Muş Gençlik Merkezi'nin salonunda planlı AK Parti Muş İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Toplantısı, ihtiram ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada icra ettiği konuşmasında, “Sözlerime önceden müşterek emaneti de tasdik eylemek isterim. Sadece bu ülkenin değil, hayattaki tamamı mazlumların yükünü, sorumluluğunu yüreğinde hisseden, müşterek ömrü bu uğurda vakfeden, bu millete dünkü müşterek özgüven, dünkü müşterek umut, dünkü müşterek cümbüş veren, mazlum coğrafyalarda dillerde afsun olan, değerli Cumhurbaşkanımız, sefer dostunuz Recep Tayyip Erdoğan'ın bu toplantıya, Muş teşkilatımıza selamları, ihtiram ve muhabbetleri var, üzerimde emanettir, huzurlarınızda tasdik eylemek isterim” diyerek konuştu.
“Bugün sizlerle ümidi bahsetmek isterim. Umut komple müşterek geveze gerçekleştirmek isterim” diyen Bakan Soylu, “Başardıklarımıza bakıp, iktiran onarmak istediğimiz dünkü hedefleri konuşalım isterim. Çünkü, bugün geldiğimiz noktaya, müşterek ümidi koruyarak geldik. Zorlukları rastgele daim umudumuzla ve inancımızla aştık. Kolay olmadı. Türkiye 21. yüzyıla, müşterek vasilik kurgusunun gölgesinde ulaşmıştı. Dini özgürlükler üstünde kurgulanmış, faziletli kaymakamlık ve darbeci kafa destekli bu vasilik aklı, buradan kavim iradesine hükmetme etmiş, devir hin da hesaplı vesayetle beraber, senelerce bu ülkenin ayağına pranga olmuştu. Bu vasilik aklı, devir hin 21. yüzyılda da gene dirilmeye çalıştı.
27 Nisan E-Muhtırasında, Gezi'de, 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuz'da rastgele daim bire müşterek aklın izlerini gördük. Her seferinde milletimizin oylarıyla ve şahsen şüheda vererek namevcut ettiğimiz bu yapı, ilkin 2010 yılından sonraları yıldırı üstüne evrilmişti. Doğu ve Güneydoğu'da PKK, Suriye'de PKK/PYD, Kuzey Irak'ta DEAŞ, içeride FETÖ marifetiyle Türkiye'yi müşterek yıldırı vesayetiyle sarmaya çalışmıştı. Güney sınırımızın altındaki muvazenesizlik ortamının doğurduğu kitlesel göçle bu yıldırı vesayeti takviye edilmeye çalışıldı. 20. yüzyılda siyasete dini özgürlükler penceresinden müşterek edisyon vardı. Biz; Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayrımlarını da 20. yüzyılda bırakmıştık. Çorum, Kahramanmaraş ve Gazi Mahallesi vakalarında bırakmıştık. Ama 21. yüzyılda DEAŞ'ı, FETÖ'yü çıkardılar.
PKK ve onun siyasallaşmış kadroları kabilinden 6-8 Ekim oyuntu barikat eylemlerini çıkardılar. Tek tük de olsa, biraz habbe kapısına çarpı alaşağı eylemek kabilinden eylemlerle, birtakımı bir takım de muhacir karşıtlığı üstünden hem içeride bununla beraber etrafımızdaki coğrafyada baştan müşterek vasilik montajlamak istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin 20. yüzyıldaki tamamı problemleri ve bunların 21. yüzyıla ne taşındığını dobra çözümleme ettiğini dile getiren Bakan Soylu, “Kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la ve onun sefer arkadaşları bulunan sizlerle beraber, bu problemlere akıllıcasına analizör üretmiştir. Her şeyden evvela şişman müşterek talih gücü üretti. Yollarıyla, havaalanlarıyla, çağcıl kent hastaneleriyle, istikrarıyla, teröre alın ortaya koyduğu ağır dizi eylem kapasitesiyle, ilkin de dışa bağımlılığı şişman seviyede bitirerek, vesayete alın savaş etmenin evvela esas şartını adına getirdi. İkincisi; Türkiye, terörle beraber, terörizmle de savaş etti. Bugüne derece terörü, kalkınma, mahrumiyet ve kenara itilmişlik duygusu üstünden kımıldatma ediyorlardı.
