Kanal 7 Muhabiri Meryem Nas, Beşiktaş'ta çıkmaz röportajı yaparken hararete uğradı. “Kış ayında yaz meyveleri” başlıklı bir bilgi düşüncesince düzentileme meydana getirdiği sırada, bir kadının namına “Kafanı az buçuk aç, iklim alsın. Belli ki sende müvellidülhumuza yok. Beynine müvellidülhumuza gitsin” kabil cümleler kurduğunu kail Nas, hanımdan şikayetçi bulunduğunu ve bu olayın peşini bırakmayacağını söyledi. Nas ayrıca, bunun yalnızca zat başörtüsüne değil, Türkiye'deki bayanların başörtüsüne, tesettürüne, özgürlüğe işlenmiş bir atılım bulunduğunu belirterek herkesi bu davanın ardında durmaya çağırma etti.
“Bir anda dondum kaldım”
Haber emek vermesi yaparken bir hanımdan on paralık beklemediği laflar duyduğunu kail Meryem Nas, "Muhabirlik gereği, bilgi pozisyonu aldım, dışarıya çıktım ve haberimi yapacağım. Yaptığım bilgi de “kış ayında yaz meyveleri” başlıklı bir haber. Manava girdik, manavla röportajımızı yaptık. Röportaj yaptığımız tam alım satım fail bir kadının yanıma yaklaştım. Mikrofonu uzattım ve selam caba demeden hâlâ mevzuya girmeden baş döndürücü kaba bir tepkiyle karşılaştım. ‘Siz ki kalırsınız da benimle mülakat yapıyorsunuz? Sizi mahkemeye veririm' şeklinde. Bir anda dondum kaldım. Nasıl cümleler bunlar, ne demeye çalışıyorsunuz? Sakin olun. Biz elhak sizi güçlükle çekmeyeceğiz. Röportaj gerçekleştirmek istemiyorum dediğiniz anda dönerek gideceğiz elhak dedim” dedi.
“Tüm Türkiye'deki başörtülü kadınların, kızların baş örtüsü hakkını savunmam gerekiyordu”
Kadının, başörtüsüne meydana getirdiği hakareti duyunca duyduklarına inanamadığını kail Nas, “Ben orada başörtüme meydana getirilen bir saldırının bulunduğunun bilincinde değildim. Ben kaçmak istedim. Kadının bulunduğu yerden, arkamı döndüm. Artık muhatap olmamaya başladım. Ve derhal sonra eş benim arkamı döndüğümü vesile kasten şöyleki bir manzume kullanıyor; ‘Kafanı az buçuk aç, iklim alsın. Belli ki sende müvellidülhumuza yok. Beynine müvellidülhumuza gitsin gibi' cümleler kullanıyor. Ben bu cümleyi baş döndürücü duymadım, baş döndürücü anlamadım. Kameraman Ersin Güler çabucak bu cümleyi duygun duymaz kamerayı kaldırıyor, kayda başlıyor ve, ‘O cümleyi bir hâlâ esasen bedel misiniz? Bir hâlâ söyler misiniz?' diyor. Kadın suçluluk psikolojisiyle meydana getirdiği hakaretin de farkına vararak cümleyi tabii esasen etmiyor. Sonra kameramanımız, ‘Böyle hakeza cümleler etti Meryem' diyince ego çabucak kadının yanına gittim. Tabii ki bu cümleyi ikrar etmedim. Bir dakika bir dakika dedim. Her şeyi ikrar ederim fakat bu cümleleri ikrar etmiyorum dedim. Hanımefendi benim başörtüme hakaret etti niteleyerek duyuru tefriş etmek istedim. Çünkü bunu topu topu Türkiye'ye aksettirmek istedim. Böyle şahısların aramızda dolaştığını, bize tezvir ettiğini görsünler ve duysunlar istedim. Sadece kendimi korumak, başörtümü destek olmak gayeli değil, topu topu Türkiye'deki başörtülü bayanların kızların baş örtüsü hakkını savunmam gerekiyordu orada. Gazeteci olduğum düşüncesince değil, savacı olduğum düşüncesince de değil, orada bunu yapmam gerekiyordu. Kadın kaçmaya çalıştı. Arkasını döndü, gitmeye çalıştı. Çünkü anlamış oldu neler olduğunu, neler yaşadığını. Ben peşi sıra derece derece ‘Başörtümü