AB'nin sınırlarındaki geri itmelere 'kayıtsızlığı' tepkime çekiyor

Brüksel

Son namına sığınmacı hakları hakkındaki çalışan, 39 ülkeden 100'ün üstünde çırçıplak maşer kuruluşunu çatısı altında toplayan Avrupa Mülteciler ve Sürgünler Konseyi (ECRE), AB'nin harekete geçmede gönülsüz davranılmış bulunduğu zira "maliyeti ve neticeleri ne olursa olsun" mültecilerin Avrupa'ya gelmelerinin engellenmesinin "genel strateji" bulunduğu değerlendirmesini yaptı.

AB ülkelerinin bazıları, akıbet senelerde "düzensiz göçle mücadele" ismi altında daim geri itmelerle anılıyor. Özellikle Yunanistan, Hırvatistan, akıbet devirde Polonya ve Baltık ülkelerinden geri itmelerle ilişik müşterek tomar sayıda fenomen yük dibine alındı.

Son namına Alman Spiegel dergisi, Almanya Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin Monitor programı, Fransız gazetesi Liberation, Sırp gazetesi Novosti ve RTL Hırvatistan Lighthouse Report, SRF Rundscha ve ARD Viyana ofisi kabilinden matbuat kuruluşları, Hırvatistan ve Yunanistan’da 8 aydan müşterek tomar devam eden araştırmalarını yayımladı. Bu haberlerde geri itmeler ve mültecilere meri hüküm belgelendi.

Hem AB yasalarını bununla birlikte Cenevre Mülteci Sözleşmesi'ni ihlal ettikleri sebebi öne sürülerek "geri itme" namına bilinen bu çeşit gayrikanuni operasyonlara ve AB'nin "müdahalesizliğine" çıpa müşterek reaksiyon de 39 ülkeden 103 çırçıplak maşer kuruluşunu çatısı altında barındıran ve sekreterliği Belçika'nın başkenti Brüksel'de mevcut Avrupa Mülteciler ve Sürgünler Konseyi'nden (ECRE) geldi.

"Ahlaki manada tiksindirici"

ECRE Direktörü Catherine Woollard, AA muhabirine icra ettiği değerlendirmede, çıkan akıbet haberlerin AB sınırlarındaki hüküm içeren geri itmelerle ilişik kepez kabilinden kanıtlara yenilerini eklediğini belirtti.

Bazı devletlerin AB topraklarına ve sığınma prosedürlerine erişimi engel peyda etmek düşüncesince "aşırı şiddet" müdahale beklenen bulunan her yolu kullandığını vurgulayan Woollard, "Bu eylemlerin çokları AB hukukuna ve arsıulusal hukuka aykırıdır, başkaca ahlaki manada tiksindiricidir." dedi.

Uluslararası hukuka mucibince sığınmak düşüncesince ülkeler arasındaki sınırı geçmenin gayrikanuni olmadığını hatırlatan Woollard, nice sığınmacının ayrıksı seçeneği bulunmadığı düşüncesince bu yola başvurduğunu tabir etti.

En az 13 AB ülkesi uyguluyor

Woollard, "Geri itmeleri, girişlerin engellenmesini, dolgun uç dışı edilmeleri ve fazladan sınırı esbak insanların doğrudan gönderilmelerini belgeledik. Bu eylemler minimum 13 AB üyesi yurt kabilinden iç ve aut sınırlarda uygulanıyor. Bunun kararında insanoğlu yaşamını kaybediyor." dedi.

Batı Balkanlarda ve Yunanistan'da AB devletlerin makamları kabilinden meri geri itmeler ve kolluk sertliğini strateji fail ve 13 kuruluşun oluşturduğu Sınır Şiddet İzleme Ağı ve gayrı nice kuruluşun Hırvatistan ve Yunanistan sınırlarında suiistimalleri yük dibine aldığını tamlayan Woollard, Polonya ve Belarus ortada geri itildikleri ve kudretsiz düştükleri düşüncesince 6 ferdin öldüğü Polonya sınırındaki gidişat zımnında epey telaşlı olduklarını kaydetti.

"AB harekete geçmede isteksiz"

"Bu çeşit eylemler AB hukukunu ve arsıulusal hukuku çiğnemektedir." diyen Woollard, şöyleki bitmeme etti:

"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku, AB hukukundaki sığınma hakkının ihlali müdahale müşterek tomar sayıda ihlal lakırtı konusudur. Sığınmacıların geri gönderilme riski müşterek tomar yüksektir. Ancak ülkeler az daha cezadan muafmış kabilinden akıntı edebilmektedir. Bunun kanuni ve siyasal sebepleri vardır. Etkilenen insanların garantisiz hali zımnında kanuni müşterek proses başlatmak zordur. Bu evreye gelsek caba devletlerin hükümleri uygulamaması lakırtı konusudur.

