USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Filistin davasının unutulmaz lideri: Yasir Arafat

İsrail'in Filistin vatanlarını işgaline üzerine verdiği mücadeleyi "Elimde birlikte zeytin dalı ile birlikte hürriyet savaşçısının silahını taşıyorum" biçiminde tanımlayan Filistin'in söylence önderi Yasir Arafat'ın vefatının üstünden 17 sene geçti.

Filistin davasının unutulmaz lideri: Yasir Arafat
10-11-2021 12:11
Kudüs

Hayatı süresince Filistin'in özgürlüğü düşüncesince savaşım fail Yasir Arafat, vefatının üstünden 17 sene geçse de Filistin davasının en ehemmiyetli simgesi olmaya bitmeme ediyor.

Yıllarca bölgenin en çalışan liderlerinden bulunan Arafat, ölümünün 17'nci senesinde Arap ülkelerinin art arda İsrail ile ilişkileri normalleştirdiği, Filistin davasının Arap-İslam dünyasının merkezi davasından çıkmış bulunduğu tasa ve düşünce uyandıran ortak atmosferde anılıyor.

Filistinlilerin hâlâ baş döndürücü "Ebu Ammar" namına isimlendirdikleri Arafat, Filistin puşisi (kufiye) ve askeri üniformasıyla ihtilalci ortak cibilliyet ortaya koyarak serbest Filistin savaşı düşüncesince ayrımlı metodlar benimsedi.

Başta bağımsızlığın yolunun silahlı mücadeleden geçtiğine mümin Arafat, 1990’lı zamanlardan itibaren ise diyalog alternatifini seçti.

Attığı adımlar ve izlediği biçim bazısı Filistinli gruplar çeşidinden eleştirilse de Arafat, Filistin davasının evren kamuoyunda gündeme gelmesinde ehemmiyetli gösteriş oynadı ve Filistin budun kimliğinin oluşmasına iri yardımı sağladı.

Kendine başmaklık giysileri ve karizmasıyla Orta Doğu’nun en ehemmiyetli liderlerinden bir tanesi namına yayınlanan Arafat, akıbet nefesine derece halkının bağımsızlığı düşüncesince savaşım etti.

Nobel Barış Ödülü sahibi Yasir Arafat, rastgele ne derece Filistin’in bağımsızlığı düşüncesince savaşım fail grupların tamamını yegâne yapı altında toplamayı başaramasa da en azından hayatı süresince bu gruplar arasındaki ayrışmanın derinleşmesini yapan ortak önder namına tarihe geçti. Ancak ölümünden sonradan Filistinli gruplar arasındaki ayrışma hâlâ da derinleşti.

Filistin'in özgürlüğü düşüncesince güzeşte ortak ömür

Gerçek ismi Muhammed Abdurrahman bin Abdurrauf Bin Arafat el-Kudve el-Hüseyni bulunan Arafat, ilk gencelme yıllarından itibaren Sahabeden Ammar Bin Yasir ile Mekke’deki Arafat Dağı’na atfen Yasir Arafat ismini ve Ebu Ammar harf ismini kullanmaya başladı.

Arafat'ın tevellüt yeriyle ait tartışmalar ölümünden sonradan da bitmeme etti. Yasir Arafat, 1929’da Filistin davasının kalbi Kudüs’te doğduğunu söylemesine karşın bazısı araştırmacılar onun Kudüs'te değil Mısır'ın başkenti Kahire'de dünyaya geldiğini öne sürdü.

Belki de Kudüs'ün Filistin davasındaki öneminden ötürü Arafat'ın tevellüt noktayı daima ağız dalaşı konusu oldu. Henüz 4 yaşlarındayken annesini kaybeden Yasir Arafat'ı ablası İnam büyüttü.

Gençlik yıllarından itibaren İsrail işgaline direngen Filistinlilere iane etmeye süregelen Arafat, 1948'de Arap-İsrail Savaşı başladığında halkının savaşçılarına tabanca realizasyon etmeye çalıştı.

Fetih Hareketi'ni kurdu

Savaşın peşi esna eğitimini tümlemek düşüncesince Mısır'a revan Arafat, Kahire'de Filistinli darülfünun mezunlarını ortak cemiyet çatısı altında buluşturdu.

İnşaat mühendisliği bölümünü bitirdikten sonradan Kuveyt'e güzeşte gailesiz Arafat, burada 1965’te Filistin direnişindeki en emektar ve iri örgütlerden bir tanesi bulunan Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi'ni (Fetih) kurdu.

