Bölgenin en birinci sınıf pirincinin büyüdüğü Karacadağ'da sıkıntılı düğü hasadı başladı. Siverek ilçesine ilişkin Söylemez rustik Mahallesi'nde canlı ve değme sene averaj 500 dönüm arazide düğü eken Aytar kardeşler, düğü ekilen tarlanın kaba kayalıklardan oluşması dolayısıyla biçerdöverin giremediği bölgelerde, atalarından artan yüzlerce salname gelenekle, oraklarla düğü hasadı yapıyor. Sabah sayaç 07.00 sıralarında işe süregelen işçiler tün ezanı sayaç 17.00'ye derece kırgın güneşin altında çalışırken, işçiler ortada ailelerine arkalamak düşüncesince etkin üniversiteli çoluk çocuk de arsa alıyor.
Baba mesleği
Pirinç yetiştirmenin babasından namına kalıt kaldığını kail 73 yaşındaki Hüseyin Aytar, 50 yıldan fazladır, bu işi yaptığını söyledi. Aytar, "Benim rahmetlik babam bu işi yapmaktaydı, o rahmetlik oldu, kılıç halen bu işi hazırlamaya bitmeme ediyoruz” dedi.
6 ayda yetişiyor
Dördüncü ayda düğü tohumunu attıklarını ve zorlu sürecin 6 ay sürdüğünü kail Hüseyin Aytar, "Tohumu attıktan sonraları sallama su veriyoruz, toprak taşlıktır, daima el kuvvetiyle çalışıyoruz. 6 ay sonraları düğü yetişiyor. Ondan sonraları arazimiz taşlı olduğundan, kalıç ve elle, DOĞRU bölgeler olursa biçerle biçiyoruz. Ondan sonraları harmanda kurutuyor ve Diyarbakır'a fabrikaya yolluyoruz. Orda torbalara koyduktan sonra, satışa sunuyoruz” biçiminde konuştu.
Bu sene işçiler Kahramanmaraş' fecir geldi
Bu sene iştirakçi problemi yaşadıklarından çevre işçilerin ortak bölümünü Kahramanmaraş'tan getirdiklerini kail Aytar, "Bu sene su azdı 300 dönüm ektik, normalde değme sene averaj 500 dönüm ekiyoruz. Geçen sene fiyatlar elleme değildi, bu sene halen satmadık ancak bu sene fiyatların elleme olacağını rüya ediyoruz. 25 kilogramın 350-400 TL arası gideceği söyleniyor" ifadelerini kullandı.
Özel yetişek öğretmenliğini elde eden üniversiteli Mihriban Aytar, okullar açılana derece ailesine iane ediyor. Bu sene Aksaray Üniversitesi hususi Eğitim Öğretmenliği bölümünü elde eden Mihriban Aytar, ailesine medet şartıyla tarlada çalışıyor. Mihriban Aytar, "Burada hem aileme medet bildirmek ve aynı zamanda darülfünun harçlığımı çıkartmak düşüncesince çalışıyorum. Aslında bu düzentileme zor görünse de kılıç çoluk çocuk düşüncesince aşırı dobra ortak etkinlik oluyor, akrabalarımın birçoğunu burada görüyorum, daima baş başa burada çalışıyoruz, tarlanın aşırı ortak tomar konsa olması az buçuk zor ancak gene de yaptığımız işi seviyorum" ifadelerine arsa verdi.
"Zoru gördüm kalburüstü oldum"
Küçüklüğünden buyana zor şartlarda çalıştığını ve zoru görmüş bulunduğu düşüncesince kalburüstü olmayı kafana taktığını kail Mihriban Aytar, "Ben zoru gördükçe kıraat hevesim arttı, annem tasalı bulunduğu düşüncesince bariz öğretimden okulu bitirdim, bariz öğretimden Üniversiteyi kazandım. Bu köydeki öbür kızlara da sağlam oldu. Birçoğu 27 yaşında ablalarda çıkarlarını bariz öğretime yazdı, dobra yani" biçiminde konuştu.
Kahramanmaraş'tan ailesiyle baş başa çalışmaya geldiğini kail Fatma Değeri ise "Ailemle baş başa 10 gündür burada çalışıyoruz, averaj 15 çağ şimdi çalışacağız. Sabah ercecik başlıyor, tün ezanı sayaç 3 yahut 4 ‘te işi bırakıyoruz, bana zor gelmiyor, ekmeğimizi buradan kazanıyoruz. Sıkıntımız namevcut aşırı şükür” diyerek konuştu.
Mevlüt Bayraktar