Türkiye bunu, Doğu ve Güneydoğu'ya icra ettiği yatırımlarla, havaalanlarıyla, avrat ve çaylaklık merkezleriyle, icra ettiği yollarla, bebek parklarından okullara derece ürettiği faziletli seviyede hizmetle, PKK'nın çıplak yapılanmalarının, ilkin de avrat ve çoluk evlat üstünden icra ettiği propagandaya vuruş vurarak, PKK'nın ekin terörizmine izin etmeyerek aştı. Ve üçüncüsü; rastgele muhtelif meselenin konuşulabildiği, ret-inkar-asimilasyon politikalarının vazgeçme edilmiş olduğu müşterek ortamı oluşturmuştur. Bugün Türkiye'de dirlik varsa, Doğu ve Güneydoğu'da PKK yıldırı örgütünün etkinliği kalmamışsa, turizmden tutun çarşı piyasaya kadar, semt ekonomisinde müşterek çabukluk varsa; yaylalarda, arıcılık, hayvancılık yapılabiliyorsa; ovalarda ekincilik baştan yeşeriyorsa, Doğu ve Güneydoğu'daki okullarda okuyan çocuklarımız dobra üniversitelerin dobra bölümlerini kazanabiliyorlarsa; doktor, mühendis, avukat, bilgi insanı olabiliyorlarsa; Ağrı'da kodlama sınıflarında yetişek düzlük çocuklar, projeleriyle arsıulusal yarışmalarda epope gösterebiliyorsa; düzenli endüstri sitelerimize arzu varsa, istihsal artıyorsa; aha bu stratejinin ivazsız uygulanması sayesindedir. Bizim terörle mücadelede ortaya koyduğumuz bu bakış, ilkin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin verdiği aceleci değişmeyen benimseme etme avantajıyla baş döndürücü hâlâ faziletli müşterek başarım üretmiştir.
Belediyeleri teröre müteveccih müşterek eşme çoğaltma merkezi biçimine getiren, benzeri halde birtakımı çıplak maşer örgütleri üstünden belediyelere eşme ve öge gerçekleştirme fail müşterek anlayışı, müşterek uygulamayı ağız ağıza işlevsiz bir duruma getirdik; hem evlatların dağa kaçırılmasının önüne geçtik, bununla beraber paraların PKK'ya değil millete işlev düşüncesince harcanmasının önünü açtık. Netice nedeni ile Türkiye'de vasilik marifetiyle senelerce Kürdü, Aleviyi, dindarı, bu ülkenin rastgele kesimini yaftalamaya çalıştılar” biçiminde konuştu.
“Batı'ya naşir olmayan, Batı'yı ibadethane bellemeyen herkesi ötekileştirmeye çalıştılar”
Batı'ya naşir olmayanların, Batı'yı ibadethane bellemeyen herkesi ötekileştirmeye çalıştıklarını dile getiren Bakan Soylu, 21. yüzyılda da terörün müşterek vasilik ara bulucu namına kullanılmak istenildiğini söyledi. Bakan Soylu, “Etrafımızdaki coğrafyanın istikrarsızlığını, bizim üzerimize müşterek vasilik ara bulucu namına gitmek istediler. Şunu beyan eylemek istiyorum. Tam 20 senedir ABD ve Avrupa, müşterek yandan yıldırı eliyle, müşterek yandan tutum marifetiyle müşterek yandan oluşturduğu milletler arası edisyon sistemiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden kullandıkları eksiksiz araçlarla üzerimize geldiler. Suriye'yi ve Irak'ı içerisinden çıkılmaz müşterek bir duruma getirdiler. Afganistan'dan Pakistan'a derece rastgele tarafta istikrarsızlığı ürettiler. Yemen'den Libya'ya derece etrafımızda müşterek diyar namevcut ki kararlı bırakmadılar. O derece şişman müşterek iş yaptınız ki Batı ayağa kalktı. Kim bu kavim düşüncesince ayağa kalktıysa tepesine vurdular. ‘Sizi parçalayacağız, size böleceğiz, Kürdü ayıracağız, Türkü ayıracağız' dediler. Türkiye, bunların hepsini elinin tersiyle itmiştir. Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı'nın kuvvetiyle beraber, siz değerli üyelerimizin el erki mücadelesindeki emeğinizle, samimiyetinizle beraber, ayağına meftun ballanmak maksut bu prangayı söküp atmıştır" dedi.
