Tunus
Nahda Hareketinden meydana getirilen bağlanmış açıklamada, "Basın özgürlüğünü ihlal ederek Zeytune kanalı üzere iletişim araçları kurumlarının ve personellerinin erek alınması, gerekçesiz namına gazetecilerin askeri mahkemelere atıf edilmesi kazalı neticeler doğurur." ifadelerine arazi verildi.
Açıklamada, nezdinde süredir ülkede politik dilin nefret, kışkırtma, vatana hainlik ve bölen ifadeleri içerdiğine ayraç edilerek bu cins söylemler kınandı.
Yargıya müteveccih politik baskıdan fikir duyulduğunu kaydeden Nahda Hareketi, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz’daki dehşet kararlarının arkası sıra politik arenada baş başa yaşamı sürdürmenin temellerine, demokrasiye ve diyalog kültürüne ayak tabanı tabana karşı nezdinde dilin bilge bulunduğunu vurguladı.
Tunus'ta millî neşriyat özne Zeytune kanalından Amir İyad, sunuculuğunu meydana getirdiği programda "Cumhurbaşkanı Kays Said'e taşlama ettiği" sebebi öne sürülerek 3 Ekim'de askeri mahkemece tutuklanmıştı.
Zeytune televizyonuna evvel de düzenlilik güçleri ile Bağımsız Görsel ve İşitsel İletişim Yüksek Kurulu üyelerince dominant düzenlenerek stüdyoda mevcut uran teçhizata el konulmuştu.
Said’in dehşet kararları
Tunus Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclisin çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinden sonradan 22 Eylül'de yetkilerini genişleten dünkü kararnameler yayımladı.
Yeni kararnamelerle cumhurbaşkanının teşri ve icra yetkisine müteveccih dehşet tensikat yapılmış oldu ve kanun tekliflerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen arızi alt kurul feshedildi.
Tunus Gazeteciler Sendikası kabilinden evvel meydana getirilen açıklamada, Said’in almış olduğu kararların arkası sıra basına müteveccih baskıların arttığına özen çekildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Said, doğruluk ve özgürlüklerin korunması üzerine henüz evvel verdiği lafları namına getirmeye çağrıldı.
Cumhurbaşkanı Said, henüz evvel sert aşırı kere diktatörlük diyeti ihdas etmek ve ya doğruluk ve özgürlüklere dokunca özgülemek niyetinde olmadığına değgin izahat yapmıştı.