Çorum
Çorum'daki ortak otelde ekincilik piyasası temsilcileriyle ortak araya mevrut Pakdemirli, burada meydana getirdiği konuşmada, Bakanlığın bürokratlarıyla Türkiye'yi il il dolaştıklarını, akıbet 3,5 yılda dünkü sima koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşın kestirmece 700 güruh gerçekleştirip üreticilerle ortak araya geldiklerini söyledi.
Çiftçilerin problemlerini sahada çözüp derdine çıkar yol olmayı istediklerini vurgulayan Pakdemirli, "Zaman devir dertlerimiz ve çözümleri sonsuz değişecek. Biz de sonsuz gayret ediyor olacağız. Eğer derdiniz varsa, geceleyin uyumuyorsanız, lüp ışıkları açıksa bizim de derdimiz var, Bakanlığın ışıkları açık, sizin düşüncesince düşünüyoruz, dertleniyoruz demektir." diyerek konuştu.
Kovid-19 salgınıyla mücadelenin bitmeme ettiğine dikkati çekici Pakdemirli, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Dünya ve Türkiye boğuşuyor ve bununla ilgilendiren tarımı, gıdayı, piyasası de etkileyen unsurlar var. Emtia tutarları artıyor, devletler istifçilik hazırlamaya başladı. Dış tecim tedbirleri getirdiler, getirmeseler de prospektüs dışı engeller uygulanıyor. Bütün dünyada belirsizliği yönetmeyle ilgilendiren umumi ortak endişeden ötürü fiyatlama yapısı da akıbet etap fevk akıllıcasına gitmiş durumda. Bu birtakımı birtakım çiftçimizin lehinde olurken, birtakımı birtakım besicimizin aleyhinde olabiliyor, birtakımı birtakım tüketicimizin aleyhinde olabiliyor gücün sürdürülebilir çoğaltma dair gayretimizi sürdürüyoruz. Pandemi bundan böyle bizlere ortak nesne emrediyor. Eskiden yaptığımız üzere işleri değiştirmeden bitmeme ettirmememiz gerekiyor. Yani ortak verim üretiyorsak, bunun ayrımlı ürünlerini aramamız gerekiyor. Dekar başı verimlilikleri artırmamız gerekiyor. Son 20 yılda dekar başına verimlilikte, söz gelimi hububatta yüzdelik 40, mısırda yüzdelik 122 artışımız var. Bunlar Ar-Ge ve teknolojiyle oluyor."
Çiftçilere "kanola ekin" çağrısı
Pakdemirli, çiftçileri kanola üretimine çağırma ederek, şöyleki konuştu:
"Türkiye yegane ayçiçek ülkelerinden biridir. Yani yegâne ortak yağa yayımcı ülkelerden biridir. Kanola bizim toprağımıza aşırı uygun, ehemmiyetli ortak verim bulunduğunu düşünüyoruz. Dünyadaki en ehemmiyetli semiz tohumlu bitkilerden. Organik maddesi akıbet etap faziletkâr ve buğdayla aşırı emeksiz keşikleme edilmekte ve bu tam toprağı ıslahat ediyor. Kışlık ekiliyor, hakkıyla az su tüketiyor ve kuraklığa akıbet etap dayanıklı. Küspesinde yüzdelik 40 protein olta kaba maddesi var. Arıcılara ilkbaharda gani bal özü veriyor. Ülkemizin yağ ihtiyacını iri miktarda gelecek potansiyeli var. Türkiye'nin 10 salname averajı 115 bin tona cevap geliyor. Dekara verdiğimiz dayanaklık buyurmak mazot, gübre, sertifikalı ekecek destekleri toplarsak, 204 liraya vasıl desteğimiz var. Kanolada yağ randımanımız yüzdelik 40-45. Gerek kontratlı manken maksadı gerekse de Toprak Mahsulleri Ofisi üstünden üreticilerimiz üretirse tığ bunları alabiliriz. Sertifikalı tohumun da yüzdelik 50'sini Bakanlık yerine karşılıyoruz. Dönümde yüzdelik 50'den ortak tomar yağ alıyorsunuz. Çiftçi düşüncesince şimdi ortak tomar dirimlik yalan konusu. Bundan ötürü başta Türkiye'nin semiz tohumlardaki yalnız başına yeterliliğini mezru arazileri artırmadan artırmanın en ehemmiyetli yollarından ortak tanesi. Burada semiz tohumlarla ilgilendiren ekileni de çeşitlendiriyor olmamız lazım."