Devrimci fikirlere ehil Arafat, resmi ismi "Hareket Tahrir el-Vatani el-Filistini" bulunan hareketinin hasiyet bölgesini bollatmak düşüncesince Cezayir'de ortak şube açtı.

Sosyal el erki ve seküler Arap milliyetçiliği temelinde ortak dayanma hareketi bulunan Fetih, Filistin’in İsrail işgaliyle mücadelesinde çalışan gösteriş oynadı.

Sürgünden sürgüne zorlandı

Fetih önderi Arafat, siyonizmi "düşünce, hedef, teşkilatlanma ve formül açısından agresif yayılmacı faşist ortak hareket" halinde niteleyerek, Filistinlilerin arsıulusal camiada özümleme edilebilmesi düşüncesince Arap ülkeleri çeşidinden kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) 1969'da liderliğini üstlendi.

İşgal edilen ülkelerini idare kılmak ve vatanından sürülen milyonlarca Filistinlinin evlerine dönüşünü gelmek düşüncesince İsrail'e gönül rahatlığı silahlı mücadelenin eşya olduğuna mümin Arafat'ın başlangıcında bulunduğu Filistin hareketi, İsrail’in birlikte bazısı Arap ülkeleriyle de savaşım buyurmak mecburiyetinde kaldı.

Eylül 1970’de başlayıp Temmuz 1971’e derece devam eden ve tarihe "Kara Eylül" namına güzeşte çatışmalarda Ürdün ordusu ile Filistinliler gönül rahatlığı karşıya geldi. Ürdün askerlerinin binlerce Filistinli sivili öldürmüş bulunduğu çatışmaların peşi esna bu ülkeyi ayrılma buyurmak mecburiyetinde artan Arafat, Lübnan'a geçti.

Arafat, 1974'te Birleşmiş Milletler (BM) kürsüsünde icra ettiği konuşmada şu ünlü laflarını harcama etti:

"Elimde ortak zeytin dalı ile ortak hürriyet savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin branşının elimden düşmesine müsaade vermeyin."

İsrail, Arafat’ın sığındığı Lübnan'a 1978’de saldırarak ülkenin güneyinde ıvır zıvır ortak alanı nehiy etti. İsrail'in 1982'de Lübnan'a gönül rahatlığı hâlâ iri ortak hücum başlatması üstüne bu ülkeden de boşanmak mecburiyetinde artan Arafat'ın bu seferki durağı Tunus oldu.

Sürgünde istiklal ilanı

Yasir Arafat, sürgüne, tecride karşın en iri imgesel bulunan serbest Filistin devletinin kurulmasından hiçbir vazgeçmedi.

Bu hayalin gerçekleşmesi düşüncesince 1988'de Cezayir’de FKÖ'ye ilişkin Filistin Milli Konseyi, başkenti Kudüs bulunan serbest ortak Filistin devletinin kurulduğunu anons etti.

Bunun peşi esna Arafat halkoyu uğrunda sertliği reddettiğini açıklayarak İsrail ile diyaloğa revan yolda ehemmiyetli ortak hamle attı.

İsrail'i tanıdı

Arafat’ın Filistin mücadelesindeki en ciddi dönüm noktalarından bir tanesi ihtimal de İsrail'i tanışıklık sonucu oldu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1988'de icra ettiği konuşmada Arafat, FKÖ'nün İsrail'in "var olma hakkını tanıdığını" anons etti.

Bu adımı Filistinli gruplar ortada ayrımlı tepkilere biçim açsa da ABD'nin Arafat'a ve hareketine müteveccih algısını müspet yönde değiştirdi. Filistin Merkez Konseyi 1989'da Arafat'ı Filistin Devlet Başkanı anons etti.

Arafat, bundan ortak sene sonradan Süha adlı ortak Filistinli ile evlendi. Arafat çiftinin bu evlilikten Zahva ismini verdikleri ortak kız evladı oldu.

Oslo Anlaşması

İsrail hükümeti ile Arafat liderliğindeki FKÖ ortada sürdürülen duyurulmayan ve açıkça görüşmeler, 1993'te Oslo Barış Anlaşması'nın imzalanmasıyla sonuçlandı.

Anlaşmanın imzalanmasının peşi esna Filistin önderi Arafat ile İsrail Başbakanı İzak Rabin el sıkışarak kameralara çalım verdi. Bu anlaşmadan ötürü 1994’te Arafat ve Rabin'e Nobel Barış Ödülü verildi.