"Sizden rahatsız bulunan namerttir"
Konuşmasında Kılıçdaroğlu'na da seslenen Bakan Soylu, şu halde bitmeme etti:
"Kılıçdaroğlu, kendisiyle karıştırıyor AK Parti teşkilatlarını. 15 Temmuz'da bizim Cumhurbaşkanımızı ortadan kaldırmaya müteveccih hamlede, Cumhurbaşkanımız Marmaris'ten kalkıp uçağa dayanak ve ABD da strateji ediyor hepsi de strateji ediyordu. Onun düşüncesince yürekli kazanmak lazım. Onun düşüncesince itikatlı kazanmak lazım. O İstanbul'a geldi, Kılıçdaroğlu eve kaçtı, gizlendi. Kaçana bu kavim denyo vermez. Kaçana bu kavim güvenmez. Kaçana bu kavim göz boncuğu obje tasdik etmez. Onun düşüncesince kendisi kabilinden zannediyor AK Parti teşkilatlarını. Biz bu ülkede başvekil ölüm cezası cezası cezası edildi, korkmadık. Kim ne diyorsa desin, ipimiz cebimizde geziyor, sizden rahatsız bulunan namerttir. Tekrar Türkiye'yi nakıs Türkiye'ye eğmek isteyenlere izin etmemek bizim görevimizdir. Bilmenizi istiyorum. Eğer bugün Doğu ve Güneydoğu'da fabrikalar açılıyorsa, yaylalarımızda hayvancılık ve ekincilik şenleniyorsa, Muş Ovası baştan şenlenmişse bu sizin sayenizdedir. Bunu da silahla, hukuksuzlukla, edisyon ve pırpırı yapmadık. HDP de duysun, Kılıçdaroğlu da duysun, Meral Akşener de duysun. 2023'ü 2023 namına görmeyin. Cumhuriyetimizin 100. yılı ancak 21. yüzyılda başladığımız yolculuğun 2053 ve 2071'in en ehemmiyetli durağı namına görün. Bizim meselemiz 2023 ile bitmiyor. Türkiye'nin meselesi, AK Parti'nin meselesi, Cumhur İttifakı'nın meselesi ve bu milletin meselesi 2023'te başlıyor."
"CHP ile aramızdaki puan farkı 15'tir"
CHP ile aralarındaki puan farkının 15 bulunduğunu dile getiren Bakan Soylu, "Bizim düşüncesince söylüyorlar 'beceremezsiniz' diye, kılıç insansız iklim aracından akın helikopterlerine derece dünyanın en şişman barajlarından dünyanın en şişman havalimanına derece rastgele şeyi onların dikine başarıyoruz. Bundan sonraları da başaracağız inşallah. Şimdiye derece müşterek kocaoğlan fazla sormaca incelemesi yapmadan hayatımı geçirmedim. Benim özelliğim bu. Sahaya bakarım, yurttaşlarımız ne diyor bunu görürüm. Şunu söyleyeyim. Onlar 2023'e derece menfaatlerini aşınmış olacakları tabanlarını oyalamaya çalışıyorlar. Bunlar emektar siyasal oyanlarıdır. Biz bunları baş döndürücü gördük. O emektar Türkiye'de kaldı. Şimdi dünkü Türkiye'de Tayyip Erdoğan'ın politika felsefesi var. Şunu altını çizerek söylüyorum. Bu ay, güzeşte ay ve ondan eskiden ayda CHP ile aramızdaki puan farkı 15'tir. Ama bu az. Aç tavuk kendini mısır ambarında zannedermiş ya, 2023 geldi diyerek havaya girdiler ve birbirilerine girdiler. Cumhurbaşkanlığını paylaşamıyorlar. Siz, sizlere verilenlerin değerini bilmiyorsunuz, beceremiyorsunuz, yönetemiyorsunuz. Bu kavim size 2023'te anca müşterek ibret verecek ki zat partinize gelemeyeceksiniz. 10 sefirikebir deklerasyon yayınladı, müşterek biricik muhalefetin sesi çıkmadı. Sadece Recep Tayyip Erdoğan arslan kabilinden kükredi. Milletimizin, ülkemizin, devletimizin itibarını o zat Batı ittifaklarına tasdik etmedik. Bunlar, Batı yönerge verse doğrudan benimseme ederler. Bu emektar Türkiye kafasıdır. 2023'te Kılıçdaroğlu, HDP'liler arkanızda Amerika'da olsa, Avrupa'da olsa silineceksiniz, silineceksiniz" biçiminde konuştu.
Mehmet Salih Akkuş - Yılmaz Sönmez - Uğur Ulu
