AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ile CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ortada TBMM Genel Kurulu'nda yolculuk davasına bağlı tartışma yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Gezi davasına ilişkin, “Arkadaşlarım nice defalar söylediler, ego de söylüyorum: Gezi özgürlüktür, Gezi huy ve çevreye saygıdır, Gezi birlikte doğruluk mücadelesidir, Gezi birlikte dayanışmadır. Ancak evvel maruz birlikte değişmeyen Türkiye'de yargının içerisine düştüğü, süresince bulunmuş olduğu güç açısından bizi dünyaya utandıracak birlikte karardır. Daha evvel aklanma maruz birlikte değişmeyen nite kabil da ağırlaştırılmış müebbede çevrilir? Şöyle olur: Bir duruşma egemenlik kumanda zinciri süresince değişmeyen alıyorsa aklanma mevdu birlikte dava ağırlaştırılmış müebbede döner. Mahkemeler biricik eş yönetiminin giyotinine dönmüştür. Biraz evvel dediğim uydurma gibi, bu duruşma sonucu amme vicdanında yasal birlikte yanıt bulmamıştır, bulmayacaktır. Bunun en elleme örneği de Ergenekon, Balyoz düzen davalarıdır. O davalarda da birlikte derinti insanoğlu ağırlaştırılmış müebbet aldı, demincek bütünü dışarıda fakat komutla ağırlaştırılmış müebbet sağlayan hâkimler, savcılar ya gümrüksüz ya cezaevinde. Umarım, evvel Gezi kararını sağlayan hâkimler, savcılar da Ergenekon, Balyoz'un müebbet kararını sağlayan hâkimler, savcılar kabil birlikte çağ gümrüksüz yada hükümlü özelliğine düşmezler; hoş, düşerlerse de baş döndürücü da üzülmem” ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, hukukun üstünlüğüne inandıklarını belirterek, “Karar hoşumuza gidince 'iyi', gitmeyince 'kötü' diyecek karakterdeki insanoğlu değiliz. Kararların sevinenleri olur, üzüleni olur. Bizim, çağ geldi partimiz kapatıldı, 'Tarihte önemsiz birlikte hatıra' dedik, kınamadık bile. Daha ötesi Genel Başkanımız koşuk okuduğundan ötürü haksız, hukuksuz biçimde ukubet aldı, onurumuzla zindana gittik, konfirmasyon olduk. Mahkeme uğrunda ağzından salyalar akarcasına egemen gözdağı etmeyi, müddeiumumi gözdağı etmeyi, Cumhurbaşkanına taşlama etmeyi aklımıza üstelik getirmedik. Devlet adamlığının, kavim adamlığının bu olmadığını düşünüyoruz. Kaldı ki dava bitmeme ediyor, şu an duruşma kararını verdi; fakat istinaf safhası olacak, Yargıtay safhası olacak, AİHM tarafı olacak vesaire. Değerli arkadaşlar, her insanın hafriyat etmiş olduğu miktarda ukubet almasını, haktan, adil ayrılmamayı, altını çizdikten sonraları şurası anlatmak istiyorum: Yani dava apayrı birlikte şey, gayrı Gezi meselesi apayrı birlikte şey. Bakınız, kılıç apayrı memleketlerde mi yaşıyoruz? Gezi kutsaması, Gezi kutsaması. Arkadaşlar, bu Gezi'de otomobiller yakılmadı mı? PKK bayrakları açılmadı mı? Dün de Gezi'nin karşısındaydık, ahit de Gezi'nin karşısındayız. Cebir ve hızlı hükûmeti yuvarlamak talip ki varsa, suçu sübut olmuşsa, Ceza Kanunu gereği cezası bellidir. Arkadaşlar, hâkimlerin birlikte bölümü karara katılmış, birlikte bölümü açma koymuş kısaca kaza canlı, bitmeme ediyor. Sizin dilediğiniz değişmeyen olunca 'çok elleme hâkim' vazgeçtiğiniz olunca 'çok biçimsiz hâkim' seçimi yaklaşımınızı akıllıcasına bulmuyorum. Bırakın, Yargıtay evresi bitmeme etsin. Ayrıca, sizin tabir ettiğiniz rastgele bilinçlilik düşün hürriyeti olacak fakat sevmediğiniz birlikte ifade, söz, sav paylaşılınca bu taşlama olacak. Bakınız, o derece suçlama ettiğiniz Vali Bey'in evveliyatına baktım, nice ilde başarıyla anılan birlikte Vali” biçiminde konuştu.
Ahmet Umur Öztürk