Son senelerde kalan etraflıca devamlı ağız ve dil yaraları kendince bilgilendirmelerde bulunarak, bu yaraların yineleme ve ağızdaki diş özelliğine uyarınca kanseri tetiklediğini tamlayan hususi Denizli Cerrahi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Odyoloji Uzmanı Op. Dr. Tuna Kenar, “Ağız yaraları birtakım bir takım sıkkın neticelere faktör olabilir. Burada bizim düşüncesince ehemmiyetli bulunan konu, 2 haftayı güzeşte ağız yaralarında tümöral eylem açısından hastaların titiz olması. Bizim ağızda en kesif gördüğümüz tekrarlayan ağızcıl aft dediğimiz, şu demek oluyor ki ağızda önemsiz yaralar tarzı ile gelişen lezyonlardır. Bu lezyonlar bir çok devir dil, damak, diş eti, yanak içi mukozası denli ayrımlı bölgelerde gezmen tarzda olur. Biri iyileşirken başkası ortaya çıkmaya başlar. Benzer halde ağız yaraları, birtakım mineral (demir, tutya gibi) ve vitamin (B vitaminleri gibi) eksikliklerinde, Behçet hastalığı, romatoid artrit denli birtakım romatizmal rahatsızlıkların görüntüsü kendisine da ortaya çıkabilir. Ek olarak, bir çok devir travmatik lezyonlara ilişkin da ağızda çıban ve kitleler meydana gelebilir. Ağız yaraları genel anlamda mukozayı tutar, birtakım bir takım yüzeyden şişik kabil birtakım bir takım de yüzeyden dun akilane yanardağ ağzı tarzı ile da olabilir” dedi.
“2 haftayı güzeşte ağız yaralarında hekime başvurmalarını öneriyorum”
Tekrarlayan yaralarda hekime başvurulması icap ettiğinin altını çizen Dr. Kenar, “Ağız yaralarında ehemmiyetli bulunan bunların tekrarlayıcı olup olmadığı, ne denli müddette iyileşip iyileşmediği yahut derece derece büyüdüğü. Özellikle üstünde nitelik değişikliği olması, nezif meydana gelmesi, yara, kabuklanma ahval bizim düşüncesince birlikte uyaran özelliği taşıyor. İleri yaşlarda kem dişler, kem yada aklık oturmayan diş protezleri dile, damağa, diş etlerine ve yanak içi mukozalarına sürterek vurarak oralarda süreğen iltihaplara, ayrıca ağız ve dil kanserlerine sefer açmakta. O sebeple bu çeşit sıkkın ahval olmaması düşüncesince ağızda dü haftayı güzeşte çıban bulunduğu devir hastalarımızın birlikte kulak koku alma organı geçit hekimine başvurmalarını öneriyorum” dedi.
Eren Elyesa Polat - Semih Can Yılmaz