Antalya'da bu sene 2'ncisi planlı Antalya Diplomasi Forumu (ADF) başladı. 'Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak' temasıyla planlı ADF'ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı esna 17 Devlet ve Hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat mümessili özellikle edinmek üzere, 2 bin 500 ad katılıyor. Turizm merkezi Belek'teki NEST Kongre Merkezi'nde planlı formun açılışında mütekellim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Dünyanın gelişigüzel köşesinden milyonların atak etmiş bulunduğu bu topraklarda, Asya, Avrupa ve Afrika birbirine yaslanmakta. İnsanlığın meşveret kanalıyla ahenk geleneğinin başladığı, dünyanın önce meclisinin kurulduğu Patara bu ilimizde. Karanlığın ve umutsuzluğun amansız düşmanı bulunan bu topraklar, zat-ı Devletlerinin himayelerinde, yerkürenin en genç, en çalışkan ve en yenilikçi endişe ve ağız dalaşı ekosistemlerinden birtanesini teşekkül fail Antalya Diplomasi Forumu'na ev sahipliği yapmakta. Antalya Diplomasi Forumu, önderliğinizde planlı Girişimci ve İnsani Dış Politika teriminin müşterek ürünü. Geçen sene açılışını yaptığımız ADF, bu sene bundan sonra tanınan, bildik müşterek Forum namına 2. kat toplanmakta” laflarına toprak verdi.
“Yani hayattaki ülkelerin üçte birinden fazlası, kestirmece yüzdelik 40'ı burada en yukarı düzeylerde asimilasyon ediliyor”
ADF'nin yalnızca Türk diplomasisine değil, semt ve evren diplomasisine de müşterek düşünüm ortamı sunduğunu tamlayan Çavuşoğlu, “Forum'un esas şiarını yansıtan “Birlikte Düşün, Birlikte Hareket Et” düşüncesi, 17 Devlet ve Hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat mümessili özellikle edinmek üzere, 75 ülkeden katılımcıyı ahit bu salonda müşterek araya getirdi. Yani hayattaki ülkelerin üçte birinden fazlası, kestirmece yüzdelik 40'ı burada en yukarı düzeylerde asimilasyon ediliyor. Davetimize müspet cevap sağlayan hepsi konuklarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnsanlık namına tarihin rahat müşterek çay değil Manavgat Şelalesi şiddetinde akmış bulunduğu müşterek sürede yaşıyoruz. Bir devre değil, müşterek çağ; müşterek kıvrım değil, müşterek hortum; müşterek tünel değil, müşterek labirentte sınanıyoruz. Sabit bildiğimiz elden gelişigüzel şeyin değiştiğini, geride çoğaltmak istediğimiz elden gelişigüzel olumsuzluğun dünkü şekillere bürünerek karşımıza çıktığını görüyoruz. “Yurtta Barış ile Dünyada Barış”ın mübrem etkileşimi; Hazır ol cenge, lüzum isen barış u salâh!” ilkesi; İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” öğretisi daima aklımızda” ifadelerine toprak verdi.
“Kaba kuvvetin kendisini mantıktan azletmiş bulunduğu müşterek devirde yaşıyoruz”
Çavuşoğlu konuşmasını şu biçimde sürdürdü: “Cumhurbaşkanımızın 2017'de BM Genel Kurulu'nda öngördükleri gibi, 'yeni müşterek kargaşa ve kıygı dalgasına düşme' tehdidiyle huzur karşıyayız. Tarihin arka döndüğü, adamlık namına kazanımlarımızın geriye sardığı müşterek noktadayız. Filozof, tarihin karşılama akıllıca yaşandığını fakat geriye akıllıca anlaşıldığını söylemiş. Biz bu salondakiler, zamanı karşılama akıllıca yaşarken, yarına değgin yerinde öngörüler ve bugüne değgin dosdoğru politikalar yetiştirmek zorundayız. Kaba kuvvetin kendisini mantıktan azletmiş bulunduğu müşterek devirde yaşıyoruz. Güç kıymetlendirmek yalnızca güçlünün takdirinde. Bu esasen ateş tecrübelerle kurulan arsıulusal ve diyalekt cümle mimarisinin zafiyetini gösteriyor. Mesela, sınırların değişmezliği derece ilkeler temeldi. BM Şartı, Helsinki Nihai Senedi birer zemindi. Bir Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması, Viyana Belgesi, politik-askeri bölgede itimat sağlıyordu. Şimdi Avrupa baştan müşterek sistemsel muvazene çıpası arıyor. Önümüzdeki senelerde hepsi dünyada post-kolonyal düzenin de çökmesi riskiyle boğuşmak durumunda mı kalacağız? Bu sıkıntı olur. Çünkü ihtiyaçlara, bulunan kasıntı ve mekanizmalar akıllıca yanıtları elhak veremiyor. Mesela çatışmalar önlenemiyor, süregelen çatışmalar bitirilemiyor.”
