Ankara
Soylu, içtimai iletişim araçları hesabından icra ettiği videolu paylaşımda, aile içi ve kadına yönelik hızlı mücadeleye bağlı açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu, gerçekte sert baş döndürücü problemi evren ile yaşadıklarını tabir ederek, hastalıkların içlerinden ilkin kadına şiddetin katiyen Türk milletine yakışmadığını söyledi.
Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Türkiye, icra ettiği çalışmalarla, uygulamalarla dünyaya kip müşterek levha çizmektedir.Devletimizin dört başı mamur organları, kadına yönelik hızlı mücadelede kusursuz müşterek seferberlik halinde.Bir kat henüz efdal sesleKadına EL KAL-KA-MAZ! pic.twitter.com/Yz5CxtAOPx— Süleyman Soylu (@suleymansoylu) November 4, 2022"Cennet annelerin ayakları altındadır" diyen, "kadına el kalkmaz" diyen müşterek medeniyete kadına şiddet uygulamanın on paralık ancak on paralık yakışmadığını vurgulayan Soylu, "Bir kadına, müşterek çocuğa, müşterek anneye, boşanmak talip eşe, ayrılmış bulunduğu eşine, nişanlıya şiddet ifşa etmek yalnızca kadın ve bebek bulunduğu düşüncesince zulmetmek. Bunlar bizlere yakışmıyor. Bu ne haktır, bu ne insanlıktır, ne de erkeklik. Dinde de vicdanda da noktayı yoktur." ifadesini kullandı.
Dünyanın bulunduğu kabilinden Türkiye'nin de aile içi ve kadına yönelik hızlı savaş ettiğini tamlayan Soylu, şu şekilde bitmeme etti:
"21. asrın başlangıcında Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu bölgede devletimizde inkılap durumunda adımlar atıldı. Her şeyden ilkin kanun değiştirerek hanımlara yönelik artı ayrımcılık yapmayı geçmiş el müşterek kanun kuralı durumuna getirdik. Aile içi ve kadına yönelik sertliği engel edinmek düşüncesince kanunlar, yönetmelikler ve icraat yapıldı. Namus cinayeti ve adap cinayetlerinde meydana getirilen ukubet indirimleri, mahkemedeki güzel çözüm indirimleri de kaldırıldı. Diğer mevzularda bulunduğu kabilinden bu mevzuda da bizim stratejilerimiz var."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde Milli Eğitim, Adalet, Sağlık ve İçişleri bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığınca kadına yönelik hızlı mücadelede IV. Ulusal Eylem Planı'nın (2021-2025) hazırlandığını hatırlatan Soylu, bu plana ek yerine 2022'de değme birimin mesul bulunduğu çalışkanlık planının da yayınlandığını tabir etti.
Bakanlık yerine kendilerine sakıt görevler çerçevesinde sert baş döndürücü uygulamayı yaşama geçirdiklerini özetleyen Soylu, şunları kaydetti:
"Tedbirlerin müşterek kısmı, inhibütör olmaya yönelik, çağdaş değişen teknolojinin ahali imkanlarını sahaya ilk herşeyden ilk olarak sürdük. Mesela 2018'de KADES isminde sanlı uygulamayı devreye aldık. Kadınlarımız bunu cep telefonlarına indiriyorlar. Bir ürkü butonu kabilinden çalışıyor. Acil vaziyette biricik dokunuşta 112 Acil Çağrı Merkezimize suç duyurusu düşüyor. En benzeyen kadrosu yönlendiriyoruz. 27 Ekim nedeni ile 4 milyon 105 bin kadın bu uygulamayı telefonuna indirdi. 536 bin suç duyurusu aldık. Ekiplerimiz hepsine gitti. Bunların 318 bini esas ve muhatara içeren ihbarlardı ve hepsine engelleme edildi. Küçük müşterek not, başarısından çevre KADES arsıulusal rütbe aldı. Fransa ve Belçika da uygulamayı kip aldı."
Bakanlık yerine aldıkları tedbirlerden müşterek ötekinin GAMER'deki Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi bulunduğunu kail Soylu, "Riski efdal olaylarda duruşma kararıyla takılan elektronik kelepçeler, bahis konusu merkezden 7 çağ 24 sayaç izlenmektedir. Aynı anda 1500 olayı strateji edebiliyoruz. Uzaklaştırma sonucu bulunan erkek, kadına yaklaştığında manzume uyarıyor ve ekiplerimiz çabucak engelleme ediyor. Şu anne derece 1950 hadise izledik. Halen 747 vakanın izlemesi de bitmeme ediyor." diyerek konuştu.
Kadınların yakınma imkanlarını ve yakınma strateji kapasitesini tasarruf etmek düşüncesince icraat yaptıklarını tabir fail Soylu, şu detayları paylaştı:
"Emniyet Genel Müdürlüğü içinde 1005, Jandarma Genel Komutanlığı içinde 242 edinmek az daha 1247 yerde Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Büro Amirliği kurduk ve değme ilçede ulaşılabilir oldu. 100 bin nüfusun üstündeki kadın misafir evi bulunmayan belediyeler, misafir evi açmaları dair uyarıldı ve müddet verildi.
