Londra
Begg, Guantanamo’daki ABD hapishanesinin açılışının 20. senesinde AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Kendisini Guantanamo'ya götürücü sürecin 2001 senesinde başladığını kail Begg, "Bir meslek yapımı projesinde idman kıl payı eşim ve çocuklarımla baş başa Afganistan'a taşınmıştım. O tam Taliban iktidardaydı. 11 Eylül saldırısından çelimsiz müşterek müddet sonraları başlamış bulunan ABD bombardımanına derece okulda çalışmaya, kuyu mensur etmeye ve değişik terbiye planlarına bitmeme ettik." dedi.
Sonrasında ailesinin ülkesi bulunan Pakistan'a gittiklerini kaydeden Begg, "31 Ocak 2002'de kapım çalınana derece hükûmet merkezi İslamabad'daki evimde kaldım. Kapıyı açtığımda karşımda kimliği belgisiz eşhas vardı. Bu eşhas evimi bastılar, kafama tabanca dayadılar, ellerimi arkamdan bağladılar ve başıma çuval geçirip beni müşterek arabanın arkasına koydular." sanarak konuştu.
Bu insanların Pakistan istihbaratı ile etkin CIA ajanları bulunduğunu anladığını özetleyen Begg, "Beni Guantanamo'ya göndermekle yıldırma ettiler. Ama evvela beni müşterek paradigma duyurulmayan denetim merkezine götürdüler. evvel Pakistan, sonraları Amerikan nezdinde Kandahar hapishanesine, peşi sıra Bagram hapishanesine gönderdiler. Yaklaşık müşterek sene orada kaldım ve daha sonra Guantanamo'ya götürdüler. 2 sene da orada kaldım. Ardından 2005 senesinde rastgele müşterek töhmet yahut usa vurma olmadan başıboş bırakıldım." ifadesini kullandı.
"Tekmelediler, yumrukladılar, köpekleri getirdiler ve sonraları o şekilde fotoğrafımı çektiler"
Pakistanlıların kendisini Amerikalılara tasdik ettiğinde onlara "Bize işkence edecek misiniz?" sanarak sorduğunu ve "Hayır" yanıtını aldığını özetleyen Begg, şunları söyledi:
"Beni Kandahar'a götürdüklerinde evvela bitirdikleri şey, beni güçlükle yere yatırmaları oldu. İki er üstüme oturdu, bir tanesi başımın üstüne, başkası sırtıma oturdu. Bir bıçak çıkardılar ve bıçakla elbiselerimi kestiler. Soğuk çeliği tenimde hissedebiliyordum. Sonra beni balçığa sürüklediler, feryat figan atıp bağırarak, yüzüme tükürdüler, vücuduma tükürdüler, gayrı mahkumlara tükürdüler, tekmelediler, yumrukladılar, köpekleri getirdiler ve sonraları o şekilde fotoğrafımı çektiler. Ardından sakalımı kazıdılar, saçımı kazıdılar, sonraları beni soğukta titrerken örtüsüz şekilde sorguya çektiler. 'Bunu gerçekleştirmek bizim hakkımız' diyorlardı. Kendime Amerika'nın şimdi güçsüz uluslara gönül rahatlığı aşırı vicdansız müşterek geçmişi bulunduğunu uyarmak yerinde kaldım."
"Allah Allah diyen mahkumu öldürdüler"
Bagram'da nice kötüye kullanma çeşidine şahsen şahit bulunduğunu ve bunlara bükülmek mecburiyetinde kaldığını dile getiren Begg, şöyleki konuştu:
"Ama gördüğüm en biçimsiz obje şuydu, müşterek mahkum hücremin önüne getirildi. Ellerini hücrenin tepesine bağladılar ve askıda tuttular. Başına müşterek çuval geçirip defaatle tekmelediler ve böylece da öldürdüler. Bu, Amerikalıların benimseme etmiş olduğu müşterek ölümdü. Onu öldürmelerinin sebebi, rastgele bacağına çifte attıklarında, 'Allah Allah' demesini gır gır bulmalarıydı. 'Allah' desin sanarak onu tekmelediler. Bunu yüzlerce kat yaptılar."
Begg, bambaşka müşterek mahkumun da kaçmaya çalışmış olduğu düşüncesince dövülerek öldürüldüğünü gördüğünü tabir ederek, "Bunların bütünü masumdu. Hiçbir devir rastgele müşterek suçla töhmet edilmediler. Bu yüzden, bu mahkumların istismarını ve öldürülmesini izlemek, bütün bu devir süresince unutamadığım obje oldu. Kendime meydana getirilen işkenceleri unutabilirim lakin cinayetleri unutamam." değerlendirmesinde bulundu.
"2 sene hücrede kaldım"
Guantanamo'ya götürülme dönemini de özetleyen Begg, "Uçakta ellerimi zincirle belime bağladılar. Sonra bacaklarımı bağladılar, peşi sıra bacaklarımı da yere bağladılar. Sonra gözlerime yağız gözene ve iklim koruyucuları ile yüzüme peçe taktılar. Bu şekildeydim. Burnumu güçlü kaşıyamıyordum." dedi.
Uçaktaki ABD askerlerinden kendisini bayıltmalarını istediğini kaydeden Begg, gözlerini açtığında kendisini Guantanamo'da bulduğunu belirterek, "Guantanamo'da sangılık zarfında uyandım. Hala uykum vardı ve oraya hakeza gitmiştim. Sonrasında ucunda kazık bulunan müşterek sünger aldılar. Beni yıkamaya başladılar. Beni hortumla yıkadılar. Sonra beni hücreye koyduklarını hatırlıyorum ve 2 sene süresince orada kaldım." sanarak konuştu.
