USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Usta 28 Şubat'ı anlattı: Ne hususiyet işledi ne siyaset

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, 28 Şubat zamanına bağlı "Ülkenin başbakanının dayatmayla istifa ettirildiği, vasilik odaklarının mevcut kuvvetiyle kendini gösterdiği birlikte dönemdi. Ne hususiyet işledi ne siyaset." dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Usta 28 Şubat'ı anlattı: Ne hususiyet işledi ne siyaset
28-02-2022 14:46
Ankara

28 Şubat sürecinde Cerrahpaşa Üniversitesinde mektepli bulunan Usta düşüncesince derslere, stajlara alınmamayla süregelen süreç, meslek kütüphanesine, mektepli işlerine ve yemekhaneye alınmamayla bitmeme etti.

"Çok zor, aşırı biberli günlerdi" söylediği 28 Şubat dönemini ve yaşadıklarını AA muhabirine özetleyen Usta, o çağda kendisi kabil binlerce insanoğlunun tek hatası, suçu yokken "potansiyel tehlike" namına görüldüğünü söyledi.

Usta, "Hayatınızı verdiğiniz, eksiksiz umudunuzu bağladığınız ve şişman fedakarlıklarla ortak evreye geldiğiniz eğitiminizin çabucak önünü kesiyorlar. Kapılar yüzünüze kapanıyor. Suçlu muamelesi görüyorsunuz. Hepsinden önemlisi esasta işin ihtimal de en keskin yanı bu." ifadelerini kullandı.

Öğrencilik yıllarında gelişigüzel dersten, sınıftan hücum kılmak ve okula girememekle ait binlerce insanoğlunun hikayesi bulunduğunu vurgulayan Usta, İmam Hatip Liselerinde okuyan öğrencilerin bap önlerinde kalışları, okullarında yetişek vermeye etkin öğretmenlerin, kamuda etkin memurların ve hekimlerin yaşamış bulunduğu ortak mağdurluk bulunduğunu kaydetti.

28 Şubat'ta hedefin elden başörtülüler olmadığını, sürecin inananlara huzur topyekun ortak savaş bulunduğunu dile getiren Usta, şu şekilde konuştu:

"Olaya hakeza beslemek lazım. 28 Şubat'a elden öğrencilerin okullarına giremediği ortak dönemmiş kabil beslemek kusur olur. Ülkenin başbakanının ortak dayatmayla istifa ettirildiği, siyasette de aşırı enteresan gelişmelerin yaşandığı ve vasilik odaklarının mevcut kuvvetiyle kendini gösterdiği ortak dönemdi. Ne ahbaplık işledi ne siyaset, gelişigüzel bilinçlilik rafa kaldırıldı. Adalet aranamaz oldu. Yapılan ortak bilinçlilik vardı, vasilik odaklarının topu topu kuvvetiyle inananların ilişkin gelmesi. Biz elbette ki okuldan atılıp bap uğrunda kaldığımız ilkin süreçte sesimizi yansıtmak düşüncesince ortak araya geldik ve bazısı eylemler yaptık. Elimize pankartlar aldık, 'okulumuza tahavvül kılmak istiyoruz' niteleyerek meydanlara indik. O devre iletişim araçları bizi sav yapmadı. Dava açmaya çalışıyorsunuz, mahkemelere başvuruyorsunuz fakat hepsi kendisince bire ortak kararlar verilmeye başlanıyor ülkenin 'laik' bulunduğu belirtilerek, 'bu ülkenin kurallarına uymanız gerekiyor' denilerek, meydana getirilen iş hukuka karşıt bulunmasına rağmen, yargıdan da ortak son alınamaz bir vaziyete geliyordu. Aslında türel ortak boyut yoktu, ağız ağıza fiili ortak süreçti 28 Şubat."

"Sivil eylemin nite yapılabileceğini dobra ortak sağlam namına tığ o devre gösterdik"

Usta, mücadeleden katiyen vazgeçmediklerini ve mevzuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdığını söyledi.

Türkiye'deki kaza kararlarının özlük aleyhinde bulunduğunu ve bu yolla tek son alamayacağını kanıtlama etmiş bulunduğu düşüncesince AİHM gözetiminde davasının onama edildiğini özetleyen Usta, "Bu manada dobra ortak gelişmedir. Uzun ortak müddet bekledikten sonradan ağız ağıza politik ortak değişmeyen verildi. Mücadelemiz bitmeme ederken tığ çırçıplak namına eylemlerimizi hazırlamaya bitmeme ettik. Bizim farkımız şuydu; tığ ortak yaya kaldırımı taşını söküp tek yere atmadık. Sınıftan kovulurken, ıkıl ıkıl çıkarıldığımız sıraların amfilerinin ortak hesabına çizgi atmadık. Bir kıta cıncık kırmadık. İster hususi gerek amme mülkü olsun dışarda kaldığımızda hiç kimseye dokunca vermedik. Sivil itaatsizlik, çırçıplak aksiyon dediğimiz şeyin nite yapılabileceğini dobra sağlam namına tığ o devre gösterdik. Bugün şahısların türel savaş vermesi aşırı havadan bir vaziyete geldi. En önemlisi Anayasa Mahkemesine ferdî müracaat hakkını getirdik." niteleyerek konuştu.

O dönemki mağduriyetlerle ilgili sert aşırı tensikat yaptıklarını, bu aşamada en ehemmiyetli düzenlemelerden birinin başörtüsü yasağının kaldırılması bulunduğunu vurgulayan Usta, kamuda, hususi sektörde, lisede nerede olursa olsun hanımlara rastgele ortak ayrımcılığa uğramadan eğitim, emek vermek ve menfaatlerini anlatım edebilme hakları verildiğini kaydetti.