“Dünyada eşitsizlik daha da derinleşiyor”
Bir “dijital bölünme” yaşandığını laflarına ekleyen Çavuşoğlu, “Dünyada eşitsizlik daha da derinleşiyor. Ortaya çıkan dünkü gerilimleri çözme, değiştirmek yönetme, uyumu teshil ve işbirliğini heveslendirme ika gereksinimi ortada. Diplomaside küsurat paydaşlar da dünkü yaklaşımları elzem kılıyor. Sivil toplumdan, iş dünyasına, bireylerden amme kurumlarına denli nice paydaşın oluşturduğu orkestrayı yönetmek, ayrımlı enstrümanlardan müşterek senfoni çıkarmak, diplomasinin hem okazyon hem de sınamaları arasında. Yeni müşterek gönül ve anlayışa gerekseme var. Dijital kabiliyetlerle mesajları en inandırma edici biçimde vermek, bire müşterek sürede dezenformasyona huzur koyabilmek gerekiyor. Ama en önemlisi diplomasiyi barış ve kalkınmanın, şu demek oluyor ki insanlığın hizmetine koşmak. Çok yönlü kurumların güncellenmesi, arsıulusal hukukun güçlendirilmesi, etüt edilmiş geçim ve düzenlemelerin ihyası, yardımlaşmanın çalışan kılınması düşüncesince esas çalgı aleti diplomasidir. Kasırganın bakış açısından çıkışta vizyon, önderlik ve müşavere, şu demek oluyor ki birbirimizle görüşme ve meşveret elzem ihtiyaçlar. Antalya Diplomasi Forumu da aha hakeza müşterek putrel oturuyor” dedi.
“Siyaset, bilim, iş ve halkoyu halkaları Antalya'da kesişiyor”
İçinde bulunduğumuz çağın, diplomaside müşterek istimara ihtiyacını ortaya çıkardığını tamlayan Çavuşoğlu, “Çünkü diplomatlık daha çalışan edinmek zorunda. Bu gereksinimi elden gelişigüzel coğrafyada ve gelişigüzel mevzuda duyuyor, çevremizi meydana getiren ayrımlı alanlarda devir be devir yaşıyoruz. İşte bu düşüncelerle Antalya Diplomasi Forumu'nun bu yılki başlığını “Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak” halinde belirledik. Çünkü diplomaside dünkü müşterek değerlendirme, doğrulama, pekiştirme, buluş ve yapılandırma, şu demek oluyor ki baştan kodlama gereksinimi bundan sonra ertelenemez. ADF bu çabada hem vizyon, hem liderlik, hem de danışma düşüncesince global erişime erbap müşterek müstevi sunuyor. Antalya Diplomasi Forumu'na katılıma baktığımızda, bura güya müşterek Birleşmiş Milletler ortamı sağlıyor. Siyaset, bilim, iş ve halkoyu halkaları Antalya'da kesişiyor. Yani Antalya'da Birleşmiş Zihinler ortamı kuruluyor. Bunu vurguluyorum zira sorunlarımızı, farklılıklarımızı zihinlerimizde çözmeden, baş başa akıntı edemeyiz” açıklamasına toprak verdi.
“Dijital transformasyon ve hava değişikliğinin etkilerini yenilikçi bakışlarla irdeleyeceğiz”
Forum'da şümullü müşterek izlence hazırladıklarını laflarına ekleyen Çavuşoğlu, “Siyasi önderliğin sınamalarını liderler düzeyinde ele alacağız. Afrika, Asya-Pasifik, Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu, Balkanlar, Güney Kafkasya ve bittabi Ukrayna'yı mihrak altında inceleyeceğiz. Çatışmaların önlenmesinden global sağlığa, zamanımız siyaset, güvenlik, tutum ve maşer gündemine ağırlığını koyan mevzuları etraflıca tartışacağız. Dijital transformasyon ve hava değişikliğinin etkilerini yenilikçi bakışlarla irdeleyeceğiz. Metavers alanındaki gelişmelerin diplomasiye etkilerini de masaya yatıracağız. Panellerimize ilaveten, ferdî mülakatlar derece ayrımlı formatlar programımızı daha da zenginleştirecek. İş çevrelerini sığırtmaç koltuğunda konumlandırıp belli panelleri onlara doğrulama edeceğiz. Bazı panelleri ise bedel verdiğimiz arsıulusal ortaklarla baş başa düzenleyeceğiz. Antalya Diplomasi Forumu'nun hususi müşterek mihrak noktasını güzeşte sene bulunduğu derece bu sene de hanımlarımız ve gençlerimiz oluşturacak. Kadın ve gençlerimizin ADF kanalıyla sağladıkları birikimin barışa ve diplomasiye yapabileceğimiz en muhtevalı envestisman bulunduğunu düşünüyoruz. Antalya Diplomasi Forumu doğacak sene 500. Yıldönümünü kutlayacağımız Türk hariciyesinin dünyaya sürekli armağanlarından biridir. Bu önsezi ve düşüncelerle, Antalya Diplomasi Forumu'na bu sene de faik başarılar diliyorum” dedi.
Ertuğrul Gün - Ahmet Serdar Eser
