Samsun
Gündoğdu, Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki derslerinde öğrencilerine enstrümanların umumi niteliklerini anlatarak, güzel birlikte enstrümanın incelikleri karşı bilim veriyor.
Enstrüman ustası bulunan 78 yaşındaki babası Türkay Gündoğdu'nun atölyesinde, rüştiye çağında enstrüman yapımını öğrenmeye başlayan, bu mevzuda üniversite eğitimi de meydan Gündoğdu, atölyesinde meydana getirdiği keman, çello, tambur, kanun, gitar, alışılmış kemençe kadar yaylı araba araba ve mızraplı çalgıları devir zamane öğrencileriyle ve öğretim üyesi dostlarıyla sınav ediyor.
Gündoğdu, AA muhabirine, kısaca 25 senedir öğretim üyesi olduğunu, bunun birlikte atölyesinde ağababa mesleğini sürdürdüğünü söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü mezunu bulunduğunu tamlayan Gündoğdu, "Rahmetli Cafer Açın hocamızın öğrencisiyim. Onun kurduğu birlikte bölümdür Çalgı Yapımı Bölümü, Türkiye'de bu işi akademiye haiz insandır. Onun sebebiyle bilimsel nitelikli terbiye de aldık, sonra bilimsel nitelikli ortamda düzentileme şansımız oldu." sanarak konuştu.
Çocukluğunun atölye zarfında geçtiğini dile getiren Gündoğdu, "Yedi yaşımdan itibaren putrel araklama hevesim oldu. On üç yaşlarında babamın atölyesine gidip gelmeye başladım. Oyuncak hasır otu yaparak başladım. Sonra önemsiz sazlar, sonra büyüklere akıllıca birlikte gezi ve halen de bitmeme ediyor." ifadelerini kullandı.
Uzun birlikte müddet alışılmış gitar, yay ve alışılmış kemençe yaptığını özetleyen Gündoğdu, tambura bulunan merakı hasebiyle akıbet senelerde bu bölgede yoğunlaştığını vurguladı.
Tamburun alıngan birlikte hasır otu olduğunu, etraflıca saplı ve iri birlikte enstrüman olması hasebiyle akortla ilişik sorunları bulunduğunu anlatım fail Gündoğdu, şunları aktardı:
"Tambur sazını az buçuk geliştirmek, akortla ilişik problemlerini çözmek, etraflıca ömürlü olması düşüncesince icraat yaptım. Tamburun hem tutak güçlendirmesi bununla birlikte gövdedeki elastik yapısını pekiştirmek açısından mevcutta sıfır kimi parçalar ekledim. Onunla bu arada sazın al dengesi ve etraflıca ömürlülüğü arttı."
"Sorunlu birlikte enstrümanla terbiye olmaz"
Müzik eğitiminde enstrümanın dava çıkarmaması ve eğitimin kesintiye uğramamasının mektepli düşüncesince aşırı ehemmiyetli bulunduğunu bildiren Gündoğdu, şöyleki bitmeme etti:
"Sazı evlatların elinde elan şen bir duruma bildirmek amacımız. Sorunlu birlikte enstrümanla terbiye olmaz. Akort problemi bulunan birlikte enstrümanla terbiye olmaz. Aynı sürede sazın daima yapımcıya tamire gitmesi öğrencinin eğitimini aksatıyor. O sebepten bu gereksinimi hissettim zira aşırı dava çıkarabilen birlikte enstrümandı tambur. Diğer enstrümanlarda da bire birlikte obje makbul fakat tambura hususi birlikte düzentileme yapıyorum şu an. Bunu kanıtlamamız düşüncesince elan aşırı tambur üretip mektepli arkadaşlarımıza vermemiz gerekiyor."
Enstrüman yapımının emekli ve etraflıca emek müstelzim birlikte iş bulunduğunu vurgulayan Gündoğdu, "Müzik cihazı elde etmek ihtimal emeksiz görünebilir. İşin başkalık boyutunda aşırı idman gerekiyor. Hem fidan tarzı bununla birlikte detay çalışmak, montajı, ölçüleri bunlar aşırı etraflıca seneler düzentileme gerektiren, ustanın indinde çalışılması müstelzim birlikte süreç." değerlendirmesinde bulundu.
"Sorunlu birlikte enstrüman seçtiyseniz sizi sazdan soğutur"
Enstrüman seçiminin aşırı ehemmiyetli bulunduğunun altını çizen Gündoğdu, şunları kaydetti:
"Başlangıç seviyesinde musiki cihazı eğitimi meydan etraflı arkadaşların sazı akıllıca seçmeleri gerekiyor ki onlara ağırlık çıkartmasın. Sazın hatalarından ötürü kendilerinin yapamadıklarını hissetmesinler. Enstrüman akıllıca seçilirse sizi şen öğretir. İleriye elan aceleci götürür. Sorunlu birlikte enstrüman seçtiyseniz sizi sazdan soğutur. Yapabileceğiniz emek harcamaları yaptırtmaz. O sebepten bizim tavsiyemiz giriş seviyesinde de birinci sınıf enstrümana ulaşmayı amaçlasınlar. En azından bilici birlikte arkadaşıyla çalınabilir birlikte enstrüman almaya çalışsınlar. Eğitim sürecinde ilkin seneler boşa geçmesin. Kaliteli enstrüman size devir kazandırır."