Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde planlı AK Parti Trabzon İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.Toplantıda mütekellim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin ülkeye müteallik ne müşterek hayalleri ne de milletin sıkıntılara hal anımsamak kabilinden niyetleri bulunduğunu söyledi. Erdoğan, “Sadece sömürme etmenin, balçık atmanın, mazeret bulmanın milletin aklıyla küçümseme etmenin peşindeler. Biz Türkiye'yi kalkındırmanın henüz da güçlendirmenin mücadelesini verirken, onlar yevmiye meselelerin peşine takılıp kalıyorlar. Biz Türkiye'nin arsıulusal itibarını henüz yukarı seviyelere geçirmek düşüncesince çaba gösterirken onlar ecnebi büyükelçilere yakınma dilekçesi yazıyorlar. Biz milletimizi rastgele bölgede adalet etmiş olduğu hizmetlerle buluşturmaya çalışırken, onlar Ankara'da kimin nerede ne oturacağının kavgasını veriyorlar. Biz plan üretirken, çalışmalar yaparken, milletimizin derdine deva ararken, onlar hoppadak ve hoppadak isnat beşinde koşuyor, balçık atıyor. Ellerine tutuşturulan rastgele kağıt parçasını doküman zannedip devletin kurumlarını kötülemekten, ülkemizin manzara planlarına balçık atmaktan başka kere ve formül bilmiyorlar. CHP'li belediyelerde yolsuzluk, ahlaksızlık, beceriksizlik, arakçılık sınır safhaya çıkmışken, bu rezilliklerle yüzleşmek alegori batıl tez ve ithamlarla yatırımlarımızı engellemeye çalışıyorlar. Biz bunların yalanlarını yüzlerine çarpmaktan mahkemeye salonlarında iftiralarını çürütmekten bıktık. Ama erkek Kemal ve yoldaşları yandaşları rastgele gündüz acemi müşterek yalanla değersiz olmaktan tek usanmadılar” sanarak konuştu.
“Türkiye'nin kaybetmesi pahasına doğacak hesapları yapılmasını ahlaki de insanca de bulmuyoruz”
“AK Parti ve Cumhur ittifakı şekilde zat siyasal ikbalini ülkenin ve milletin menfaatlerinin üzerinden gören müşterek siyasa anlayışını onama etmiyoruz” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyleki sürdürdü:“Türkiye'nin kaybetmesi pahasına doğacak hesapları yapılmasını ahlaki de insanca de bulmuyoruz. Özellikle iktidara revan yolun kasa alegori ecnebi devletlerinin kapısında aranmasını demokrasimiz namına baş döndürücü kazalı görüyoruz. Kendi milletlerinin adalet ve hukukunu korumak düşüncesince ülkemize görevlendirilen büyükelçilerin başta ihtilaf çeşidinden istida makamına dönüştürülmesi Türkiye'nin bağımsızlığı namına vahametli müşterek durumdur. Hele illa ağızlarını rastgele açtıklarında ‘Atatürk'ün partisiyiz' sanarak övünenlerin siyasal geleceklerini aut güçlerin icazetine, yardımına, ihsanına bağlaması hakkıyla sıkılma vericidir. Türkiye'yi ve Türk demokrasisini hakeza müşterek bir vaziyete düşürmeye kimsenin, tek siyasetçinin hakkı yoktur. İstiklal ve istikbali önünde gepegencecik evlatlarını Çanakkale'de Kurtuluş Savaşı'nda martir sağlayan müşterek millete hakeza müşterek zilleti kimesne uygun göremez. CHP ve anlaşma ortakları müşterek an ilk kendilerine ağırlık değinme vermeleri zarfında debelendikleri bu alçalma çukurundan kurtulmanın yollarını aramalıdır. CHP'ye oy vermiş gazinin hürmetine bu partiye dayanaklık etmek ergin hepsi vatandaşlarımızda bizimle bire müşterek beklentide bulunduğunu biliyorum. Zira erkek Kemal'in elinde CHP'nin rotasını ağız ağıza kaybetmesi ulus ve şehir düşmanlarının aparatı biçimine gelmesi en baş döndürücü CHP'li seçmeni rencide ediyor. Gazinin partisi niteleyerek oy verdikleri partinin günindi mühitleri cemiyetine dönüşmesi ulusal meselelerinin hiçbirinde haysiyetli müşterek vakfe sergileyememesi en müşterek tomar onların başını yere eğdiriyor. Bay Kemal ve yoldaşlarının iş bilmezliğinden, beceriksizliğinden, rastgele gündüz müşterek yenisi patlayan skandallarından CHP'lilerde kılıç ne erinçsiz oluyorsak onlar da erinçsiz oluyorlar. Çünkü bu ilkesizlik, bu omurgasızlık ne Türk demokrasisine ne de siyasa müessesine ne de Gazi meclisimizin haysiyetine katiyen yakışmıyor. İnşallah 2023 seçimlerinin Türk siyasetinin beraberinde CHP'nin de bu kamburdan kurtuluşuna okazyon olacağına inanıyorum.”
Ozan Köse - Ersen Küçük - Gökmen Şahin