İstanbul
Ukrayna-Rusya geriliminin acemi konjonktürel gelişimleri de yanı sıra getirdiğini, başta sakıncasız ve maliyeti ceninisakıt erke koridoru meselesinin baştan AB ve ABD’nin gündemine geldiğini aktaran Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"AB, gazının büyükçe yüzdelik 40'ını Rusya'dan alıyor. Ulaştırma ve Çevre Araştırma Grubu'nun rakamlarına göre, bu bağımlılık günde tahminî 118 milyon dolara mülk oluyor. AB seçenek doğal kavara kaynakları bulmaya çalışıyor. Orta ve etraflıca vadede hâlâ yeşil kuvvet kaynaklarının kapasitesini ikiye katlayarak erke verimliliğini artırmayı düşünüyorlar. Ne mevcut ki bu adımların yaşama geçirilmesi epey zinde ve etraflıca müşterek proses talip konular. Sonuç adına erke dair Rusya’ya basıcı bulunan AB ülkelerinin acele müşterek biçimde Rusya harici sakıncasız limanlara gereksinimi vardır. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın akıbet zamanlarda yürüttüğü diplomatik temaslardan da bunu ziyadesi ile anlamaktayız. Türkmenistan, Azerbaycan, İran, İsrail ve Orta Doğu’nun gazı ve petrolü düşüncesince yegane güvenli, maliyeti ceninisakıt erke koridorunun müşterek tane intikal noktası ise Türkiye’dir."
Aydın, bundan dolayı AB ve ABD'nin Türkiye’ye yöneleceğini, gelişen bu acemi konjonktürün ise Türkiye'nin elini güçlendirdiğini belirterek, "Türkiye bu mevzuda oluşturulacak herhangi müşterek muhtelif masaya eli aşırı çelimli müşterek biçimde oturacaktır. Bu sebeple Akdeniz ana kara sahanlığı, Kuzey Kıbrıs, Suriye ve Libya meselelerini gündeme getirmeli, buradaki çözümsüzlüklerin giderilmesi noktasında taleplerini ileterek müşterek an önceki çözüme ulaştırılmasını sağlamalıdır." ifadelerini kullandı.