Ankara
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, AA muhabirine meydana getirdiği değerlendirmede, evvela günden bugüne devletin ahali kademeleri ile sahada olduğunu, yaraların sarılmaya başlandığını belirtti.
Şu anda istihsal ve aut tecim açısından en çabuk sorunlarının İskenderun Limanı'nda deprem hemen sonra çıkan yangında oluşan zararları bulunduğunu aktaran Kileci, zorlayıcı etken sebebi öne sürülerek ihracatçının zararının tazmin edilmesiyle ek başağrısı yaşadıklarını söyledi.
"Her ayrışık verim limanın sorumluluğunda"
Kileci, liman yangınında dokunca gören mahsulat ortada hem ithal edilmiş kabak maddeler aynı zamanda ihracatı yapılacak mahsulat bulunduğunu anlatım ederek, şöyleki konuştu:
"İskenderun Limanı Batı Akdeniz'e, Güneydoğu Anadolu'ya, Doğu Anadolu'ya misyon eden, aşırı serbest müşterek bölgenin aut ticaretine üs reşit müşterek alandır. Hasar gören ürünlerimizin liman kabilinden sıralama edilmesi gerekiyor. Oradaki ürünleri limana konfirmasyon ettikten sonradan ağız ağıza liman sorumluluğundadır. O benim ihracatçımı aşırı müşterek tomar bağlamaz. Sigorta öne sürülüyor. Sigorta, liman bölgesine girene kadardır. Liman sahasındaki rastgele ayrışık verim limanın sorumluluğundadır. Liman işletmeciliği bunu zorlayıcı sebebe dayandırarak ödemiyor. Liman işletmecisinin müşterek an evvela ihracatçının zararını karşılaması gerekiyor. Sonrasında da buradaki faaliyetlerin müşterek an evvela eskiye dönmesini bekliyoruz."
Limanda kimyevi ürünler ile öteki mamüllerin müşterek arada olmaması gerektiğine ayraç fail Kileci "Biz tek biçimde liman bölgesine giremeyiz, ora hususi bölgedir. Limanda bölgedeki üreticinin ihracat ve hariç alım mülkü vardı. Bölgenin orada kabak maddesinden meful maddesine, halıdan makarnaya, petrokimya kabak maddesine denli katı aşırı ürünü bulunuyordu." niteleyerek konuştu.
Kileci, liman alanında aşırı müşterek tomar oranda iyon tutulmasını da eleştirerek, "Limanlar ameliyat merkezidir, ambarlama alanları değildir. Liman alanında bu denli iyon stoklanmaması gerekir. Siz liman alanında verim stoklarsanız hakeza tehlikeler olur. Limanda bu denli verim depolanmasaydı ve kimyasallar ayrı yerde tutulsaydı bu denli konteynere dokunca vermezdi." dedi.
İskenderun Limanı'nda yaşanmış bulunan mesail zımnında halis muhlis ağırlık trafiğinin Mersin Limanı'na bindiğine dikkati çekici Kileci, Mersin Limanı'nın da bu denli yükü kaldıramayacağını söyledi.
"Ertelenen borçların tamamının ödenmesi hâlâ çetince olacak"
Kileci, üretici, ihracatçıların iş yapamamaları zımnında finansman ilkin peyda etmek kıl payı ehemmiyetli mesail yaşadıklarını aktararak, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Vergiler, krediler erteleniyor tamlık fakat bu deniz bütünü yukarı fazladan doğacak ve neticede bu paraların ödenmesi gerekecek. Bir akde sarılmış borçların finansman ve dayanak sağlanarak ödenmesi lazım. Kamuya bulunan borçları biraz ay tehir değil de ödemenin ağız ağıza ileriye atılması lazım. 2, 3 ay ertelemeden sonradan bu paranın tamamının ödenmesi hâlâ çetince olacak. Bu düyun doğacak 8-10 taban yayılmalı. Şu anda ihracatçının alacaklı bulunduğu amme alacaklarının müşterek an evvela ödenmesi lazım, bunların başlangıcında KDV alacakları var. İhracatçının KDV alacağı ödenirse, soluk aldırmış olur. Eximbank da bizi bu süreçte en azında kredilerimizi uzun uzadıya destekleyebilir. Borçlarımızın faizsiz kendisine 6 ay-1 sene ertelenmesi gerekiyor."
"Kalifiye elemanlarımızı zayi etmek istemiyoruz"
Yaşadıkları müşterek öteki sıkıntının da nitelikli elemanlarının ayrıksı yerlere gitmesi olduğuna ayraç fail Kileci, "Emek verdiğimiz, işi bilen, nitelikli elemanımızı zayi etmek istemiyoruz. Bunları art iletmek düşüncesince buradaki hayat şartlarını düzeltmemiz lazım. Taşınabilir iare hayat konteyneri sahaları oluşturmalıyız. Kalıcı konutları da deprem koşullarına gereğince üretip ivedilikle konfirmasyon etmeliyiz ki en dirimlik gerekseme bulunan korunma problemi giderilsin. Böylelikle buradaki istihsal müşterek biçimde bitmeme etsin. Depremin, alıcı kaybından istihsal yitirilmesine aşırı iri ziyanı oldu. Müşteri sizi beklemez, bu müşteriyi ayrıksı ülkeye kaptırırsam, bunun telafisi aşırı çetince olur. Finansman ve nitelikli öge kaybı ehemmiyetli problemlerimiz. Bunlar çözülmezse müşterek biçimde ihracat pazarlarımızı kaybedebiliriz, eller bizim yerimizi alacak." değerlendirmesini yaptı.
Kileci, devletin ahali kademeleriyle evvela günden sahada koordineli biçimde süreci yürüttüğünü belirterek, "Bakanlıklarımızla, valiliklerimizle, yerli yönetimlerimizle ahali amme kasıntı yapı ve STK’lerimizle umuyorum ki yaralarımızı saracağız. Ülkemiz, bölgemiz gün süresince nice felaketle olumsuzluklarla karşılaşmıştır. Hem yüzyılları aşan büyüklük geleneğimiz hem insanlarımızın çalışkanlığı ile bu badireleri müşterek biçimde atlatabilmiştir. Şimdi müşterek kere hâlâ ahali paydaşlarımızla el ele vererek bu felaketin de üstesinden geleceğimize inancım tam." dedi.
"Bu olay, limanın halihazırdaki sigortaları kapsamında arazi almaz"
Öte taraftan AA'ya değerlendirmede mevcut İskenderun Liman İşletmesi yetkilisi de limanda deprem kararı oluşan yangının, saf afetler denen şümul gireceğini belirterek, şu detayları verdi:
"Bu olay, limanın halihazırdaki sigortaları kapsamında arazi almaz. Doğal afetler kapsamında üçüncü kişi mesuliyeti içermez. Ancak ihracatçıların taşımalık esnasında özlük sigortalarını yaptırmış olması gerekiyor. Burada yapılması gereken, dünyalık sahibinin özlük sigortası olması. Limanın tazmin etmesi kabilinden müşterek beklenti, ticari ve türel kendisine yanlış. Maalesef nice malın da sigortasız bulunduğu bilgisini de alıyoruz. Limanın, kendine ilişik sıfır mülkü bu biçimde sigortalama ihtimali yok. Liman bunu gemiden alırken suya düşürse limanın sorumluluğudur."
