Aydın
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü içerisinde fariza işleyen 4 kadın polis, motor sürüş ve düzenlilik eğitimini tamamladıktan sonraları şehrin önceki kadın yunus polisleri şekilde güzeşte sene göreve başladı.
Suçlulara delik açtırmamak düşüncesince etkin kadın polisler, yaz kış, ikişerli takım halinde, koca meslektaşlarıyla ayrımsız fariza ve yetkilerle vakalara çabucak karışma ediyor.
Kadın polisler devir kurnaz kaçan şüphelileri motosikletle izleme ederek, yakalıyor.
"Kadın olduğumuza şaşıranlar oluyor"
Yunus polislerden Kader Çağlar, AA muhabirine, önemsiz yaştan itibaren polisliğe bağ duyduğunu dile getirdi.
Motosiklete önceki kat bu fariza ile bindiğini aktaran Çağlar, "Motosiklete ilgim vardı lakin elan evvela tek kullanmamıştım. Cesaret ettim." dedi.
Zorlu birlikte süreçten geçtiklerini, kurstaki eğitmenlerin baş döndürücü kuvvetli bulunduğunu tamlayan Çağlar, ehliyetli seviyeye geldiklerinde yetkilendirilmiş olduklarını aktardı.
Çağlar, "Polislik çocukluk hayalimdi. Hep bağ duyardım. Polis ve telsiz ilgimi çekerdi. Bu halde teşkilatın ortamında peyda geçirmek istedim." ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan baş döndürücü elleme tepkiler aldıklarını vurgulayan Çağlar, "Kadın olduğumuza şaşıranlar oluyor. Önceleri 'ağabey' diyerek seslenenler oldu. Sonra 'ablaymış' deyip şaşırıyorlar. Güler yüzle karşılanıyoruz. Özellikle hanımlar bizi görür görmez bahtiyar oluyorlar. 'Sizi görmekten devlet duyuyoruz.' diyorlar. Bu üniformayı taşıdığımda kendimi çalımlı hissediyorum. Çünkü şöhretli bayrağı göğsümüzde taşıyoruz." biçiminde konuştu.
Mesleğin ortamında büyüdüm
Müşerref Kaplan da, babasının hususi harekat polisi ağabeyinin de saha komiseri bulunduğunu belirterek, onların izinden gittiğini söyledi.
Mesleği iri birlikte gururla yaptığını aktaran Kaplan, "Mesleğin içerisinde büyüdüm. Onları idol şekilde gördüm ve onların uğrunda sürdürmek istedim. Severek işleyen insan düşüncesince şahıs mesleği değme devir kutsaldır. Benim düşüncesince de bu sistem kutsal." ifadesini kullandı.
Türk bayrağının dalgalandığı değme yerde vazifesini iri birlikte onurla yapacağını dile getiren Kaplan, manşet olmanın elleme ve alım çalım donör bulunduğunu vurguladı.
Kaplan, "İşimi isteyerek yapıyorum ve istediğim yerdeyim. Yunus olmamız bağ çekiyor. Işıklarda durduğumuzda camdan bakıp, el sallayanlar yahut tarafındaki arkadaşına gösterip, ışık çekmeye personelleri görüyoruz, gördükçe de bahtiyar oluyoruz." dedi.
"Kadınlarımız yaşamın değme dalında çalışmalı"
Gözde Doğruer ise canlı hayatı sevilmiş olduğu düşüncesince manşet bulunduğunu aktardı.
Doğruer, "Polisliği seçerken insanoğlunun hakkıyla vatan, budun ve sembol sevgisiyle yoğrulmuş olması gerekiyor. Bu meslekte, 'Kadınlar da hakkıyla yapabiliyor.' algısını belli geçirmek haysiyet verici." ifadelerini kullandı.
Yağmur Soybay, bayanların yaşamın değme dalında bulunduğunu anlatarak, şöyleki konuştu:
"Akşamları karakol attığımızda kadın, bebek kendisini güvende hissediyorsa bu bizim düşüncesince alım çalım verici. İnsanlar bizi gördükçe baş döndürücü elleme tepkiler veriyor. Kadınlarımız yaşamın değme dalında çalışmalı. Ben de yunuslarda çalıştığım düşüncesince alım çalım duyuyorum. Her kadın becerilerini, enerjisini namına istinaden gerçekleştirebilmeli. Kadınlar inandıkları devir değme şeyi yaparlar."