Usta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gösterdiği cesurluk ve direktifle 2015'ten itibaren ilkin kat başörtülü hanımefendilerin da bundan sonradan mebus sözlü talibi olması gerektiği noktasında doyum geliştiğini belirterek, kendisinin de o çağda ilkin sözlü adaylarından biri bulunduğunu dile getirdi.

Kadınlara 1935'te koca ve seçilme hakkı verildiğini fakat o yıldan 2015'e denli başörtülü hanımlara seçilme hakkının verilmediğini dile getiren Usta, şu şekilde bitmeme etti:

"Belki de AK Parti iktidarındaki en ehemmiyetli adımlardan biri de budur. Bu ülkede kimliğinizle, varlığınızla temessül hakkınızı istimal şansınızın mevdu olması en önemlisidir. Bugün başörtülü polisimiz de mevcut askerimiz de mevcut pilotumuz da mevcut öğretmenimiz de mevcut öğrencimiz de var. Artık 'başı örtülü', 'başı açık' ayrımı yok. Ülkemiz düşüncesince en ehemmiyetli bekçi bu. Biz şahısların giyimleri, kuşamları, giysileri üstünden ortak ağız dalaşı yapılmasının akla yatkın olmadığını, ehliyet, değim ile kadınlarımızın gelişigüzel an, gelişigüzel yerde bulunabileceği ortak hürriyet ortamını, hakların iadesi ortamını elde etmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Yine hakların iadesi talepleriyle ait çalışmalarımız da var."

"Helalleşme naraları on paralık içten değil"

Usta, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görmek, bu farkı fark kılmak icap ettiğini anlatım etti.

Türkiye'nin bundan sonradan özlük standartlarıyla ve özlük toplumuyla geniş bir vaziyete gelmiş, ayrımcılığı ortak kenara bırakmış ortak noktada bulunduğunu değerlendirmek icap ettiğinin altını çizen Usta, şu şekilde konuştu:

"Bakıyoruz muhalefetin söylemlerine, helalleşmekten bahsediyorlar. Kılıçdaroğlu, 'Herkesle helalleşmemiz lazım' diyor. Neyin helalleşmesi? Helalleşmek düşüncesince ilkin kusur dilenmesi lazım. Bir yol caba çıkıp o çağda yapılanlarla ait on paralık kusur dilenmemiştir. Nur Serter denen insan o devre rektör yardımcısıydı, inandırma odalarını kurup okula kayda mevrut öğrencilerin başlarını ıkıl ıkıl açtırılmasına, kamerayla yük dibine alınmasına etmen bulunan ve bunu yaşama nâkil kişidir. Sonra bu insan CHP'den mebus yapıldı. Ve hala Kemal Alemdaroğlu, şimdi 2017 senesinde verdiği röportajında 'yaptığım işten nadim değilim' niteleyerek yaptığının aşırı akla yatkın bulunduğunu söyleyecek denli cesurca çıkıyor. Hala bu camianın uğrunda 'yine icabında gine yaparım' diyor. Neyin hesaplaşması bu? Neyin helalleşmesini yapacaklar? evvel ortak kusur dilenmesi lazım. Özür dilenmeden helalleşmek beklenen değil. Ayrıca sosyal namına ortak emniyet zeminleri yok. Onlar 'hadi eş helalleşelim' dediklerinde caba karşılarındaki kitleye ortak emniyet ve ortak şimdi punt bulurlarsa bunu esasen yapmayacaklar hissi vermiyorlar. Helalleşmek düşüncesince bu itimatı kuruluş kılmak lazım."

Yakın sürede CHP'li hür Özel'in Kur'an kursları ve Diyanet İşleri Başkanlığının açacağı anne sınıflarıyla ait "Orta yüzyıl zihniyeti" ifadesini kullandığını tamlayan Usta, "Orta yüzyıl zihniyeti fakat ona yakışır. Hala bugünün Türkiye'sinde cesurluk ederek bu sözleri söylüyorlarsa bu anlayış on paralık değişmemiş demektir. Yine Fikri Sağlar, 'Başörtülü bilge olur mi, nite inanacağız, nite güveneceğiz, nite davranacaklar?' niteleyerek bu denli açıkça ve net, hala o zihniyetlerinden vazgeçmediklerini gösteriyorlar. O nedenden dolayı helalleşme naraları on paralık içten değil." değerlendirmesinde bulundu.

"Mutabakattan ortak şeyin de çıkacağını düşünmüyorum"

Leyla Şahin Usta, 6 tümen liderinin ortak araya gelip ortak uzlaşma açıklayacağını söylediğini, gün namına da 28 Şubat'ı seçtiklerini hatırlattı.

"Bu tarihin hasbelkader koca bulunduğunu düşünmüyorum." diyen Usta, laflarını şu şekilde sürdürdü:

"28 Şubat, bu ülkede kurulan gelişigüzel cümlede ortak deme anlatım eder. Ülkede darbeci zihniyetin bilge olmaya çalışıp, demokratik düzeni yıkıp, vasilik odaklarının bilge bulunduğu ortak darbeyi hatırlatır. Verdikleri mesaj, o manada şimdiden müspet ortak ileti olabildiği imajını vermiyor açıkçası. Bu nedenden dolayı bahtsız ortak gün bulunduğunu düşünüyorum. Ben bu mutabakattan ortak şeyin de çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü gün namına yeniden ortak sorumluluk yapılmış. Bu tarihte açıklanabilecek ortak mutabakatın bizde ve toplumumuzda çağrıştıracağı mesajların altı çoktan kırcı ve bellidir."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