Oslo Anlaşması çerçevesinde nehiy altındaki Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrıldı. Yüzde 18'i havi “A bölgesi”nin yönetimi yönetsel ve asayiş namına Filistin'e, yüzdelik 21'lik "B bölgesi"nin yönetsel yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzdelik 61'ini havi "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakıldı.

Anlaşma metni, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi ve Eriha'dan çekilmeleri ile süregelen ilkokul salname ortak intikal periyodunu öngörüyordu. Bunun birlikte Batı Şeria ve Gazze'de yönetimin azda olsa Filistinlilere doğrulama edilmesi ile sonuçlanacak arızi ortak zamanın belirlenmesi dair anlaşılmıştı.

Bunun düşüncesince Filistin yönetimi kurularak liderliğine Arafat getirildi. Böylece, 1999 bakımından tarafların sonuncu yontu anlaşması imzalaması ve Filistinlilerin zat yönetimini oluşturması öngörülüyordu.

Fetih ve FKÖ'nün önderi Arafat 1996'da meydana getirilen seçimlerde oyların yüzdelik 83'ünü alarak Filistin yönetimi başkanlığına seçildi.

Filistinlilerin istediği yerler Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'tü, fakat gelişmeler planlanan halde olmadı ve İsrail taahhütlerine uymadı.

İsrail anlaşmalara karşıt namına Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki Yahudi iskân ünitesi faaliyetlerine gayret kesmeden bitmeme etti. Oslo'nun getirmiş bulunduğu yükümlülüklerden bir tanesi de su kaynaklarının paylaşımında yegâne cepheli hamle atılmamasıydı. Ancak İsrail bu kurala da uymayarak, Batı Şeria'daki su kullanımını zat lehine daima artırdı.
Kimi uzmanlara layıkıyla İsrail'in kadem sürümesi ve laflarını namına getirmemesi dolayısıyla görüşmelerin akamete uğramasının peşi esna 2000 senesinde Filistin ahali ayaklanması "İkinci İntifada" yırtık verdi.

Ev hapsi ve kuşkulu ölümü

İsrail güçleri 2002'de Arafat'ı nehiy altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bulunan karargahında ev hapsine aldı.

Filistin yönetiminin merkezi bulunan karargahını 2 sene kuşatma altında markajcı İsrail güçleri, burayı nice kat tanklarla da amaç aldı.

Arafat 2004'te hastalığa yakalandı ve enflüanza tanısı konuldu fakat Filistinli önder ortak ayrışık iyileşemedi. İsrail'in müsaade vermesinin peşi esna otama düşüncesince 29 Ekim’de Fransa'ya götürülen Arafat, 11 Kasım 2004'te Paris’te Percy Askeri Hastanesinde 75 yaşlarında yaşama gözlerini yumdu.

Arafat'ın Kudüs'e defnedilmesi yönündeki vasiyeti, İsrail işgali dolayısıyla gerçekleşemedi. İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentine defnedilen Arafat'ın ahiret yolculuğu sebebi ise ağız dalaşı konusu olmaya bitmeme etti.

Zehirlendiği iddialarının kuvvetlenmesinin peşi esna 2012’de Arafat'ın mezarı açılarak kalıp alındı.

İsviçreli bilgelik adamları, Arafat’ın ölü bedeninden tahsil edilen örnekler üstünde icra ettikleri incelemenin peşi esna 2013’te Filistin liderinin zehirlendiğinden yüzdelik 83 oranında sakıncasız olduklarını açıkladı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Kasım 2016’da icra ettiği açıklamada, Arafat'ın ölmesiyle ait soruşturmanın bitmeme ettiğini belirterek, "Yakında katilleri açıklayacağız ve hepsi dehşete düşecek." dedi.

Nedendir bilinmeyen bu sözlerin üstünden 5 sene geçmiş olmasına karşın Arafat’ın "katilleri" hala açıklanmadı.

Arafat’ın ölümünün peşi esna ilkin Fetih ile Hamas arasındaki ayrışma hâlâ da derinleşti. Bugün bakımından Filistin davasında ikiz çivi ortak hile görüntüsüne sebep bulunan bu ayrışmanın rastgele güzeşte devir hâlâ da derinleştiği tabir ediliyor.

Filistin direnişi bu ayrışmadan menfi etkilenirken, bulunan durumun hemen İsrail’in çıkarlarına görev etmiş bulunduğu de aşina ortak gerçek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