Geçtiğimiz aylarda “Diva” lakaplı adlı sanlı artist Bülent Ersoy'un Kıbrıs'ta mevcut nezdinde otelde vereceği dinleti haysiyetiyle Kıbrıs'a revan ve realizasyon edilen PCR testlerinin gerçek sıfır bulunduğunun ortaya çıkmasıyla beraberce Ercan Havalimanı'nda bekletilen müzisyenler, kolluk nezaretinde konsere çıkıp peşi sıra dideban mahkemeye irsal edilerek tutuklanmıştı. 3 gündüz evvela başıboş bırakılan Kıvılcım, İstanbul'a art döndü.
Sahte PCR testleri haysiyetiyle tutuklanan ve 1 kocaoğlan cezaevinde iktisap etmek kıl payı 62 gündür KKTC'de muhat kalan Bülent Ersoy'un orkestra kadrosundan müzisyen ve organizatör Coşkun Kıvılcım yaşananların gerelti arkasını İHA'ya anlattı.
Yaşadıkları mağduriyeti özetleyen müzisyen Coşkun Kıvılcım, “Coşkun Kıvılcım ben, müzikle uğraşıyorum. 5 yıl Bülent Ersoy' a çalışma verdim. Kendisinin dediği kabilinden her insana araklayıcı müzisyenlerden değilim. Kendisiyle 5 seneden bu yana çalışıyorum. Malum başımıza mevrut Kıbrıs mesleğinde oluşan gerçek sıfır PCR durumundan dolayı. 21 arkadaşımla bu arada kıygın olduk. Çok tekaüt bağlam yaşadık, Allah hiç kimseye vermesin bu durumları. Zor nezdinde süreçti” dedi.
“Müzisyen insanoğlunun parasını değil sevilmiş olduğu şarkıları çalar”
Sahte PCR testlerinin kendilerine nite verildiğini özetleyen Kıvılcım,” Bizim orkestra şefimiz var. Telefonda grubumuz var. Her zamanki kabilinden ileti geldi ayın 28'inde iş mevcut diye. Biz de elbette ki PCR testinin nite yapıldığını bilici insanlarız, bilgisiz insanoğlu değiliz. Biz düşündük ki nezdinde cankurtaran gelecek, bizim buluşacağımız nezdinde yerde bizim testlerimizi yapacaklar sanarak düşündüm. Ben hakeza düşünürken tekrarda nezdinde ileti geldi ve dü telkih tam oluyormuş dendi bize. Bizim dört başı mamur arkadaşlarımız da elbette okey verdi. Ondan sonraları kılıç haset erişince havalimanına gittik. 10 arkadaşımız geçti. Onlar geçtikten sonraları nezdinde arkadaşımızla orada çalışanlar ortada küçük nezdinde anlaşmazlık oldu. Onlar da bizim evraklarımızla bilgisayara gidip baktılar. Bu PCR' ların gerçek sıfır bulunduğunu söylediler bize. Biz de orada anladık bu durumu. Sonrasında o sabık on arkadaşımızı art çağırdılar. Bizi havalimanında sorguya tuttular. 12 sayaç orada kaldık. Ne bulunduğunu bilemiyoruz tabii. İlk kat hakeza nezdinde obje yaşadık. Müzisyen insanoğlunun parasını değil sevilmiş olduğu şarkıları çalar. Bu lafı hacısı hocası bilgili bunu. Biz bilmeyiz şu demek olmakta ki bu mevzuda bilgisiz insanlarız sonuçta. Tabii hacısı hocası nezdinde telaşta malum. Bizi 12 sayaç orada tuttular söylediğim gibi. Ondan sonraları sorgular, bizlere diyorlar sıkıntı yok, zevkinize bakın. Tabii nezdinde ilginçlik mevcut orada, nezdinde kargaşa var. İnsanlar nezdinde telaşta , polisler nezdinde telaşta. Bizim telefonlarımızı ve kimliklerimiz aldılar. Her şeyimizi aldılar” sanarak konuştu.
