sanatın müşterek dalıyla uğraşırken öbür çocuklar dair de kendimi yetiştirmek istiyorum. Gitar öğrenmeye çalışıyorum, beste yapıyorum." diyerek konuştu.
12 yaşındaki Zeynep de ablasının sayesinde yukarı tarafa çağ çizdiğini söyledi.
Depremde yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı
Çadırların arasındaki boşlukta kızılca saçlı çilli simalarıyla dikkati çekici evlatları Aybüke ve Mehmet ile parçalardan ev tertip oyunu oynayan ana Sultan Kurt ise deprem esnasında yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına bilge olamadı.
Sarsıntı başlayınca uyanıp doğrudan 4 çocuğunu hariç çıkarmaya çalıştığını bildiren Kurt, şu şekilde konuştu:
"Ablam da evimizin bulunduğu binalarda yaşıyordu. Onu bulamayınca baş döndürücü endişelendim. Evlerimiz yıkılmadı ama bölge boşaltma edilmiş bulunduğu düşüncesince çadıra yerleştik. Burada çocuklarımızı eğlendirmeye, onların istediklerini hazırlamaya çalışıyoruz. Oyun oynuyoruz. Bir planım yok, normalde etkin müşterek insandım işe gidemiyorum. Eşim etkin müşterek insandı. Liman yandı, o da işe gidemiyor ne yapacağız bilmiyorum. Şu an müşterek yerdeysek sabahleyin apayrı yerdeyiz. Öyle müşterek avlu yaşıyoruz 15 gündür. İki gündür rahat çadırda kalıyoruz. Şartlar he güç ama çocuklarımı kurtardım; ehemmiyetli bulunan o."