Pakdemirli, kanola üretimiyle ilgilendiren TMO'ya emek vermek emri verdiğini, çiftçilerin on paralık çekinmeden istihsal yapabileceğini, icabında TMO üstünden alıntı yapabileceklerini anlattı.
Dünyada akıbet 50 yılda sel, sıkıntı ve susuzluk kıyamet sayısının iptidai katı arttığına ayraç fail Pakdemirli, şunları söyledi:
"İklim değişikliği de önümüzdeki 20 senede zirai üretimde bugünkü yaptığımız biçimde zirai istihsal yaparsak, yüzdelik 10 ila 25 yöresinde kaybolma olacağını söylüyor. Kuraklığı daima baş başa yaşadık. Kuraklığa dirlik tedarik aldık, başta tahıl ve baklagillerde dekarda 100 liraya vasıl destek, zirai kredilerin ertelenmesi ve TARSİM susuzluk sigortasıyla ilgili birtakımı ek tedbirler aldık. Kuraklığın bundan böyle muvakkat bulunduğunu düşünmememiz gerekiyor. Bunların bundan böyle dünkü normaller bulunduğunu bildirme edip, sigortaya az buçuk şimdi ortak tomar yüklenmemiz gerekiyor. 2022’de susuzluk sigortasında yüzdelik 60 bulunan mevki desteğini 70’e çıkardık. Hasar ifa rakamlarını da yüzdelik 70’ten 80’e çıkardık. Bu eleştiriliyordu, beklenen aşama yükselttik."
Pakdemirli, kestirmece 7 ay üstünde çalışmış oldukları Su Şurası'nın cemaziyelevvel kapanışını yaptıklarını hatırlatarak, dişi ortak emek vermek ortaya koyduklarını aktardı.
"Artışların asgari derecede olması gayreti ortamında olduk"
Salgın ve global belirsizlikler nedeniyle ağırbaşlı eder artışları yaşandığını dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Petrol, plastik, demir polat ve bunlar üzere emtialarda, hububatta, semiz tohumlarda yüzdelik 100-200'lere vasıl artışlar var. Emtia fiyatlarındaki artma ağırbaşlı açıdan bugüne genişliğinde ihtimal çiftçimizi etkilememiş olsa da bundan ahir maliyet yapısı açısından etkileyecek üzere görünüyor. Son 3 senedir çiftçimizin alın terini yerde bırakmadık, alın terini boşa akıtmadık. Doğru eder politikaları, akıllıcasına alıntı politikaları ve akıllıcasına piyasaların oluşmasını sağlayarak çiftçimizin akıllıcasına fiyatlara kavuşması gayretinde olduk. Bunu genellikle başardık diyebilirim. Allah iane etti, Cumhurbaşkanımız dayanaklık buyurmak he ve global hesaplı dalgalanmanın bulunduğu müstevli çağında çiftçimizi üzmeden, moralini bozmadan, istihsal seyri ortamında kalması gayreti ortamında olduk. Bunların hem yetiştirici hem mahveden tarafında besin tutarları artışıyla ilgilendiren bizde de hal emekleri yapılması gerekiyor. Son etap kalan fiyatlar ve mutfaktaki enflasyonun da ortak biçimde hem dirimlik hem de sabitlenmesi yönünde emek harcaması yapılması gerekiyor. Aslında onlarca emek vermek yaptığımızı söyleyebilirim. Dünyadaki eder artışlarının ehemmiyetli ortak bölümü da ülkemize şimdi asgari miktarda yansımıştır. Artırılan üretimle, akıllıcasına alıntı ve aut tecim politikalarının uygulanmasıyla bu artışların asgari derecede olması gayreti ortamında olduk. Burada ehemmiyetli derecede muvaffakiyet elde ettik. Onu da tabir buyurmak isterim."