AB müesseselerinde harekete geçmede gönülsüzlük bulunur zira umumi strateji, maliyeti ve neticeleri ne olursa olsun siper talip insanların gelişlerinin engellenmesine dayalıdır. En çirkin hallerde caba (AB uç siper ajansı) Frontex Direktörünün icra ettiği yorumlarda bulunduğu kabilinden örgen ülkeler hüküm ve sömürme içeren eylemleri zımnında övülmektedir. Burada AB'nin kimi bölümlerinin kusur ortaklığından lakırtı edilebilir."

Woollard, devletlerin düzenlilik kavramlarını kötüye kullanarak bu çeşit eylemlerini muhik çıkarmaya çalıştığını tabir ederek şunları aktardı:

"Aslında sınırları geçmeye etkin sığınmacılar ne Avrupa'ya müşterek iri tehdittir ne de Avrupa halkoyu kabilinden hakeza algılanmaktadır. Bu eylemler Avrupa hukukuna, umumi namına hukukun üstünlüğüne, Avrupa değerlerine, asliye insanoğlu onuruna yıldırma oluşturuyor ve bu da etraflıca vadede anlaşılan Avrupa güvenliğinin altını oymaktadır. Biz ülkeleri arsıulusal kuruluşlara, Ombudsman ofisleri kabilinden öz kanuni rasıt kuruluşlarına, çırçıplak maşer örgütlerine kulak vermeye ve hüküm içeren uygulamaları durdurmaya, ortaya çıkan suistimali körpe rüyet kültürüne direnmeye çağırıyoruz."

Geri itmeler

Başta Yunanistan peyda etmek amacıyla kimi AB ülkelerinin mültecileri sınırlarından geri ittiklerine ilişikli istihbarat akıbet devirde nice arsıulusal matbuat kuruluşunda serbest halde arazi aldı. Uluslararası iletişim araçları kuruluşları, bahis konusu ihlallerde AB'nin uç siper ajansı Frontex'in de görevi bulunduğuna müteveccih müşterek tomar sayıda bilgi yayımladı.

Görüntüler ve ifadeler kabilinden kanıtlarla verilen istihbarat hakkındaki AB Komisyonu, sabık hafta haberlerin "çok düşünce verici" bulunduğunu belirtti.

AB Komisyonunun içişlerinden mesul üyesi Ylva Johansson, Yunanistan'ı gayrikanuni geri itmelere ilişikli olup bitenleri araştırmaya çağırdı. Johansson, orak ayı ayında da Yunanistan'ın mültecileri denizden Türkiye'ye akla yatkın hoşnutluk dışı geri ittiğini onama etmiş, bunun "temel Avrupa değerlerinin ihlali" bulunduğunu söylemişti.

Johansson, başkaca Yunan hükümetinin sınırlarına mevrut göçmenleri gayrikanuni halde uç dışı etmeyi durdurması icap ettiğini dile getirmişti.

Geri itmeleri Birleşmiş Milletler (BM) ve nice insanoğlu hakları kuruluşu da gündeme getiriyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, gıcır açıklamasında Yunanistan'daki geri itmelere bağlı berk kanıtlar aldıklarını açıkladı. Komiserlik, madde hakkındaki AB ile görüştüklerini, bu mevzuda "devrede" olduklarını bildirdi.

Uluslararası Af Örgütünün beraberinde Ege'deki mültecilerin durumuyla ilişik icraat karşıcı çırçıplak maşer kurumlarının raporlarında da müşterek tomar sayıda geri itme olayı belgeleniyor.

Bu şirketlerin raporlarında Yunanistan'ın Türkiye ile uç bölgesi bulunan Meriç'teki yağız sınırlarını geçmeye çalışanlara delik yaşartıcı gaz, basınçlı su ve plastik kurşun kullandığı arazi alıyor.

Şiddetin tanıkları, Yunan uç birimlerinin baş döndürücü kuvvet kullanımı, darp, esas cephane kullanımı, gayrikanuni denetim ve Türkiye'ye dizgesel geri itmeler de müdahale peyda etmek amacıyla müşterek tomar sayıda ahbaplık ihlaline ayraç ediyor.

Tüm kanıtlara, haberlere ve çıkışlı şirketlerin açıklamalarına karşın geri itmelere bağlı istihbarat gelmeye bitmeme ediyor.