İzmir
İzmir Ticaret Borsası, Ulusal Pamuk Konseyi ile İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, pamuktan işlenmiş ürünlerin "GMO Free Turkish Cotton" etiketi alması, böylelikle evren genelinde GDO’suz Türk pamuğu ve nesiç ürünlerine hâlâ birlikte tomar bedel alınması düşüncesince düzentileme başlattı.
Dünyada muhtelif ekincilik ürünlerinde, ürünü hastalıklara, zararlılara gönül rahatlığı korumak, verimi çoğaltmak amacıyla, genetiği değişik uzviyet (GDO) kullanılıyor. Pamuk tohumlarında jen teknolojisi kullanması 1990’lı senelerde başladı ve 10 yıl zarfında evren genelinde yayıldı.
Türkiye ise Yunanistan ve İspanya’yla beraber, GDO'suz pamuk üreten üç ülkeden bir tanesi kendisine kaldı. Bu üç ülkenin bütün salname kestirmece 2 milyon tonluk pamuk üretiminin 1 milyon titrem yöreleri Türkiye’de gerçekleştiriliyor.
Tekstil sanayisinde Türkiye’nin GDO'suz pamuktaki üstünlüğünü hâlâ dobra kullanması düşüncesince İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, İzmir Ticaret Borsası ve Ulusal Pamuk Konseyi iş birliğiyle "GMO Free Turkish Cotton" projesi başlatıldı.
Bu çerçevede kurulan GDO'suz Pamuk A.Ş, iplikten kumaşa, giyimden ev tekstiline denli pamuktan işlenmiş mamüllerin "GMO Free Turkish Cotton" etiketi alması, böylelikle de evren genelinde GDO'suz Türk pamuğunun ve nesiç ürünlerinin ederine bedel alınması düşüncesince çalışkanlık gösteriyor.
"Dünyada pamukta yüzdelik 85'i GDO'lu üretim"
GDO'suz Pamuk A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, AA muhabirine, arsıulusal tasarruf açısından "GMO Free" ifadesinin GDO'suzluğu tabir ettiğini belirtti.
Bir tohumun genleriyle oynanarak birtakım avantajlar amaçlandığı aktaran Kocagöz, fakat bu mevzunun sürdürülebilirlik ve afiyet boyutunun da değerlendirilmesi icap ettiğini dile getirdi.
Pamukta birlikte böceğe gönül rahatlığı makbul GDO'nun, birlikte müddet sonraları o böceğin dünkü jen yapısına uzlaşma sağlamasıyla boşa çıkabildiğini aktaran Karagöz, "GDO'lu tohumlara birlikte kez geçtiğiniz devir bundan böyle ülkeniz özgür olmaktan çıkıyor. GDO'lu ve konvansiyonel ekimler birbirine giriyor. Hindistan bu mevzudan aşırı nadim bulunduğunu açıkladı. Birde afiyet bölümü var. GDO'lu tohumlar hâlâ aşırı yeni, derinliğine vadede ne yapacağını bilmiyoruz. Pamuk yenmiyor ihtimal fakat çekirdeğinden yağ yapılıyor, margarinde kullanılıyor, hayvancılıkta hile oluyor." sanarak konuştu.
Dünyada pamuk üretiminin yüzdelik 85'inin GDO'lu istihsal bulunduğunu aktaran Kocagöz, Türkiye'nin tek devir pamukta GDO'lu tohumlara müsaade vermediğine dikkati çekti.
Kocagöz, Türkiye’nin nesiç sanayisindeki gücü dolayısıyla GDO'suz istihsal eden Yunanistan ve İspanya'dan ayrıştığını kaydederek, şu şekilde konuştu:
"Yaklaşık 2 milyon tonluk istihsal var, onun da 1 milyon tonu bizlere ait. Dünyanın en birlikte tomar tohumu özgür olup, GDO'suz pamuk üreten ülkesiyiz. Bizim tekstilde sanayimiz, markalarımız var. Tekstil sanayisinde dünyada izlemsel ülkelerdeniz. Böyle birlikte avantaj, bu nesiç sanayisinin arka bahçesinde yetişiyor. Başka on paralık kimsede yok. Şimdi tığ buna birlikte marka pozitif yanları da ekleyelim diyoruz. Siz bunu alın, ipliğinize, kumaşınıza, gömleğinize, tişörtünüze bu 'GMO Free Turkish Cotton' markasını taşıyın ve onlara gönül rahatlığı 1-0 öne geçin. Çünkü onların bunu ika şansı yok. Bu yeğleme edilebilirlikle ilgili. Türk nesiç endüstri nite yeğleme ediliyor, kalitesi ve hazırlık hızı iyi, güvenilir. Şimdi birde bunu ekleyelim. Diyelim ki 'sürdürülebilirlik yönünde on paralık kimsede sıfır birlikte de bu var'. Böyle birlikte markayı koyarsak dünyada rakiplik şansımızı birlikte tık hâlâ artırabiliriz.”
"İhracatta ünite başına kazanılan miktarın artacağına inanıyoruz"
Birkaç ay geçmiş kurulan GDO'suz Pamuk A.Ş'nin birlikte yürütüm firması bulunduğunu ve kar maksadı gütmediğini özetleyen Kocagöz, dü hafta geçmiş düzenlenen, moda ve nesiç sektöründe dünyanın ehemmiyetli fuarlarından bir tanesi bulunan Premiere Vision Paris Fuarı'nda sergilik açarak markayı tanıttıklarını, taşınmazlar zarfında de muhtelif yelerde tanıtımlar yaptıklarını belirtti.
Kocagöz, markayı ürünlerine kullanmak isteyenlerin kendilerine başvurması gerektiğini, böylelikle markanın ürüne taşınması düşüncesince lazım evreleri sürdüreceklerini tabir etti.
Türk tekstilinin, pamuğunun yeğleme sebebini artırmayı istediklerini vurgulayan Kocagöz, laflarını şu şekilde tamamladı:
"Tercih edilirliği kalan ürünü müstahsil hâlâ aşırı eker. Daha aşırı atlatmak erişmek hâlâ az pamuk ithali demek. Bizim tükettiğimiz denli üretecek denli potansiyelimiz mevcut ülkemizde. Sürdürülebilirliğe dayalı, Türkiye'ye ait, Türk tekstiline hususi birlikte markayı Türk nesiç ürününe koyarsanız dış satım yaparken ünite başına kazanılan miktarın artacağına inanıyoruz."