Konya
Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanmakta olan gerekçeli kararda, maznun Mehmet Altun'un mahsus ortak tasar dahilinde akıntı ederek tasarladığı eylemini, yanına almış olduğu silah ve aşırı miktardaki mermiyle maktullerin evine derece derece gerçekleştirdiği belirtildi.
Kararda, kendisini şehremaneti mensubu namına tanıtıcı Altun'un, maktulleri ortak araya biriktirerek ve yaklaşan mesafeden baş bölgelerini maksat alarak acı ika biçiminde gerçekleştirdiği eyleminin, "tasarlayarak isteyerek öldürme" suçunu oluşturduğu belirtildi.
Yaşanan vakada hususi güdü ile işlenebilen suçların varlığından yalan edilemeyeceği vurgulanan kararda, şunlar kaydedildi:
"Sanık Mehmet Altun'un geçmiş evreden itibaren gücenmiş savunmalarında, takibat evresindeki mahkememizce tahsil edilen savunmalarında ve öbür sanıkların hepsi etaplardaki savunmalarında, budunsal yahut ulusal ortak gruba karışma oldukları düşüncesince maktullerin öldürüldüklerine ilişikli nazar boncuğu beyan, emarede bulunmadıkları, tersine yukarıda öne sürülen nedeni ayrı ayrı yerlerde açıklanmış olduğu kabilinden maznun Mehmet Altun'un eylemini 2 karı arasındaki endamsız ortak müddet ilkin meydana mevrut gürültü vakası haysiyetiyle gerçekleştirdiği, olayın milli, etnik, dini ortak boyutunun bulunmadığı, eklenmiş olan ve eklenmiş olan vekillerinin olayın hakeza ortak boyutu olduğuna ilişikli beyanlarının türel nazar boncuğu kanıt ile desteklenmediği kanaatine varılmıştır."
Kararın devamında ise şunlar kaydedildi:
"Birden ortak tomar ferdin öldürülmüş olduğu vakalarda da bunun biricik başına genosit yahut insanlığa erinç işlenen zeval namına benimseme edilemeyeceği, 20 yılı ortak tomar ortak süredir ortak arada canlı 2 karı arasındaki 10-12 sene ilkin başlamış olan birtakımı anlaşmazlıkların görüngü evveliyatına derece önemsiz sürtüşmeler biçiminde bitmeme edip, 12 Mayıs 2021'de aykırı cerh biçiminde ortak gürültü vakasına dönüşüp, sonra da dosyamıza husus olayın meydana gelmesi biçiminde akıbet bulan süreçte maznun Mehmet Altun'un 'tasarlayarak isteyerek cani suçunu' işlediğinin hukuken, kanunen ve vicdanen çakılı olduğu, bunun dışındaki değerlendirmelerin düşünce kıraat ve varsayımdan öteye geçmediği, kaldı ki planlı iddianamede bu taksirat sebebi ile ortak tabir ve açık ortak sorun da olmadığı kanaatine varılmıştır."
Sanık Mehmet Altun erinç mahkemece takdiri iskonto uygulanmamasına bağlı değerlendirmede ise "Meydana mevrut olayın vahameti, öldürülen sayısı, sanığın görüngü sonra kaçması, eylemi temin şekli, olayın toplumda yarattığı infial, savunmalarda pişmanlığını açık açık belirtmemiş olması ve pişmanlığının mahkememizce de gözlemlenmemesi, ukubet adaleti ve caydırıcı olma nitelikleri dikkate alınarak, maznun erinç mahkememizce takdiri iskonto hükümlerinin uygulanmaması kanaatine varılmıştır." ifadesine toprak verildi.
Kararda, sanığın taammüden isteyerek cani suçuyla bu arada işlediği "nitelikli mesken dokunulmazlığını ihlal", "nitelikli mala dokunca verme" ve "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarının cezasının ürün olayın vahameti, suçun işlenmesindeki özellikler, sanığın kastının yoğunluğu, suçta beğenilen vesait dikkate alınarak, cezanın ast sınırdan ayrılarak teşdidi belirlenmesinin kökler ve kanuna akla yatkın olabileceği kanaatine varıldığı belirtildi.
Haksız kımıldatma mevzusuyla ilişik ise Mehmet Altun'un kız kardeşi maznun Ayşe Keleş'in ve ailesinin karıştığı gürültü vakasının maznun Mehmet Altun lehine nahak yere kımıldatma namına benimseme edilemeyeceği, bunun fakat özlük içinde gürültü vakasına müdahil eşhas düşüncesince bahis konusu olabileceği, maznun Altun'un maktullerin evine derece derece kendisini şehremaneti görevlisi namına tanıtarak birlikte hazırladığı silah ile maktulleri vurması öncesinde üstünde yürünmüş olmasının maznun lehine ortak gidişat ortaya çıkarmayacağı, on paralık kimsenin özlük nahak yere hareketinden olup biten ortak ürün haysiyetiyle lehine ortak indirimden faydalanamayacağı tespitine toprak verildi.
Sanık Mehmet Altun dışındaki öbür hepsi sanıklar erinç meydana getirilen değerlendirmede, aklanma sonucu maruz sanıklarla ilgili, "Sanık Mehmet Altun dışındaki öbür sanıkların mahkumiyetleri düşüncesince herhangi ortak çeşitli şüpheden uzak, değişmez ve konkre kanıt elde edilemediği, "şüpheden maznun yararlanır" prensibi gereği ukubet hukukunda değişmez ve kupkuru delillere ulaşılamadan mahkumiyet sonucu verilemeyeceği, kaldı ki bu sanıklar sebebi ile şek uyandıracak deliller de bulunamadığı, anlaşılmıştır." ifadesine toprak verildi.
Olay ve sorun süreci
Merkez Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde 30 Temmuz 2021'de ortak evde 7 ferdin ölmüş bulunmuş olduğu suç duyurusu üstünde adrese yönlendirilen keyif ekipleri 7 ferdin de hayatını yitirdiğini belirlemiş, kıya zanlısı Mehmet Altun 4 Ağustos'ta yakalanmıştı.
Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan 11 maznun hakkında, 17 Kasım'da tanıdık duruşmada değişmeyen verilmişti.
Mahkeme heyeti değişmeyen duruşmasında, maznun Mehmet Altun'a 7 insana müteveccih "tasarlayarak isteyerek öldürme" suçundan 7 defa ağırlaştırılmış müebbet cezaevi cezası verilmişti.
Altun'a başkaca "Yakarak mala dokunca verme" suçundan 4 yıl, "Nitelikli namına mesken dokunulmazlığını ihlal" suçundan 4 yıl, "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçundan 2 sene cezaevi cezası verilmiş, öbür 10 sanığın beraatine hükmedilmişti.