Brüksel
Batı Avrupa'yı yaz ortasında vuran ve Belçika tarihinde benzeşim görülmemiş su taşkını felaketinin üstünden 3 ay geçse de kıyamet yerleri hala selin izlerini taşıyor.
Gönüllüler ve taharri memuru polis maşer kuruluşları, çecik besin ve asliye gerekseme malzemeleri dağıtmaya bitmeme ederken sağ aşkın haneye halen saf patırtı yağı lambası lambası verilemiyor.
Kışın yaklaşması ve yağışların artmasıyla su taşkını bölgelerinde yeni ortak felaket beklentisi korkusu giriş gösteriyor.
Ay böylecene İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılacak COP26 zirvesi öncesinde hava değişikliğiyle savaş düşüncesince tahsil edilen kararların, olan hali aksine çevirmekte ne adım sansasyonel olabileceği da düşkünlük ediliyor.
"Bu felaketlere hâlâ yoğun rastlayacağız"
AA muhabirine mevzuyla ilgilendiren değerlendirmede olan Brüksel merkezli Avrupa Politikaları Çalışmaları Merkezi (CEPS) hava uzmanlarından Christian Egenhofer, "Bu felaketlere hâlâ yoğun rastlayacağız. Yalnızca hâlâ giriş döndürücü değil, hâlâ değişebilir de olacaklar." dedi.
Avrupa kıtasının kuzeyinde hâlâ aşkın sel, güneyinde hâlâ aşkın kuraklık, ısı dalgaları ve orman yangınlarının görüleceğini tamlayan Egenhofer, "Bu, bugünden yarına olacak ortak bilinçlilik değil elbette. On seneler ortamında olmaktadır fakat bundan böyle hâlâ yoğun olacak." niteleyerek konuştu.
Egenhofer, Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği hedeflere erişmek dair negatif ortak bakışa cemaat bulunduğunu fakat çözümleri otoritelerden durmak hesabına "özerk" tedbirlerin tatbik kurda hâlâ aşkın işe yarayacağını söyledi.
Potansiyel su taşkını bölgelerinde yaşamakta ısrar eden olmamak, sigorta şirketlerinin bu doğrultuda meşrut işlev vermesi kabil önlemlere yer veren Egenhofer, Belçika ve Almanya kabil tarihlerinde beş on saf felaket muammer devletlerin krizi yönetmekte yaşamış olduğu zorluğun doğacak seferlerde üstesinden geleceğini umduğunu kaydetti.
"Torunlarınızın sizin şu anki eylemleriniz dolayısıyla ölmesini istemezsiniz"
Brüksel merkezli Uluslararası Kutup Kuruluşu (IPF) Uzmanı Henri Robert da Avrupa'nın değişik bölgelerinde değişik huy olaylarının görüleceğini fakat Akdeniz süresince hâlâ ortak tomar kuraklık, Batı Avrupa'da ise gene su taşkını beklentisinin bulunduğunu söyledi.
Su düzeyinin doğacak on zamanlarda artmaya bitmeme edeceğine dikkati çekici Robert, kişilerin hava değişikliğinin etkilerini "çok levent boylu vadeli sanarak" hafife aldığını fakat dünyanın ömrüyle kıyaslandığında 50 yada 100 yılda meydana mevrut değişikliklerin ince "hızlı" kategorisinde değerlendirilebileceğini kaydetti.
Robert, "İklim değişikliği ile ilgilendiren şu an gördüğümüz şey, dokunaklı etkilerinin hızlanmış olması. Mevcut eylemlerimizin tesirinin 50 sene sonradan görülebilecek olması, bizi 'nasıl olsa cansız olacağız' düşüncesine itmemeli. Torunlarınızın sizin şu anki eylemleriniz dolayısıyla ölmesini istemezsiniz." ifadelerini kullandı.
"Daha az muvasala kullanmalı, hâlâ az tüketmeliyiz"
Daha az yer yağı ve kömür kullanarak emisyonları düşürmek gerektiğine ayraç fail Robert, "Kısacası hâlâ az muvasala kullanmalı, hâlâ az tüketmeliyiz." dedi.
Robert, şu şekilde bitmeme etti:
"Büyükanne ve babalarımızın yaşamlarına art dönmeliyiz. Onların da arabaları, evlerinde ısıtıcıları, kışın üst berk giysileri ayrıca çamaşır makineleri üstelik vardı fakat deminden tükettiğimizin 6'da bir tanesi genişliğinde tüketiyorlardı."
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Taraflar Konferanslarında seneler ortamında tahsil edilen kararların şimdiye genişliğinde konkre ortak tesirinin olmadığına yer veren Robert, Glasgow zirvesinde kendisinin de bulunacağını fakat umutlarının hudutlu bulunduğunu kaydetti.
