Gaziantep
Küçük yaşlarda yaşamış olduğu afiyet problemi zımnında bedenî sakat artan ve ailesinin hicret etmiş olduğu Almanya'da müzikle engelleri aşan 35 yaşındaki Uğur Sofu'nun senaristliğini yazdığı film, Almanya'daki Hessen Film Enstitüsünce desteklendi.
Cevahir Çokbilir'in yönettiği film, barajını buyurmakyürümek düşüncesince Türk Halk Müziği ile ilgilenen, yetişek alarak beste ve klipler çekici sanatkâr Uğur Sofu'nun müzikle yaşama bağlanması, ailesinin hicret etmesi ve yaşadıkları zorlukları husus ediniyor.
Engellilerin güçlüklere rağmen yaşamda güzel olabileceğini göstermeyi amaçlayan filmin çekimleri Almanya ve Türkiye'de yapılacak.
Cevahir Çokbilir, AA muhabirine, Sofu'nun hayatından esinlendiği filmin esas hikayeden uyarlanmasının ehemmiyetli bulunduğunu söyledi.
Almanya'daki Malatyalı gurbetçi müşterek ailenin yaşamış olduğu güçlük ve bu ailenin sakat çocuğunun barajını müzikle aşmasını alkan perdeye aktaracaklarını anlatım fail Çokbilir, "Filmin şişman müşterek kısmı Almanya'da lakin Gaziantep ve Malatya'da da çekilecek. Gelecek nesillerin engelleri yapılmaksızın yaşayabilmesi düşüncesince filmin yapımına başladık." dedi.
Filmin Hessen Film Enstitüsünce desteklenmesinin önemini vurgulayan Çokbilir, "Bizde de TRT ve Kültür Bakanlığı bu destekleri veriyor. Senaryoyu bitirdikten sonraları Türkiye'deki ve Avrupa'daki gayrı kurumlarla da çalışacağız lakin şu an senaryo desteği alması da ehemmiyetli müşterek muvaffakiyet ve Uğur'un buradaki görevi büyük." diyerek konuştu.
Çokbilir, filmin Almanya'da gurbetçilere dirlik ön yargıların azalması ve birleşme dair müspet etkilerinin olabileceğine inandıklarını dile getirdi.
"Benim durumumdakilere müşterek imge olmasını istiyoruz"
Uğur Sofu ise Hessen Film Enstitüsünün kendilerine verdiği destek ve Çokbilir'in yönetmenliğinde etraflıca metrajlı film düşüncesince kolları sıvadıklarını belirtti.
Filmde nice temanın işlendiğini özetleyen Sofu, "Aile ve musiki drama, hicret ile ilgilendiren sorunlar, Türkiye'den Almanya'ya hicret edenlerin muammer oldukları, anabolizma sorunları ve gurbetçi hikayeleri üzere bunlara benzeşim nice noktası var." diyerek konuştu.
Sofu, ıvır zıvır yaşlarda sakat kaldıktan sonraları müzikle yaşama bağlandığını ve bu durumun öykü yönünde Almanların dikkati çektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bunları filmimizde gene yaşamak, ayrımsız günleri anımsamak hazırlop değil lakin bunun boynumun borcu bulunduğunu hissettim. O sebepten bu yola çıktığım düşüncesince hakkıyla de sevinçliyim. Başarının çalışıldıktan sonraları tek bariyer tanımayacağını, benim o zamanlardaki durumumda bulunan ufaklıklara müşterek imge olmasını istiyoruz. Bir nevi benim yaşadıklarımı ayrımsız biçimde canlı ufaklıklara imge olmak."
