Glasgow
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, AA muhabirine, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı (COP26) kapsamındaki gelişmelere ve sınırda karbon vergisi düzenlemesine bağlı değerlendirmelerde bulundu.
AB'nin açıklamış olduğu Yeşil Mutabakat'ın iklim değişikliğiyle toptan ölçekte savaşım edilmesi düşüncesince tasarlandığına ayraç fail Simson, birliğin salname emisyonlarda payının yüzdelik 10'un dibine indiğini dile getirdi.
Simson, "Ticaret ortaklarımızı da erke üretimi ve tüketimi dair tetik olmaları anlamında isteklendirme buyurmak zorundayız. Yeşil Mutabakat paketi kapsamında sınırda karbon vergisi düzenlemesiyle ticari ortaklarımızdan da AB'deki şirketlerden istediklerimizin aynısını arzu ediyoruz. Ayrıca, ticari ortaklarımızın emisyonları düşürmek düşüncesince özlük çıkarma tecim sistemlerini kurmalarını istiyoruz. Hükümetler özlük karbon çıkarma sistemlerini kurmazlarsa tığ sınırda karbon vergisi mekanizmasını uygulayacağız." sanarak konuştu.
AB'nin amacının müşterek cins vergi infaz kılmak olmadığını vurgulayan Simson, "Amacımız, iklim değişikliğiyle mücadelede elan faziletli standartlar belirlemesi düşüncesince ticari partnerlerimizi isteklendirme buyurmak ve özlük paylarına düşeni yapmaları düşüncesince inandırma etmek." dedi.
Metan emisyonlarını düşürmek toptan hararet artışını 0,2 basamak düşürebilir
İklim değişikliğiyle savaşım düşüncesince COP26'da ehemmiyetli taahhütlerin açıklandığını aktaran Simson, 100'den müşterek tomar ülkenin toptan hararet artışının en iri ikinci sorumlusu bulunan bataklık gazı emisyonlarını 2030'a genişliğinde yüzdelik 30 azaltmaya müteveccih taahhütte bulunduğunu anımsattı.
Simson, bataklık gazı emisyonlarını azaltarak toptan hararet artışının 0,2 basamak düşürülebileceğine dikkati çekerek, "Bu nedenle, önce kendisine devletlerin bu sorunu onama etmesi ve sonradan siyasi kendisine müşterek üstlenme vermeleri baş döndürücü önemli. Şimdi, tamamı müstehase mahrukat üreticilerinden bataklık gazı emisyonlarını nite azaltacaklarına müteveccih transparan ve kemiksiz projeler uygulamalarını bekliyoruz. Metan emisyonlarını azaltmak, Paris Anlaşması hedeflerimize ulaşmada yardım sağlayacak." ifadelerini kullandı.
"İklim finansmanında gayrı mütekâmil devletlerin de sözünü tutması gerekiyor"
Simson, iklim değişikliğiyle mücadelede finansmanın en nazik ruzname maddelerinden bir tanesi bulunduğunu söyledi.
AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in birliğin iklim finansmanını artıracağına müteveccih açıklamalarını anımsatan Simson, şöyleki konuştu:
"Leyen, gayrı mütekâmil devletlerin de yalan verdiği iklim finansmanını sağlamaları yerinde AB'nin desteğini artıracağı sözünü verdi. AB bu mevzuda önderlik ifşa buyurmak istiyor. Sözlerimizi tutmadan, büyümekte bulunan devletlerin iklim değişikliğiyle mücadelede bizi izlem etmesini bekleyemeyiz. Biz özlük sözümüzü tutmaya ve gayrı partnerlerimizi de bu yönde oturma göstermeleri düşüncesince inandırma etmeye çalışıyoruz. COP26'da hükümetlerin reis seviyesinde iklim finansmanı konusunu ciddiye aldığını gözlemliyorum."
Emisyonlarda devletlerin payı
Küresel emisyonlarda devletlerin tarihî ve salname payları farklılık gösteriyor.
Our World in Data verilerine göre, 1751-2017 dönemindeki kümeli emisyonların yüzdelik 25'ini ABD, yüzdelik 22'sini AB ve yüzdelik 12,5'ini Çin oluşturdu.
Geçen sene ise AB ülkelerinin toptan emisyonlardaki oranı kısaca yüzdelik 8 kendisine hesaplandı.
AB, 2030’a genişliğinde karbon emisyonlarını minimum yüzdelik 55 azaltmayı hedefliyor.