Ayrıca Polis Merkezi amirlikleri ve jandarma karakollarındaki Güven Masaları'na 3 bin kadın personel görevlendirerek kadınlarımızın çıkarlarını henüz şen tabir etmelerini sağladık. Öte taraftan il ve ilçelerimizde mevcut Açık Kapı birimlerimizde de bu şikayetlerin alınmasını ve ŞÖNİM'lere yönlendirilmesini sağladık. Bu kanalları açtıkça tahsil edilen rahatsızlıklar de tabii ki hazırlık kararları da ulaşılabilirlikle arttı."
Kadına yönelik şiddet vakalarında asliye yaklaşımlarının inhibütör bulunduğunun altını çizen Soylu, işin riziko analizi boyutuna ayrı müşterek ehemmiyet verdiklerini belirtti.
Dünyada beğenilen riziko çözümleme formlarını ve yöntemlerini de kullandıklarını tabir fail Soylu, "Her olayda, vakaya hususi müşterek eşya ve riziko yorum formu doldurup çözümleme ediyoruz. Bu formlarımızı sonsuz toy kriterlerle güncelliyoruz. Şimdi de toy müşterek projeyle bu analizleri bireşimli zeka algoritmalarıyla gerçekleştirmek düşüncesince emek vermek başlattık. Şu an sınav aşamasındayız. İnşallah baş döndürücü çelimsiz müşterek müddet içinde değme görüngü düşüncesince henüz isabetli, henüz er uyartı verici ve henüz inhibütör müşterek düzene daima beraberce kavuşmuş olacağız." dedi.
Her mevzuda bulunduğu kabilinden aile içi ve kadına yönelik hızlı mücadelede de işin en ehemmiyetli unsurunun insan, bilirkişi personel ve maşeri farkındalık bulunduğunu tabir fail Soylu, şu şekilde bitmeme etti:
"Son 3 yılda yekûn 327 bin manşet personelimize bu mevzuda terbiye verdik. Ayrıca akıbet 2 yılda 38 bin erbaş ve ere, Polis Akademisi ile Jandarma Sahil Güvenlik Akademisinde tahsil gören kestirmece 24 bin öğrenciye, 1327 mülki yönetim amirine şu demek oluyor ki kaymakamlarımıza, valilerimize, 18 bin muhtarımıza bu mevzuda terbiye verdik."
Yepyeni müşterek projeye başladıklarını duyuran Soylu, buna bağlı şu detayları paylaştı:
"'Kadına el kalkamaz' ismini verdiğimiz bu projeyle koca odaklı münteşir müşterek bilgilendirme emek vermesi yapıyoruz. Şu anne derece kusursuz 5 milyon adama ulaşıldı. 100 binden müşterek tomar afiş ve pankart hazırlandı. Bir buçuk milyondan müşterek tomar risale dağıtıldı. Tüm bu icraat kararında geldiğimiz gözcü şudur, 2015'de salname maatteessüf 360 kadın cinayeti yaşanmıştı. Nüfusumuz yüzdelik 7 buçuk artmasına karşın güzeşte sene 309'a indi. Bu sene da güzeşte senenin bire müşterek zamanına layıkıyla yüzdelik 8'lik müşterek azalma var. Yani müşterek gerileyiş trendi var. 2015'de şüpheliye yönelik maruz inhibütör hazırlık sonucu sayısı 295 bin, 2021 yılının böylelikle bu skor 726 bin olmuştur. Bu sene ise halen 608 bin şu demek oluyor ki devletin dört başı mamur organları, aile içi ve kadına yönelik hızlı savaş dair kusursuz müşterek seferberlik halindedir."
Dünyada yaşanmış bulunan vakalarla Türkiye'dekilerin verilerini de paylaşan Soylu, şunları kaydetti:
"Aile içi ve kadına yönelik şiddette ahiret yolculuğu payı Türkiye'de milyonda 5 ve hala düşüyorken Amerika'da milyonda 22, şu demek oluyor ki 4 katımız. Ukrayna'da milyonda 21, Belçika, Avustralya ve Romanya'da milyonda 8, İsrail, Hırvatistan milyonda 7, Finlandiya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti milyonda 6, Almanya, Hollanda, İsveç, İspanya, Norveç bizimle bire müşterek şu demek oluyor ki milyonda 5. Birçok ülkede bu ahiret yolculuğu oranları hoppadak eşi, ayrılmış bulunduğu benzeri ve kız arkadaşını kapsamasına karşın bizde aile içi anne, kız ahi kabilinden fertleri de kapsamaktadır. Elbette müşterek sayısına üstelik tahammülümüz yoktur. Bir aile içi şiddete, müşterek kadına şiddete müşterek ölüme bile tahammülümüz yoktur. Hedefimiz kullanılmamış şiddet. Bu sayıların kâffesi kullanılmamış olana derece şiddet sıfır, dirilik kaybımız sıfır, yaş kullanılmamış olana derece ahali hanımlarımız kendini değme devir güvende hissedene derece çalışmaya, çalışmaya ve çalışmaya devam. Aile içi şiddet ve kadına şiddet adamlık dışıdır. Kadına el kalkamaz."