çıkarmamı mı istiyorsunuz, başörtüme tezvir mı ediyorsunuz?' dedim. Arkasını dönerek bana şu cümleyi kullandı, ‘Her yerini'. Yani bu gestalt bundan sonradan hakaretten çıktı, başörtüsüne saldırıdan çıktı, alelacayip bir yere, adeta sövme kabil bir yere gitti. Bu gestalt benim başörtüsüne işlenmiş bir atılım değil, topu topu Türkiye'deki kızların Bunların başörtüsüne, tesettürüne işlenmiş saldırıdır. Sosyal medyada ego bu görüntüleri de paylaştım, bolca da nağme getirdi. Herkes bu halden şikayetçi ve anca mesajlar geldi ki bana, ‘Markette ego de bunu yaşadım, sokakta ego de bunu yaşadım, caddede benim de başıma bu gelmişti fakat kılıç susmuştuk, sesime nağme oldunuz, dobra ki hakeza yaptınız, dobra ki hakeza davrandınız' diyenler oldu. Karşı tarafın düşüncesine erbap kesimler de siz hakeza davranamazsınız. Bir gazeteci şekilde eş ilişkin gidemezsiniz gibi. Oysa ego üslubumu koruduğumu, baş döndürücü da bir belirgin bir halde yanıt verdiğimi düşünüyorum” niteleyerek konuştu.
“Bu 28 Şubat zihniyeti. Biz gelişigüzel ayrışık ayrımcılık ve ötekileştirmeye karşıyız”
Olayın peşi sıra kolluk karakoluna derece derece şikayetçi olduklarını tamlayan Meryem Nas, “Şikayetçi olmamızla baş başa kadının elden kimliği belirleme edildi. Polis karakoluna getirildi. Ardından ifadesi alındı. Sonrasında denetim sonucu çıktı. Ertesi gündüz kısaca çağ adliyeye atıf edildi. Biraz evvel bilgi aldım, adli arama araç başıboş bırakıldı. Biz bu davanın ardında duracağız. Çünkü bu sorun her insanın davası. Parti olmaksızın, gözyaşı olmaksızın, genç, kadın, hacısı hocası bu davanın ardında olmalı. Sizin tümüyle giyiminizden, evren görüşünüzden ve acemi görüşünüzden çevre size, ‘Beyninizi müvellidülhumuza gerek, kafanızı açın az buçuk iklim alın' kabil cümleler söyleniliyor. Bu ikrar edilmektedir bir bilinçlilik değil. Güvenlik kameraları bunu açıkça ortaya koyuyor. 28 Şubat zihniyeti bu. Ta o zamanlarda vardı hakeza cümleler. O müvellidülhumuza bütünü mevcut ya, senin bellek müvellidülhumuza gitmiyor cümlesi, 28 Şubat zihniyeti bütünü bu. Bakın hala bitmeme ediyor. Sene 2023 hala hakeza insanoğlu aramızda varmı deniliyor? Var, sene ehemmiyetli değil. Geçmişte de çağ de hakeza kullanıcılarını ikrar etmiyoruz. Mini etekli bir kadına, başı bariz bir hanıma meydana getirilen saldırıyı da kınıyoruz. Başörtülü bir insana, çarşaflı bir hanıma saldırıyı da kınıyoruz. Nasıl olursa olsun gelişigüzel ayrışık ayrımcılık ve ötekileştirmeye kılıç elhak karşıyız. Başörtü karşıtları baş örtüsü düşmanları bu mevzuda düzenlilik kamerası kayıtlarına rağmen, hakaretlere karşın o hanımı savunuyor. Oysa kendilerine tezvir atılsa, gene ayrımsız manzume söylenseydi, ne diyeceklerdi? Çok iptila ediyorum. Benim tavrım kadar, benim sabrım derece dayanak göstermeyeceklerdi. Çok hâlâ ayrımlı bir konum göstereceklerdi. Eminim buna. O sebepten davanın peşindeyiz” dedi.
Meryem Nas'sın hakarete uğramış bulunduğu anlamış olur düzenlilik kamerasında
Öte yandan, vakaya ilgili düzenlilik kamerası görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, Meryem Nas ile tartışan kadının, “Bence kafan bir iklim alsın, ondan sonradan bir konuş. Oksijen kalık sende” söylediği görüldü.
Yunus Emre Şeker - Yunus Emre Ayaz
