USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Armatür fabrikası üzerine Su Müzesi kurdular

Başakşehir'de binlerce salname musluk, aş damı eşyaları ve tas üzere zamanı eserler, armatür fabrikasının içinde sergileniyor. Fabrika sahibi üç kardeşin 30 yılı çok süredir toplamış olduğu eserler, 22 Mart Dünya Su Günü'nde ‘İstanbul Su Müzesi' adına ziyarete açıl

Armatür fabrikası üzerine Su Müzesi kurdular
05-02-2022 13:13

Başakşehir'de Adell Armatür fabrikası sahibi kardeşler Recep Ali Topçu, Dr. Ercan Topçu ve Ergün Topçu, 30 yılı fazla süredir biriktirdikleri musluk, aş damı eşyaları ve tas üzere zamanı su kültürü eşyalarını sergiliyor. Yaklaşık 5 bin metrekarelik fabrikanın yukarı katında bulunan müzede Roma, Osmanlı ve Bizans devri eserleri arazi alıyor. Türkiye, Almanya, İtalya ve Ortadoğu pazarına armatür ve valf üreten Adell Armatür Fabrikası zarfında arazi meydan İstanbul Su Müzesi'nde su kültürüne ilgilendiren bin 500'e DOĞRU im sergileniyor. UNESCO Dünya Su Müzeleri donanması üyesi bulunan müze, bulunan koleksiyonu sebebi ile hayattaki en ehemmiyetli su müzesi şekilde ikrar ediliyor. İstanbul'u ve Türkiye'yi tanıtmaya müteveccih ehemmiyetli değerlerden biri bulunan İstanbul Su Müzesi, sürdürülebilir müşterek içtimai günah projesi şekilde geçmişten günümüze mevrut su ve ısıdam kültürünü tanıtmayı, kaybolmaya beniz tutmuş değerleri güneş ışığına çıkarmayı hedefliyor. Müze 22 Mart Dünya Su Günü'nde ziyarete açılacak.

“UNESCO Dünya Su Birliği'nde de makalelerimizle söylemeye çalışıyoruz”

Müzede bulunan "Su Kardeşi" isminde yapıtı tanıtıcı Adell Armatür Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ali Topçu, "Biz tematik müşterek koleksiyona sahibiz. Aslında hoppadak im depo etmek istemiyoruz. Onunla mevrut medeniyeti, o değerlerimizi günümüzden geleceğe taşıyoruz. UNESCO Dünya Su Müzeler Birliği'ne üyeyiz şu anda. 'Su Kardeşliği' niteleyerek müşterek mottomuz var. Kur'an-ı Kerim'de, ayeti kerimede 'Hayat sahibi gelişigüzel şeyi sudan yarattık' diyor Allah-u Teala. Biz kâffesi insanları, ağaçları, kuşları çoğumuz su kardeşleri şekilde ikrar edip, bizim yaratıcımızın yarattığı şekilde ikrar ediyoruz. Böylece 'Su Kardeşliği' niteleyerek müşterek fehva oluştu. Herkese gönlümüz açık. UNESCO Dünya Su Birliği'nde de makalelerimizle söylemeye çalışıyoruz. Şirket şekilde müze projemizle beraberce hoppadak im depo etmek değil, bunla bu arada uygarlık değerlerimizi geleceğe de taşıyalım ve dünyanın hâlâ iyileşmesi namına müşterek öge ortaya koyalım" ifadelerini kullandı.

Müzede bulunan onma tasları üzerine bilgelik sağlayan Topçu, "Suyun erke taşıdığını, deli dolu bulunduğunu ecdadımız biliyormuş. Onlar, Kur'an-ı Kerim'in gücünü su ile onma tasları üstünden taşıyarak kişilerin iyileşmesine ulama sunuyorlardı. Tasların üstünde onma ayetleri var, dualar var zira su canlı. Japon fen adamları da suyun deli dolu bulunduğunu ispatlıyor. Şifa tasları ile suyu ayetlerle buluşturarak insanlığın canlıların onma bulmasını sağladılar" dedi.

