Köln
Köksal Kuş, icra ettiği yazılmış açıklamada, 30 sene önceki Almanya’nın Schleswig-Holstein Eyaleti’ne ilişkin Mölln kentinde ırkçı yalnızlık kararında ölen üç canın acısının tazeliğini hala koruduğunu vurguladı.
"Bu adi hücum Almanya’nın utanma günlerinden bir tanesi şekilde tarihe geçmiştir." ifadelerini kullanan Kuş, ölüm edenler düşüncesince başsağlığı diledi.
Kuş, halihazırda, Mölln ve Solingen katliamlarının yanı esna Rostock ve Dresden’den, NSU ırkçı teröründen, Hanau ve Halle saldırılarından aldığı kadar öğüt çıkarılıp çıkarılmadığının hala ağız dalaşı konusu bulunduğunun altını çizerek, 2020'de Hanau kentinde ırkçı müşterek teröristin aralarında 4 Türk’ün de bulunmuş yer aldığı 9 muhacir kökenliyi katletmesi ile 1984 yılından o tarihe denli güzeşte 36 yılda Almanya’da meydana gelen ve Türk vatandaşlarını amaç meydan ırkçı yıldırı eylemlerinde 31 Türk'ün yaşamını kaybettiğini hatırlattı.
Amadeu Antonio Vakfı’nın verilerine gereğince dü Almanya’nın toplaşma yılı bulunan 1990’dan itibaren Almanya’da toplanmış 219 insanoğlunun ırkçı motifli kıya kararı yaşamını kaybettiğini aktaran Kuş, "Bir taraftan insanoğlu yaşamını yitirmekte, başka taraftan ibadethanelerimiz ve çırçıplak maşer derneklerimize saldırılar düzenlenmektedir. Alman düzenlilik makamlarının icra ettiği açıklamalara göre, Müslümanlara ve Müslüman kurumlarına meydana getirilen ve resmi pırtı dibine tahsil edilen kusur ve hücum sayısı 2020 senesinde - 103’ü camilerimize ve cemevlerimize gerçekleşmiş olup - toplanmış bin 26’ya ulaşmıştır. 2021 senesinde ise 700’e DOĞRU İslam düşmanı kusur kaydedilmiştir." ifadelerine toprak verdi.
Kuş, ırkçı, İslam ve Türk düşmanı aksiyon ve suçların tedricen arttığını görmenin bu adamlık dışı düşmanlığın baş döndürücü sağı ilişik müşterek hastalıktan da mavera topluluğun merkezine bulaşma etmiş müşterek dava biçimine mevrut olduğuna ayraç ettiğini bildirdi.
Köksal Kuş, şunları kaydetti:
"Toplumun merkezine yayılan bu fenomen Almanya’daki Türk camiasının yanı esna başka muhacir asıllı topluluklarda da güvensizliğin artmasına sebebiyet vermektedir. Toplumda hız eğiliminin artım göstermesi, ister ibadethanelerin ve derneklerin gerekse sığınmacı yurtlarının kundaklanmasındaki artım ile beraberce ırkçı sesletim ve düşüncelerin nice eğin ve partide güçlenerek normalleşmesi yaşadığımız toplumdaki sulh ve dirlik ortamının geleceği hesabına da başkaca akıl vericidir. Ortak barışımızın teminatı düşüncesince Türk kini ile uğraş Antisemitizm ve İslam kini ile uğraş denli ehemmiyet sunma etmektedir."
Mölln katliamı
Mölln'de, 23 Kasım 1992'de kundaklama kararı Bahide Arslan ile torunları Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz yaşamını kaybetmiş, çıkan yangında 9 insan de yaralanmıştı. Olayların peşi esna yargılanan dü Neonazi'den bir tanesi yaşı önemsiz yer aldığı düşüncesince 7,5 yıl, gayr 15 sene hapishane cezalarının peşi esna başıboş kalmıştı.