"Karıma işkence edildiğine inandırdılar"
Kendisinin Guantanamo'ya götürülmesinin İngiliz istihbaratının ABD'ye verdiği hata ihsas kararı bulunduğunu kaydeden Begg, bu istihbaratın da Birleşik Arap Emirlikleri'nde İngiliz ihsas yetkililerinin nezdinde işkence edilen müşterek insandan alındığını söyledi. Begg, başkaca o fasıl Amerikalıların rütbe parası vermesi de gayrı müşterek aktif fiil bulunduğunu anlattı.
ABD'lilerin hazırlamaya çalışmış olduğu şeyin umutları incitmek bulunduğunu dile getiren Begg, şöyleki bitmeme etti:
"Bagram'da başıma mevrut en biçimsiz obje şu oldu. Hatta ihtimal de cinayetlerden şimdi biçimsiz bulunduğunu söyleyebilirim. Yandaki hücrede feryat figan atan müşterek kadının seslerini duyuyordum, beni karıma işkence edildiğine inandırdılar. Ellerim arkadan bacaklarıma bağlıyken ailemin, çocuklarımın fotoğraflarını getirdiler. Ve bana 'Çocukların nerede? Karın nerede? Sence onlara ne oldu, seni aldığımız geceleyin onları de aldık' dediler. Bunu yaparken taraf hücreden müşterek avrat çığlığı geliyordu. Allah'a şükür benim karım değildi lakin birinin karısıydı, birinin kızıydı, birinin kardeşiydi."
Begg, hala o kadının ki bulunduğunu bulmaya çalıştığını tabir etti.
Eski mahkum, Guantanamo'nun müşterek çağ kapatılacağı dair umutlu olup olmadığına bağlı istifham üzerine, şunları söyledi:
"Guantanamo'nun müşterek Amerikan projesi bulunduğunu unutmayın. Orası, Cumhuriyetçidir, Demokrattır, siyahtır, beyazdır, maşrık yakasıdır, garp yakasıdır. Amerikan Başkanı George Bush orayı açtı lakin bire müşterek sürede en aşırı mahkumu başıboş bırakan da o oldu. 500'den müşterek tomar mahkumu başıboş bıraktı. (Barack) Obama kapatacağını anlattı fakat sözünü tutmadı. Ayrıca işkenceye karışanları yargılamadı. Onlara dokunulmaz verdi. İşte bundan ötürü Donald Trump iktidara ulaştığında 'İşkencenin işe yaradığına inanıyorum' dedi. Başka müşterek ülkeden birinin 'İşkencenin işe yaradığına inanıyorum' ve mahkumlara işkence edeceğini dediğini fon edin. Birinin 'Amerikalı mahkumlara işkence edileceğini’ dediğini dizayn edin, evren ne düşünürdü? Obama kimseyi işkenceden yargılamadığı düşüncesince (Trump'ın) bunu söylemesine müsaade verildi. Şimdi (Joe) Biden müşterek senedir iktidarda ve hemen müşterek mahkumu başıboş bıraktı."
Adalet düşüncesince savaş ediyor
Begg, şu anda sivil polis polis maşer kuruluşu Cage'in yöneticilerinden bir tanesi bulunduğunu kaydederek, "Başından buyana Guantanamo'ya ve Batı dünyasında mevcud İslamofobik politikalara gönül rahatlığı kampanya yürütüyoruz. Yani hemen Guantanamo değil, evren çapında İslam karşıtı hususiyet atmosferini mucit bütün bu iade, işkence ve eş kaçırma sürecine gönül rahatlığı savaş ediyoruz." dedi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi ve polise İngiliz istihbaratının müşterek kusur bulunan işkencedeki görevi gönül rahatlığı iddia sunarak savaş ettiğini kail Begg, "ABD hükümetlerinin ve işkenceye müdahil bütün müttefiklerinin yasaların üstünde bulunduğunu görüyoruz. Hiçbiri terörle mücadelede işlenen savaş suçlarından mesul tutulabilir değil." sanarak konuştu.
"İster büyüklük düzeyinde isterse de çıkmaz düzeyinde olsun İslamofobi ile savaşıyoruz"
Eski mahkum Begg, "Kurumumun hazırlamaya çalışmış olduğu şeylerden biri, yaşadığımız onca şeye karşın ivaz vermememizi, eğilmememizi, sorumluluk eğmememizi, tasdik olmamamızı, bizim ve şahısların hakları düşüncesince ayağa kalkmamızı sağlamaya çalışmak. Rol modellerimiz ise İslam tarihinden ve gayrı tarihlerden, işkence görseler de dövülseler, sömürme edilseler de hakka eş çıkmak insanlar." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyadaki en etkili insanlardan birinin, işlemediği müşterek suçtan çevre hapse atık Nelson Mandela bulunduğunu tamlayan Begg, "Yine de Apartheid ile savaştı. Bizler, lüzum büyüklük düzeyinde isterse de çıkmaz düzeyinde olsun İslamofobi ile savaşıyoruz ve bu süreçte Müslüman camiası güçlendirmeyi umuyoruz." dedi.
Moazzam Begg'in, Türkçeye "Düşman Savaşçı-Bir İngiliz Müslüman'ın Guantanamo Anıları" başlığıyla çevrilen kitabı bulunuyor.
