Ankara'da planlı ‘Türkiye'de Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliğinin Geliştirilmesi' programına dahil bulunan Bakan Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'ndaki ‘Dünya beşten büyüktür' laflarını hatırlatarak, arsıulusal işbirliğinde biçimsiz imtihan sağlayan devletleri saymanlık hazırlamaya çağırma etti.
Terör ve barhana ilkin kazanmak az daha Türkiye'nin insanlığın kuma geleceğini ilişik değme mevzuda kılavuz gemisi bulunduğunu hatırlatan Gül, Türkiye'nin elan adaletli bir evren düşüncesince mazlumların sesini duymaya ve duyurmaya bitmeme edeceğini vurguladı.
Irkçı tiksinti suçlarıyla yüzleşmede ağır bir dilek ve istikrar icap ettiğini kail Bakan Gül, “Özgürlük ve güvenliği öz ülkemizle beraberce komşularımız, bölgemiz ve kâffesi adamlık düşüncesince özlemek bizlere medeniyetimizin ve tarihimizin emridir. Bu tatlı arsıulusal adli işbirliğine belirgin olduğumuzu da değme platformda tabir ediyoruz. Üstelik, adli işbirliğini adli işlemlerin usuli kalıplarına da hapsetmiyoruz. Dünya barışını zılgıt fail rasizm ve ecnebi düşmanlığına karşı kuma ahenk yükseltmeyi, yegâne gövde olmayı da enli anlamıyla adli işbirliği zarfında düşünüş ediyoruz. Bilindiği az daha bilhassa Avrupa'da yükselişe güzeşte baş döndürücü sağcı İslam düşmanlığı, ayrıca toprak arsa Türk karşıtlığı, Batı demokrasisini zehirlemektedir. Unutmayalım ki, İslam kini bir insanoğlu hakkı ihlali ve özünde bir tiksinti suçudur. Hukuk temelinde ele katılması ve karşılık verilmesi müstelzim bir sorundur. Bize gereğince Hristiyan kini da, Yahudi kini da bir tiksinti suçudur. Bu mevzuda dört başı mamur devletlerin içtenlikli ve tekme standarttan ağız ağıza azat reşit bir yaklaşıma kavuşmasını diliyoruz. Şüphesiz rasist tiksinti suçlarıyla yüzleşmek, özbeöz bir dilek ve sarsılmaz bir istikrar gerektiriyor” niteleyerek konuştu.
“Terörün dini, milliyeti yoktur”
Hukukun ve insanoğlu haklarının merkezi bulunduğunu kail nice ülkenin 15 Temmuz sonrası üç maymunu oynadığını tamlayan Gül, “Demokratik düzenin, hafriyat ve özgürlüklerin esas düşmanı bulunan terörle mücadele, özünde bir hafriyat ve hürriyet mücadelesidir. Toplumun erinç ve güvenliğini sağlamadan özgürlükleri koruyamayız. Hak ve özgürlüklere garanti sağlamadan maşeri huzuru da yaşatamayız. Türkiye bu tatlı FETÖ, PKK ve DEAŞ ilkin kazanmak az daha kâffesi terör örgütleriyle bire bir ağırlık ve kararlılıkla savaşım etmektedir. Türkiye bu mücadelesiyle hemen öz millî güvenliğini sağlamakla kalmıyor. Aynı sürede üyesi bulunduğu NATO sınırlarını da koruyor, komşularının ve Avrupa'nın güvenliğine de yardım sağlıyor. Bu mücadelede on paralık bir siyasal seçiciliğimiz yoktur. Terörle mücadelede bu çeşit bir seçiciliğin insanlığın hayrına olmadığına inanıyoruz. Bu nedenle değişik motifler haiz sert aşkın terör örgütüyle eşzamanlı savaşım ediyoruz. Çünkü terörün dininin, milliyetinin olamayacağını düşünüyoruz. İyi terör-kötü terör ayrımını katiyen ikrar etmiyoruz. Bu çerçevede evvel bulunduğu gibi bugün de teröre karşı işbirliğine açığız. Uluslararası hukuktan meydana gelen kâffesi yükümlülüklerimize uymakta kararlıyız. Ancak bire bir yaklaşımı muhataplarımızdan da beklediğimizi vurgulamak isterim. Üzülerek tabir etmeliyim ki hukukun, insanoğlu haklarının merkezi bulunduğunu kail nice diyar bilhassa 15 Temmuz sonrası bu beklentimize karşı üç maymunu oynamıştır. Sınırlı sayıda birtakımı devletlerin dostça ve olumlu yaklaşımlarını arılama ederek söylüyorum; teröre karşı işbirliğinde Batı devletleri maatteessüf sınıfta kalmıştır. Bu tekme ölçün bitmeme ettikçe, adli yardımlaşmanın asıl açıdan sağlanacağını söyleyebilmek, en nikbin tahminle fena kabil görünmemektedir. Bununla beraberce kılıç değme şeye karşın hukuktan vazgeçecek değiliz, arsıulusal hukukun gereklerini ısrarla istem etmeye bitmeme edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öncülüğünde meydana getirilen dört başı mamur reformların amacının vatandaşların hafriyat ve sahn standartlarını arttırmak bulunduğunu tabir fail Bakan Gül, laflarına şöyleki bitmeme etti:
