Asrın mührü Büyük Çamlıca Camisi 3 yılda 25 milyon kişiyi ağırladı

İstanbul

İçine girildiği andan itibaren sultanlar camilerinin adeta devamı hissini uyandıran, iri müşterek tapınak olmasının haricinde zanaat galerisi, kütüphane, konuşma salonu, zanaat atölyesi ve toy oluşturulan İslam Medeniyetleri Müzesi ile Türkiye'nin en çağdaş külliyesi hususi durumunu haiz Büyük Çamlıca Camisi, resmi açılışının gerçekleştirildiği 3 Mayıs 2019'dan bugüne 25 milyon ziyaretçiye kapılarını açtı.

Fikir projesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilgilendiren bulunan ve 268 rakımlı Çamlıca Tepesi'nde temeli 7 Ağustos 2013'te atık Büyük Çamlıca Camisi, Osmanlı-Selçuklu mimarlık seçimi ile zamanımız çizgilerini bütünleştiren kentin sembolleri arasına katıldı.

İstanbul'un siluetinin ehemmiyetli müşterek parçası biçimine mevrut ve mimarisiyle dikkati çekici Büyük Çamlıca Camisi'nin açılışının üstünden üç sene geçti.

Heybetli yapısına yerinde açıdan birtakımı rakamsal büyüklükleri de tazammun eden caminin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre, dü şerefeli 2 minaresi ise 90 m. yüksekliğinde.

Caminin 72 m. yükseklikteki anne kubbesi Türkiye'de canlı 72 milleti, 34 m. çapındaki kubbesi İstanbul'u simgeliyor. Caminin anne kubbesinin üstünde 3 m. 12 santim genişliğinde, 7 m. 77 santim yüksekliğinde, 4,5 titrem ağırlığında alem bulunuyor.

Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en iri alemi olma hususi durumunu taşıyor.

Büyük Çamlıca Camisi, 5 m. genişliğinde, 6,5 m. yüksekliğinde ve 6 titrem ağırlığındaki anne kapısıyla da hayattaki en iri tapınak kapılarından birine sahip.

"Asrın mührü" yapı, 3 bin 500 metrekarelik zanaat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphane, 1071 nefis konuşma salonu, 8 zanaat atölyesi, 3 bin 500 araçlık gizli otoparkı içerisinde barındırıyor.

Cami, ses, ışık, ısıtma, havalandırma ve düzenlilik sistemleriyle de farkını ortaya koyuyor.

"İstanbul'da gezilecek bölgeler listesine girdi"

Çamlıca Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma Derneği Başkanı Ergin Külünk, AA muhabirine icra ettiği açıklamada, geçmiş kere 7 Mart 2019'da Berat gecesinin sabahleyin namazında camiyi cemaatle buluşturduklarını, 3 Mayıs 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle resmi açılışı gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

Projesini 60 ayda hazırlayıp tamamladıkları caminin, beklentinin üstünde müşterek nazarıitibar gördüğünü tamlayan Külünk, şu şekilde konuştu:

"Açılışımızdan çelimsiz müşterek müddet sonradan başlamış bulunan müstevli maraz hasebiyle memleketimizdeki kapanmadan camimiz de payına düşeni aldı. 2 seneyi yaşlanmış müşterek müddet camimiz biraz cemaatle muhatap oldu. Pandeminin azalmasıyla camimiz emektar cemaatiyle emektar candan yeniden gönül rahatlığı karşıya kaldı. Bunun en sonuç örneği Kadir Gecesi yaşandı. Çok dobra müşterek bulanıklık yaşadık. Tahmin ediyorum 25 bin yöresinde insanımız geldi. Sahura derece devam eden müşterek insanoğlu sirkülasyonu oldu. İnsanımız memnun. Türkiye'nin elden hoppadak değme yerinden hem ziyaretçimiz bununla beraber perestiş eylemek düşüncesince camimizi yeğleme eden insanımız geliyor."