Bakan Pakdemirli, besin fiyatlarındaki artışın çözümünün strüktürel tebeddülat olduğuna ayraç ederek, "Bununla ilgilendiren çelimsiz vadeli analizör ortaya koyuyoruz gücün strüktürel ayrım yerine en ehemmiyetli değişikliği, kontratlı üretimde görüyorum. Sözleşmeli üretimde pancar, domates üzere ürünlerde deneyimimiz mevcut gücün mütekâmil devletlerde yüzdelik 85 oranında kontratlı istihsal yapıldığını biliyoruz. Bizde ne efsus ki yüzdelik 5. Bizim çiftçimiz ekerken, dikerken, ektiğinin diktiğini birçok paraya satacağını bilmiyor. Günün sonunda, doğrusu harman tarihi ortak kanıt oynanıyor ve deniyor ki, 'Harmanda dobra eder yakalayacağım'. Ekseriyetle yakalanıyor gücün yakalanmadığı ahval da oluyor. Çiftçimizin şimdi konforlu olması düşüncesince bence aceleci biçimde kontratlı üretime geçmemiz lazım. Bana layıkıyla Türkiye buna geç kalmıştır." ifadelerini kullandı.
Muhalefet partilerinden mevrut aya fiyatlara bağlı eleştirileri de cevaplayan Pakdemirli, "Dün de anne ihtilaf partisi önderi aya fiyatlarla ilgilendiren birtakımı açıklamalarda bulunmuş. Bu işin çözümü aya fiyatta değil. Türkiye bundan böyle başıboş etraf ekonomisinden art dönemez. Türkiye hem ithalata hem ihracata açık, doğrusu aut ticarete açıkça ortak ülke. Türkiye Küba değil. Taban fiyatla bundan böyle yürütemezsiniz bu işleri. Bu işleri fakat kontratlı üretimle, doğrusu söz gelimi üreticinin sonsuz üretimde kalması, tohuma küsmemesiyse, bunları fakat kontratlı üretimle yapabilirsiniz. Sözleşmeli üretimle ilgilendiren kanuncu mevzuat eksiğimiz de var. Bununla ilgilendiren Gazi Meclis'imizle görüşüyoruz gücün bunu büyülü çomak üzere algılamamamız lazım. Sözleşmeli üretimin mecmu üretimdeki payını çoğaltması devir alacaktır gücün Türkiye düşüncesince gecikmiştir. Bir an geçmiş bunu devreye ayırmak lazım. Özellikle strüktürel değişikliklerin en başlangıcında kontratlı istihsal geliyor diyerek düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Fiyat artışlarıyla ilgilendiren dip gayret yürüttüklerinin altını çizen Pakdemirli, "Gıda fiyatlarını izlem kurulumuz, besin komitemiz ve komisyon ortamında Merkez Bankası er ikaz sistemi getirdi. Bu biçimde mamüllerin hepsinin takip edeni yapılıyor. Dış ticaretteki dengelerde sıkıntı olduğunda bunları ortaya koyuyoruz ve bu takipler sonucunda mukteza tedbirler aceleci biçimde alınıyor. Aslında besin komitemiz ayda ortak toplanıyor üzere görünüyor gücün 3-4 nezaret rastgele hafta ast komitelerde toplanıyor ve ağırlıklı yerine şimdi aşırı tarımın meseleleri, gıdanın meseleleri konuşuluyor. İşin ortamında Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı var. Gerektiğinde başka bakanlıklardan, imalatla ilgilendiren süreçler geldiği devir başka bakanlıklardan ihvan da geliyor gücün bu mevzular esasen rastgele hafta hükümetin gündemine taşınmış vaziyette ve rastgele hafta konuşuluyor." dedi.
AK Parti çağında ekincilik desteklerinin artarak bitmeme ettiğini vurgulayan Pakdemirli, "AK Parti hükümetleri öncesinde az şimdi desteklerin on paralık bulunmadığı gücün dahil alımlarının dip bulunduğu ortak devri yaşadık. AK Parti çağında de dahil alımları he gücün aşırı az ve derişik olmamakla bu arada gücün desteklerin de değişik arttığı ortak devre yaşadık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çağında Sayın Cumhurbaşkanımızın da destekleriyle hem desteklerin aşırı artığı, ayrımsız sürede da yetiştirici dostu politikaların uygulandığı, ağırbaşlı dahil alımların yapıldığı ortak devri baş başa yaşıyoruz. Bu nedenle istihsal seneden seneye artıyor. 2021 senesinde toplamda 24 bilyon teklik dayanaklık buyurmak nereden geldi? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden. Bu, 2022 senesinde 26 bilyon liraya genişliğinde çıkma gücün bunu kesinlikle Strateji Bütçe Başkanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlığımızla konuşarak çoğalması müstelzim yerlerde kesinlikle artırıyor olacağız." ifadelerini kullandı.