“Politik ve maddesel olumlu şeyler düşüncesince üniversal değerleri cezaevi gerisi fail anlayış, insanoğlu hafriyat ve onurunu merkeze düzlük politikalarımıza bariyer olacak güçte değildir. Reform irademiz değme şeyden elan güçlüdür. Adalet duygumuz ve hukuka bağlılığımız hepsinden kuvvetlidir. Ülkemizin ahbaplık sistemini insanımıza layık biçimde son zamanların ilerisine giymek düşüncesince çalışmaya bitmeme edeceğiz. Reform irademizi kalabalık tutuyoruz ve kalabalık tutmaya bitmeme edeceğiz. Çünkü bizim dikkatimiz değme şeyden evvel milletimizin istem ve gereksinimleri temelinde yükselmektedir. Bu istem ve gereksinimler temelinde ukubet adaleti sistemimizi de hızlı, çarpıcı ve adaletli halde çalıştıracak önlemler üstünde cankulağı duruyoruz. Malumunuz bulunduğu az daha türkiye Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin tarafı olup, AİHM'n de kaza yetkisini ikrar etmiştir. Ayrıca anayasamıza 2004 senesinde getirilen hükümle esas hafriyat ve özgürlüklere bağlı arsıulusal antlaşmalar iç hukukumuzun aracısız bir parçasıdır. Sadece bahis konusu arsıulusal taahhütlerin bağlayıcılığı dolayısıyla değil, bire bir sürede milletimizin müstahak bulunduğu hafriyat ve hürriyet standardına ulaşması düşüncesince de strüktürel reformları yaşama geçiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bugüne derece yaptığımız ve bundan böyle yapacağımız dört başı mamur reformların gayesi yurttaşlarımızın sahn ve hafriyat standartlarını yükseltmektir. Bu sebeple, emniyet sağlayan ve erişilebilir doğruluk düşüncesince Yargı Reformu Stratejimizi inceden inceye uygulamaya bitmeme edeceğiz. Yine, Cumhuriyetimizin 100. yılına emniyetli adımlarla yürürken engellenmeyen birey, çelimli toplum, elan demokratik bir Türkiye düşüncesince İnsan Hakları Eylem Planımıza hükümran bulunan esas umde ve değerler pusulamız olacak. Biz insanımıza bedel veriyoruz. İnsanımızın değme şeyin en değerlisine müstahak olduğuna inanıyoruz. Uluslararası ahbaplık mekanizmalarını ve AB üyelik periyodunu de hukukumuza katmış bulunduğu değer, insanımıza sağlamış bulunduğu kâr düşüncesince önemsiyoruz.”
“32 diyar ile adli teşrikimesai dair 45 düet barışma imzaladık”
Türkiye'nin adli teşrikimesai itibarıyla da arsıulusal bölgede enerjik bir yöntem izlediğini hatırlatan Bakan Gül, “Uluslararası ilişkilerde hukukun üniversal değerlerine cemaat çıkan, farksız ve ön yargısız ‘önce insan' diyen politika üstü bir basiret halen ve değme şeye karşın varlığını sürdürmektedir. Biz düet ve aşkın cepheli ilişkilerimizde değme devir bu basiret çizgisini izlem fail tarafta olduk. Adli yardımlaşmayı ticari, iktisadi ve politikacı ilişkilerin mütemmim bir parçası namına görüyor ve bu yüzden aşkın önemsiyoruz. Güçlü bir içtimai ve iktisadi alım satım düşüncesince çelimli türel alım satım şarttır. Bu kapsamda Türkiye, Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi'ne (CİKAYAS) ve anılan Sözleşme'nin Ek 1. protokolüne taraftır. Ayrıca 32 diyar ile adli iş birliği
konusunda 45 düet barışma imzaladık. 2016 senesinde yürürlüğe giren Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu da mevzuya bağlı esas bir anayasa namına bu mevzuda adeta kilometre taşı olmuştur. Bu Kanun sebebiyle arsıulusal sözleşmelerle getirilen basitleştirilmiş iade, görüntülü ve ünlü yazışma tekniğiyle adli teavün gibi çağdaş adli işbirliği yöntemlerini iç hukukumuza gönül ettik. Ülkemiz, adli teşrikimesai itibarıyla da arsıulusal bölgede enerjik bir yöntem izlemeyi umde namına benimsemiştir. Hâlihazırda adli iş birliğimizin bağıl dip bulunduğu 10 ülkede ve 13 taşınmazlar dışı birimimizde mecmu 16 doğruluk müşavirimizi görevlendirmiş bulunmaktayız. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletlerin Cenevre ve New York ofisleri ile Avrupa Konseyi nezdindeki sürekli temsilciliklerimizde müşavirliklerimiz bulunmaktadır. Uluslararası adli iş donanmasında elan çarpıcı ve değerli akıbet almak düşüncesince ehemmiyet verdiğimiz bir öteki özellik ise, muhataplarımızla yazışma kanallarının geliştirilmesidir. Bu amaçla Bakanlığımız temsilcileri, Avrupa Konseyi nezdindeki emek vermek gruplarının faaliyetlerine derneşik namına katılma etmektedirler. Aynı biçimde Avrupa Birliği içerisinde çalışkanlık yayınlayan EUROJUST ve Avrupa Yargı Ağı faaliyetlerine de enerjik biçimde iltihak sağlamaktayız” biçiminde konuştu.
Programa Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yanı esna Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakcı ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut da katıldı.
Engin Yağcı - Nurullah Geylani