Caminin resmi açılışından sonradan dünyanın değişik ülkelerinden müşterilerini da mihman ettiklerini aktaran Külünk, "Büyük Çamlıca Camisi, İstanbul'da gezilecek bölgeler listesine girdi. Bu da bizi müşterek açıdan aşırı mutlu ediyor gayrı açıdan da mesuliyetlerimizi artırıyor. Burada elan birinci sınıf işlev ne veririz tartışmalarını yaşamaya hız ediyoruz." dedi.

Kütüphanesi 50 bin ciltlik im barındırıyor

Ramazan ayının başlangıcında İslam Medeniyetleri Müzesi'nin açıldığını anımsatan Külünk, laflarını şu şekilde sürdürdü:

"Müzenin açılışını, 3 Mayıs'tan sonraya, Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle bırakmıştık. Müzemizi kamuoyuyla tanıştırdık. Müzemiz parasız kendisine ziyaret edildi. Kadir Gecesi sahura derece ziyaret bitmeme etti. Net numara daha gelmedi fakat 150 bini sabık insanoğlu sayısı müzemizi müşterek maaş müddet içerisinde ziyaret etti. Bu aşırı ağırbaşlı müşterek rakam. Temenni ederiz ki bu rakamlar artarak bitmeme edecektir. Anadolu yakasında bu büyüklükte müşterek müzenin olmaması, Milli Saraylar Daire Başkanlığımızın dalavere etmiş bulunduğu müşterek müzenin olması, kamuoyunun fazlalık tepkileriyle karşılaştı. Bu da bizi sevindiriyor. Camimizin açılışından bugüne derece sabık müddet içerisinde yaşadıklarımızdan memnunuz. Her gün, çağ açıyormuşuz üzere müşterek şevkle ve aşkla yürümeye hız ediyoruz."

Ergin Külünk, külliyede camini haricinde 8 zanaat atölyesi, konuşma salonu, kütüphane, zanaat galerisi ve müzenin arazi aldığını belirterek, kütüphanenin menfaatlerini "pozitif açıdan yanılttığını" dile getirdi.

Büyük müşterek candan karşılaştıklarının altını çizen Külünk, "Kütüphanemiz ılımlı destan müşterek kitabevi ve 50 bin ciltlik kitabı var. 4 bine DOĞRU kitap, insanlarımızın elinde. Ayrıca eğitmensiz müşterek pedagoji bilimi merkezi kendisine kullanılmaktadır tün 00.00'a kadar." dedi.

Salgın yaşanmasa Büyük Çamlıca Camisi'ni 50 milyon bireyin ziyaret etmiş olacağını tabir eden Külünk, "Camiye girerken, pabuç poşeti veriyoruz. Ne derece torba aldığımız da belli. 50 milyon yöresinde insanoğlu olabilir diyerek kestirim ediyorduk fakat pandemi hasebiyle bunun yarısını gerçekleştirdiğimizi ferah ferah söyleyebilirim. 25 milyon insanoğlu Türkiye'nin ve dünyanın değme yerinden ziyaret etti. " değerlendirmesinde bulundu.

İslam Medeniyetleri Müzesi'ni müşterek ayda 150 müşterek insanoğlu ziyaret etti

İslam Medeniyetleri Müze Müdürü Nezih Ertuğ da caminin iri müşterek külliyenin süresince arazi aldığını, külliyenin en ehemmiyetli parçalarından birinin de İslam Medeniyetleri Müzesi bulunduğunu belirtti.

Müzenin ramazan ayının geçmiş günlerinde açıldığını ve iri nazarıitibar gördüğünü tabir eden Ertuğ, laflarına şu şekilde bitmeme etti:

