Ankara
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, kanunların hukuku teoriden pratiğe taşıdığını, yasalara ruhunu verenin ise sosyal hassasiyetler bulunduğunu söyledi.
Bakan Kasapoğlu, Ankara Sheraton Ankara Hotel & Convention Center'da planlı "Gençliğin Hak Arama Kültürü" temalı Ulusal Ombudsmanlık Sempozyumu'nda icra ettiği konuşmaya, Türkiye'de el erki ve adaletin kuvvetlenmesine ehemmiyetli katkılar sağlayacağına inanılmış bulunduğu sempozyumda bulunmaktan şişman devlet duyduğunu belirterek başladı.
Ülkeler düşüncesince adaletin tesisi, amme düzeninin korunması ve devletin işleyişinin topluluğun hayat ve güvenliğinin temini düşüncesince kayıt olduğuna aksan karşılayıcı Kasapoğlu, "Bu hakeza bulunduğu içindir ki hukukun üstünlüğü yasalarla garanti dibine alınır. Toplumsal yaşamda hakkın, hukukun kamilen korunması ve adaletin birlik şekilde kasılma edilmesi ilk önce bireylerin hukuku gözetmesiyle mümkündür." sanarak konuştu.
Sempozyumun teması "Hak Arama Kültürü"ne dikkati çekici Kasapoğlu, hukukun asıl açıdan fakat maşer çeşidinden yaşatılabileceğini kaydetti.
Anayasada ve anayasa metinlerinde garanti dibine tahsil edilen halis muhlis hükümlerin fakat maşer hayatında yanıt bulmuş bulunduğu devir kadir ve hakikat kazanabileceğini dile getiren Kasapoğlu, "Kanunlar, hukuku teoriden pratiğe taşır, o yasalara ruhunu verici ise sosyal hassasiyetlerdir. Tarih süresince adaleti kasılma ika önünde elde edilmiş değme kazanımın arkası sıra kişilerin haklarını araştırmak kıl payı başlatmış bulunduğu mücadelelerin bulunduğunu görüyoruz. Hukukun şişman seviyede bu adalet kontrol mücadelelerinden kuvvet alarak aktiflik ve yerleşiklik kazandığını söylersek günah etmiş olmayız. Bireylerin adalet kontrol kültürüne erbap olması ve bu hassasiyeti yaşatması bundan dolayı aşırı değerlidir." ifadelerini kullandı.
"Hukuk kendini yenilemelidir"
Bakan Kasapoğlu, "Yeni şartlar, dünkü gelişmeler ve değişimlere layıkıyla ahbaplık da daim şekilde kendini yenilemelidir. Bu yenilenmeyi sağlayacak bulunan da gene topluluğun hukukla, ahbaplık ve özgürlüklerle ilişik talepleridir." sanarak konuştu.
Hak kontrol kültürünün hukuku yalnızca koruyup yaşatmakla kalmadığını, ona gürecilik de katığını tabir fail Kasapoğlu, "Dinamizm diyince doğaldır ki aklımıza doğrudan çoluk çocuk geliyor. Toplumumuzun geleceği düşüncesince gençlerimizin şuurlu erat şekilde erişmesi şişman ehemmiyet taşıyor. Bir camiası kazanılmış bulunduğu değerler ile baş başa geleceğe taşıyacak bulunan canlı nesilleridir. Hak arayan, hakkını koruyan, hukuku gözeten gençler, dosdoğru müşterek maşer yaşamı düşüncesince en ehemmiyetli kazanımımızdır." değerlendirmesini yaptı.
Hak kontrol kültürünün yaşatılması ve toplumda yaygınlaştırılması namına her insana şişman görevler düştüğünü aktaran Kasapoğlu, "Hükümet, bakanlıklar, öteki amme kuruluşları, evcil yönetimler, çıplak maşer kuruluşları ve medya, bu mevzuda çalışan ve sürekliliği bulunan icraat yürütmelidir." ifadelerini kullandı.
Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) çalışmalarını aşırı önemsediğini, sonuç zamanlarda henüz müşterek tomar söyleniş edilmeye başlanan "ombudsmanlık" teriminin topluluğun gündeminde toprak bulmasında KDK'nin payının şişman bulunduğunu tamlayan Kasapoğlu, şu halde bitmeme etti:
"Ombudsmanlık, adalet kontrol kültürü içre aşırı asliye müşterek işleve ayraç ediyor ve atasözü kazandırıyor. Türkiye'de amme denetçiliğinin kurumsallaşması, adalet kontrol kültüründe aşırı ehemmiyetli müşterek atak olmuştur. KDK, kurulduğu günden beri attığı adımlarla adalet kontrol kültürünün topluluğun değme kesimince benimsenmesi önünde aşırı kıymetli kazanımlar sağlamıştır. Uygulamaları ile amme düzeni içre fire küsurat ve ya aldığı kadar güzel patolojik nice olumsuzluğun giderildiğine şahsen şahidim."
Hak kontrol kültürünün yaşaması ve yaygınlaşması
Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, adalet kontrol kültürünün yaşaması ve çoğalması namına halis muhlis amme müesseselerinin üzerlerine sakıt görevleri namına getirmeye mücahede ettiğini belirterek, "Biz de Gençlik ve Spor Bakanlığı şekilde gençlere müteveccih yürüttüğümüz faaliyetlerde bu mevzuda şişman hassaslık gösteriyoruz." sanarak konuştu.
Gençlerin bilgili, donanımlı, çözümlemeli yetenekleri yüksek, dosdoğru erat şekilde yetişmesinin önemine aksan karşılayıcı Kasapoğlu, şunları söyledi:
"Bütün bu meziyetlerin doğrulukla, dürüstlükle, hakkaniyetle, ahlakla ve vicdanla müşterek arada düşünülmesi gerektiği de malumunuzdur. Bu noktada adalet ve ahbaplık kavramlarının gençlerimizin hissiyatında en akla yatkın halde atasözü kazanması ve mihman duruma gelmiş şekilde katı müşterek bilince dönüşmesi gerektiğine inanıyoruz. Bakanlık şekilde yürüttüğümüz halis muhlis faaliyetlerde filhakika onlarla birlikteyiz. Gençlere müteveccih halis muhlis faaliyetlerimizi ilkin gençlerimizle baş başa yürütmeye uyanıklık gösteriyoruz."
Gençlerin en güzel halde erişmesi ve çıkarlarını geliştirmesi düşüncesince dünya çapında 400'e yakın Gençlik Merkezi ve sayısı 300'e yakın Genç Ofislerin çalışkanlık biçiminde olduğuna ayraç fail Kasapoğlu, "Halen Sosyal Bilimler Akademisi, Değerler Eğitimi, Münazara Ligi, Hayata Değer Kat kadar başlıklar altında gençlerimizi geleceğe henüz şuurlu müşterek halde istihzar gayreti içindeyiz. Bu icraat içre adalet kontrol kültürü konusu ehemmiyetli toprak tutuyor." ifadelerini kullandı.
"Gençlerimiz değme mevzuda şişman müşterek evolüsyon içinde"
Gençlerin adalet kontrol dair değme güzeşte devir aşırı henüz şuurlu duruma geldiğini kaydeden Kasapoğlu, "Gençlerle baş başa yaşıyor, onların soluduğu havayı soluyor, onların fikirleriyle zenginleşiyoruz." sanarak konuştu.
Yakın gelecekten itibaren gençlerin değme alandaki başarılarıyla yaşama damgalarını vuracaklarını dile getiren Kasapoğlu, laflarını şu halde tamamladı:
"Gençlerimiz değme mevzuda şişman müşterek evolüsyon içinde. Ben doğacak namına aşırı umutluyum, bu çoluk çocuk bu ülkeyi şişman hedeflerine taşıyacak tesisat ve meziyetlere ziyadesiyle sahip. Ülkemizde ve dünyada umudu, adaleti, merhameti çoğaltacak bulunan gençlerdir. Bizim gençlerimiz, bekâr Türkiye'nin değil, insanlığın da vicdanıdır, aklıdır, ümididir."
Bakan Kasapoğlu, konuşmasının arkası sıra katılımcılarla ışık çektirdi.