 

“Osmanlı çağında hâlâ baş döndürücü nebati motiflere arazi verilmiş”

İstanbul Su Müzesi Kurucu Başkanı Dr. Ercan Topçu, müzede bulunan zamanı muslukları tanıttı. Topçu, Osmanlı çağında tarikatları stilize fail Mevlevi, Kadiri, Bektaşi başlıklı muslukların hâlâ evveliyat Roma ve Selçuklu çağında çelimli efsanevi motiflerinin kullanıldığını tabir etti. Osmanlı çağında musluklara hâlâ baş döndürücü nebati motifler yapıldığını dile getiren Dr. Topçu, "3 bin salname proses zarfında baş döndürücü değiştirilmiş motifler görüyoruz. Anadolu'da burada emektar medeniyetlerin izlerini görüyoruz. Musluk ustaları evvel dönemdeki dini ritüellerden, tabiattan ve evvel kültürlerden esinlendi. Farklı zamanlarda konuşma akımlarından da yararlanma ederek musluklar ayrı ayrı biçim ve tasarımlarla buluşmuştur. Dini ritüeller şekilde örneğin burada 'Stilize Mevlevi' başlıklı muslukları görüyorsunuz. Daha ilkin Roma çağında ve Selçuklu çağında stilize çelimli efsanevi motifleri, aslan, dragon kullanıldığını görmekteyiz. Osmanlı çağında bunlardan kaçınılmış. Daha baş döndürücü nebati motiflere arazi mevdu ve akıbet zamanlarda Mevlevi sikkeleri üzere şeyler kullanılmış. Su uygarlığı dediğimiz devir fondan çeşmeden suyun evlere taşınması da arazi alıyor. Daha ilkin evlerde lağım döşemi yoktu. Evlere su kullanmak düşüncesince beğenilen su kapları bununla mevrut kültür, su ve şifa, yıkanma, ısıdam kültürü objeleriyle kalmayıp bunları destekleyen fotoğraf, belge, dokümanları da bu müzede topladı" halinde konuştu.

“Burada içilen suların hastalara elleme geleceği inanılıyor”

İstanbul Su Müzesi danışmanı, Madeni ve Tombak Eserler Uzmanı Güner Liman ise, müzede ayazmalara da arazi verildiğini belirterek şunları kaydetti:

"Burası ticari müşterek müessesedir. Biz İstanbul'da bu tür müzeleri, talih müzeleri haricinde iş adamlarımızdan gördük. Koç, Sabancı ailesi üzere nice karı bu müzelere önderlik etti. Topçu ailesi de, özlük istihsal mevzuları bulunan Su Kültür Varlıklarını şu demek oluyor ki muslukları ve vanaları üreten müşterek firmadır. Geçmişe hürmet şekilde gine özlük mevzusuyla alakadar su ekin varlıklarını topladı. Burada enteresan bulunan hakeza müşterek iş adamının, istihsal meydana getirdiği bölgeye yoğun müşterek hürmet duyup eskiden yapılmış yüzlerce yapıtı toplayıp müşterek müze kurmasıdır. Müzede Anadolu'daki gelişigüzel kültürden gelişigüzel dinden yapıta arazi verildi. Şifa tasları, Türk hamamlarındaki asar üzere gayrimüslimlerin kullandığı Ayazmalardaki eseler de müzemizde arazi alıyor. Dini inançlar yüklenmiş su kaynakları ve kültürlerin baş döndürücü ayrışık eserleri müzede arazi alıyor. Burada içilen suların hastalara elleme istikbaline inanılıyor. Bazı sularda var ki belli hastalıklara da elleme geldiği inanılıyor. Dolayısıyla kılıç burada da İstanbul'da muammer insanlarımıza gine müşterek hürmet olması nedeniyle dini inanışlarını yansıtan ekin varlıklarına da arazi verdik. Osmanlı çağında meydana getirilen müşterek im altınla kaplanmış. Biz buna tombak diyoruz. Bu sebeple hayattaki bire müşterek sistemle meydana getirilen gayrı bakır ürünlere kılıç tombak diyemiyoruz. Ancak bizim sanatımızı kültürümüzü yansıtan eserlere tombak diyoruz. Burada da baş döndürücü dobra tombak asar var" ifadelerini kullandı.

Osmanlı'da evde abdest ikrar etmek düşüncesince beğenilen ibriklerin uçları kıble istikametini gösterir biçimde bırakılıyordu. Çünkü misafirler kıbleyi sorgusuz sualsiz ibriğin gösterdiği yöne namazlarını kılıyorlardı. Abdest tahsil edilen şadırvanlar, cenneti temsilen sekizgen şekilde yapılıyordu. Şadırvanının kıble istikameti alegori mevrut bölümüne burma konulmuyordu abdest alanın sırtını kıbleye dönmemesi için. Sebil kültürü düz yazı edilen çeşmelerde suyu sitayişkâr şiirlere arazi veriliyordu. Buna benzeşim nice ekin İstanbul Su Müzesi'nde vesikalarla anlatılıyor.

 

İrfan Altıkardeş - Zehra Baykal - Alper Suat Tutaşı
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor33450
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Konyaspor3436-14
16Gaziantep FK3434-15
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