"Müzemizi değişik kılan özelliklerden müşterek tanesi elan ilkin uğur boncuğu müzede, uğur boncuğu sergide arazi almamış eserlerin geçmiş kere sergilenmesi. Müze konseptimiz süresince kutsi emanetler, şehriyâr kaftanları, tılsımlı gömlekler, Fatih Sultan Mehmet Han'ın çocukluk müsvedde defteri, geçmiş Osmanlı sikkesi bulunan Osmangazi'nin bastırdığı sikke, bilgi objeleri, güzergâh levhaları, Kabe ve Surre alayı döneminden küsurat zikıymet örtülerin sergilendiği, 15 değişik temadan oluşan müşterek müze konseptimiz var. Normal eserlerin haricinde sayısal enstalasyon dediğimiz başta ab-ı sahn konsepti, suyun dünyaya inmesiyle dünyaya verdiği değişiklikler, dünyada yaşamın oluşması üzere aşırı değişik hem 21. yüzyıla ilgilendiren toy müşterek müze konseptini de barındırıyor. Gençlerimizin nazarıitibar gösterdiği bölgelerin başlangıcında sayısal kendisine meydana getirilen gösteriler bulunuyor. Özellikle İslamiyet'in doğuşuyla alakalı enstalasyonumuz var. İslamiyet nerede doğdu, ne gelişti? Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşu, gelişimi, Anadolu ve Avrupa'ya yayılmasıyla alakalı aşırı değişik enstalasyonlarımız var. Bunlar da gençlerimiz çeşidinden candan karşılanıyor."

Kutsal emanetlerin müzeye ayrı müşterek bedel kattığını da tabir eden Ertuğ, ziyaretçilerin bu kısımda elan derinlemesine müddet kaldığını anlattı.

Kutsal emanetlerin esasi merkezinin Topkapı Sarayı bulunduğunu hatırlatan Ertuğ, "Fakat Topkapı Sarayı'na ulaşamayan ziyaretçilerimiz düşüncesince de kutsi emanetleri anlattığımız müşterek videoteyp odamız var. Bu odamızda kutsi emanetlerin tamamını görüp, ziyaret edip, öğrenebiliyorlar. Aşağıdaki galerilerimizde Hücre-i Saadet Perdesi kısaca Resulullah Efendimizin Medine-i Münevvere'de yattığı Türbe-i Şerif'in 19. yüzyıla ilgilendiren bap perdesi sergileniyor. Sakal-ı şerifler aşırı önemli. Özellikle kutsi günlerde ehemmiyetli ziyaretgahlardan oluyor. Peygamber Efendimizin şeklini, niteliklerini dağ bayır ile özetleyen Osmanlı güzergâh sanatında ve İslam coğrafyasında iri ehemmiyet gören hilye-i şeriflerimiz var. " dedi.

Müzenin en giranbaha objesi geçmiş Osmanlı sikkesi

Nezih Ertuğ, müzenin ehemmiyetli eserlerinden birinin de Topkapı Sarayı'ndan getirilen ve ehemmiyetli harp objelerinden bulunan Kanuni Sultan Süleyman Han'ın kılıcı bulunduğunu belirtti.

Tarih kitaplarında Osmanlı'ya ilgilendiren geçmiş sikkenin Orhangazi devrinde basılmış bulunduğu bilgisinin arazi aldığını aktaran Ertuğ, "Fakat meydana getirilen sonuç incelemelerden sonradan geçmiş sikkeyi Orhangazi'nin değil, Osmangazi'nin basmış bulunduğu bulundu. Dünyada yegâne örneği bulunan bu sikkeyi müzemize kazandırdık. Müzemizi ziyarete başlamak talip misafirlerimiz, geçmiş Osmanlı sikkesini ziyaret etmiş olurlar. Malum sikke aşırı önemli. Bir devletin kuruluşunda bayrağınız, sancağınız ve paranız olmazsa, büyüklük statüsüne girmemiş olursunuz. Osmangazi de bayrağı, sancağı ve sikkesi ile doğruluk müşterek büyüklük bulunduğunu o çağda kanıtlamış oluyor. Biz de onun belgesini bulduk. Bizim düşüncesince de aşırı önemli." dedi.

Sikkeyi teşhir etmek neredeyse Arkeoloji Müzeleri'nden aldıklarını özetleyen Ertuğ, "Ramazan ayında cami gezisi adetleri vardır. Bu cami gezileriyle beraberce mektepli grupları da geldi. Yaklaşık 150 bin misafirimizi müzemizde ağırladık. Bu müze düşüncesince müspet arka bildirimler aldık." diyerek konuştu.