Ankara
SEDEC'ten meydana getirilen açıklamaya göre, savunma sanayisinde KOBİ düzeyindeki üreticileri, gerekseme makamları, Türkiye ve emlak dışındaki ana yüklenicilerle buluşturan iş ihya etkinliği SEDEC 2022, bu sene 3'üncü kat kapılarını açacak. Etkinlik, 50'den çok ülkeden katılımcılarla 28-30 Haziran'da Ankara Congresium'da yapılacak.
Katılımcılar ve davetliler önce çağ yapılacak ve anayurt güvenliği, hudut güvenliği, iç güvenlik, savunma hazırlık zinciri mevzularını havi birlikte konferansla asayiş alanındaki akıbet gelişmelere bağlı bilgelik edinecek, başkaca katılımcılar aktiflik boyunca bitmeme fail seminerlere, çalıştaylara (workshoplara) ve B2B/B2G'lere iltihak hakkını elde edecekler. Sektöre mukayyet ziyaretçiler ise iştirakçilerin stantlarını dolaşarak şirketlerin kabiliyetlerini ve değişen teknolojinin sunmuş olduğu olanakları görebilecekler.
Açıklamada görüşlerine arazi sunulan SEDEC Üst Yöneticisi Murat Doruk, dünyada yaşanmış bulunan akıbet gelişmelerin, devletlerin katışık emlak içi hasılalarında asayiş ve savunma düşüncesince ayırdıkları bütçeleri artırmalarına minval açtığını belirtti.
Bu kapsamda derinlemesine süredir bütçelerinde asayiş ve savunma masraflarını yükselten Orta Doğu, Asya ve Pasifik ülkelerine Avrupa ülkelerinin de katılacağını tabir fail Doruk, "Güvenlik ve savunma hazırlık zincirinde enikonu encam ölçüde teknolojik istihsal karşıcı Türk firmaları düşüncesince küsurat bu bütçelerden maksimum oranı kabul etmek birlikte hedeftir. Bu çerçevede düşünüldüğünde, SEDEC 2022, devletlerin gerekseme makamlarıyla Türk sanayicilerinin birlikte araya geleceği ve böylelikle Türk firmalarının, evren genelinde küsurat bütçelerden alacağı oranı artırabileceği, en benzeyen günlü mukarenet zemini olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin, coğrafi pozisyonu dolayısıyla önemli ciddiyete eş bulunduğunun birlikte kat şimdi gözler önüne serildiğini, bunun hudut güvenliğinin önemini ortaya koyduğunu vurgulayan Doruk, şunları kaydetti:
"Güvenlik sınırdan başlar. Zayıf sınırları bulunan devletlerin anayurt güvenliğinde arıklık göstermesi ve sonunda insanca ve kazançlı kayıplara uğraması mübrem olur. Öncelikle sınırlarımızın güvenliğini maksimum derecede sağlamalıyız. Sınırları güvende bulunan birlikte ülkenin ana yurdu, halkı ve ekonomisi tehlikede değildir."
