Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba'nın katılımıyla Antalya'da planlı üçgen sulh zirvesi sona erdi. Toplantı hemen sonra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba, değişik salonlarda ayrımsız anda kameraların karşısına geçti. Daha sonradan ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklamalarda bulundu.“Savaşın ortasında küsurat sivillerin bir an ilkin kurtartılması icap ettiğini söyledik”Bakan Çavuşoğlu açıklamasında, “Sorunların diplomatlık yolu ile çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çeşit savaşların galibinin olmayacağının bilincindeyiz. Bu harp bitmeme etmesi yerinde kaybedenin en hassaten bigünah siviller olacağını vurguluyoruz. Bu savaştan semt devletleri hassaten kazanmak gibi hepsi dokunca görmüş oldu ve dokunca görür. Bu önsezi ile 24 Şubat'ta Rusya'nın saldırısı başladıktan sonradan da problemlerin diplomatlık yolu ile çözüme ulaşması düşüncesince çabaladık. Bu süreçte değme dü yan ile derin temaslarımız oldu. Tarafların vatanımızda bütünleşmesi düşüncesince davette bulundum. Her dü tarafın da onama etmesi ile bu derinti gerçekleşti. Bu toplantının Antalya Diplomasi Formu kapsamında gerçekleştirilmesi de manalı oldu. İki tarafta Türkiye'nin toplantının bulunmasını hassaten istedi. Biz zaman bu görüşmede kolaylaştırıcı gösteriş üstlendik. Türkiye namına hassaten insanca boyutun önceliğine ilgi çektik. Her gündüz yadımlama artıyor. Savaşın ortasında küsurat sivillerin bir an ilkin kurtarlması icap ettiğini söyledik” dedi.“Ateşkesin koordine olması lazım”Bir ateşkese gerekseme bulunduğunu tamlayan Çavuşoğlu, “İnsani ateşkesin sahada işlemesi gerekiyor. İnsani koridorların açıkça olması icap ettiğini vurguladık. Özellikle Mariupol'da bir insanca koridorun açılması icap ettiğini söyledik. Taraflar bu mevzuyu ait merciler ile görüşeceklerini söylediler. Şuan Rusya bu bölgeden girdi. Ateşkesin koordine olması lazım. Tahliye edilecek siviller dirilik tehlikesi ile erinç karşıya kalabilir. Bu derinti çatışmaların başlamasından sonradan dışişleri bakanları düzeyince geçmiş yukarı düzem mukarenet hususi durumunu taşıyor. Bu görüşmeden umulmadık bir bilinçlilik beklememek gerekir. Bu bir başlangıçtır” açıklamasında bulundu.“Amacımız sulh ve muvazene baştan sağlanmalıdır.”Toplantının ehemmiyetli bir baş olduğuna ilgi çekici Çavuşoğlu, “Belarus'ta bitmeme eden bir proses var. Bunun başlamasını da motivasyon ettik. Toplantının noktayı ehemmiyetli değil. Müzakerelerin başlaması önemliydi. Bu süreci kılıç desteklemeye bitmeme edeceğiz. Amacımız sulh ve muvazene baştan sağlanmalıdır. Bu yegane seçenektir. Türkiye namına içtenlikli gayretlerimizi sürdüreceğiz. Davetimi onama eden değme ikisi isime de teşekkürname ediyorum. Görüşme hazırlop bir ortamda gerçekleşmedi. Savaş bitmeme ediyor. Son derece medeni bir derinti oldu. Taraflar menfaatlerini savundu. Herhangi bir huzursuzluğa kere açan ahenk tonunu yükselten bir görüşme olmadı. Son derece medeni bir görüşme oldu. Sonuçta bu geçmiş kurda meydana getirilen görüşmede kâffesi taleplerin karşılanması anlamında bir beklentim yoktu. Bu çeşit toplantının bitmeme etmesini istiyoruz. Biz ev sahipliği de gerçekleştirmek isteriz. Başka yerde danışma etmek isterlerse de kıvançlı oluruz” laflarına arazi verdi.“Sorunların çözülmesini kimesne beklemiyordu”Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:“Elbette bu toplantıdan kâffesi problemlerin çözülmesini kimesne beklemiyordu. Böyle bir başlangıcın da yapılması gerekiyordu. Bundan ahir süreçte bu diyaloglar bitmeme ederse uygulayım müzakerelere ekleyerek akıbet sonucu siyasetçiler verecek. Biz bir sonuca varılacağına inanıyoruz. Tarafların siyasal namına bütünleşmesi ve bunan ahir liderler düzeyinde görüşmeye erinç olmamaları gelecekte yukarı düzem derinti gerçeklemesi anlamında umudumuzu arttırdı. Rusya ve Ukrayna ortada bitaraflık engelleme nice etüt ettikleri unsular var. Kapsamlı bir sulh anlaşması imzalanması yerinde Ukrayna'nın kimi devletleri güvenceci istediğini biliyorsunuz. Bunlardan biri de Türkiye'dir.”Ertuğrul Gün - Ahmet Serdar Eser