“Bülent Ersoy yakalandığımızı biliyordu”
Polis eşliğinde konsere çıktıklarını kail Kıvılcım, ”Biz bunları yaşarken Bülent Ersoy eş otele nezdinde gündüz öncesinden gittiği düşüncesince oteldeydi. İletişim sıfır. Yakalandığımızı da biliyordu. Sonrasında bizi otobüsle konsere götürdüler. Konsere az buçuk geç çıkıldı. Biz çıktığımızda sahneye Bülent Hanım az buçuk geç çıktı. İnsanlar az buçuk öfkelendi, sözler anlatmaya başladılar. Bizler de çalarak kullanmakta olanları yatıştırmaya çalıştık. Biz bap kapanmış oldu sanıyoruz, sahneye geldik sonuçta. Çalıyoruz o sırada. Sonrasında Bülent Hanım sahneye çıktı. Ondan sonraları değişik detaylar var. Bülent Hanım'ın almış olduğu nezdinde gündelik var. Aldığı paradan dışarı fazlalık nezdinde mülk imdi istiyor. Ben diyor bu koşullar altında çıkmam diyor falan. O kendisi muammer gibi, geç artmış kabilinden o ortama, o stresi kılıç yaşamamışız kabilinden davrandı. Bizi kıygın gösterse filhakika o parayı kılıç alırdık. O gündüz o parayı bizlere filhakika kendisi dağıtırdı. Konuşuyor, o parayı da almaktadır kendisi ve sahnede kahkahalar atarak aha bu insanoğlu da içerideydi o nedenden geç geldik diyor ve bizi orada aşağılıyor. Konseri bitirdik. Biz hakeza detaylar bulunduğunu bilmiyoruz ya. Bize dediler siz dideban mahkemeye çıkacaksınız. Ondan sonraları kılıç dideban mahkemeye çıktık. Kıbrıs'ta inanca sanarak nezdinde gestalt varmış. Bunları kılıç bilmiyoruz. Bizi teminata bağladılar, haftada dü gündüz imza şartıyla. Sonrasında 210 bin TL karşılığında bizi başıboş bıraktılar. Böyle nezdinde gestalt oluştu. O süreçte oteldeydik. Orada da nezdinde ay kaldık. Telefonumuz yok, ailelerimize ulaşamıyoruz, göremiyoruz. Oradaki odadaki telefonlardan ulaşmaya çalıştık. Tabii ki telefon ederiz ancak otel de telefonları kesiyor kılıç aramayalım diye” dedi.
“Bülent Ersoy'a ulaşmamızın olanağı yoktu”
Kıbrıs'ta muhat kaldıkları devirde Bülent Ersoy'a ulaşamadıklarını tez fail Kıvılcım,” Bülent Ersoy'a bizim ulaşmamızın olanağı yok. Kendisi biliyorsunuz ki baş döndürücü şişman nezdinde Diva şu demek olmakta ki hakkıyla şişman nezdinde Diva. O nedenden kılıç ona ulaşamadık. Biz de özlük imkanlarımızla orada nezdinde şeyler hazırlamaya çalıştık. Psikolojimiz bozuldu. İnsan hakkıyla ayrıksı nezdinde bir hale geliyor. Orada önemsiz kardeşlerim vardı, evladı olur oradayken. Çocuğu dünyaya geldi dü ay olur göremedi. Herkes ağlıyor, hacısı hocası nezdinde kaosta. Herkes bizlere nezdinde şeyler söylüyor imge veriyor, umutlanıyoruz. Tüylerim çalı çaltı oluyor. Bir ay otel sonrası değişmeyen hatırat sanarak nezdinde gestalt oluştu. İlk mahkemeye çıktık ve ciddi cezada yargılanıyoruz. Bülent Hanım'la tek alakası yok. Onu ilgilendirmiyor bu konu. Biz ona çalmaya gitmemişiz zaten, başkasına çalmaya gitmişiz ya. Orada çıktığımız mahkemede bizi nezdinde 4 gündüz süresince kelepçelenmiş biçimde götürdüler. Bundan sonraları değişmeyen inhisar etmek düşüncesince 4 gündüz sonraları kadın dediler. Karar hatırat açıklanacak ve çıkacaksınız dediler. Tamam o devir dört gündüz de dayanırız dedik. Gelmiş başa çekilir dedik" ifadelerini kullandı.
“Romanlar olmasa musiki filhakika olmazdı”
Panik atağının bulunduğunu kail Kıvılcım, "Dört gündüz düşüncesince girdik hapishaneye, kelepleçerle beraber. Perişan olduk. Dört gündüz bekledik kararı ve değişmeyen hatırat geldi. Karar 10 seneden belirtildi davamız. Yargıç rastgele şeyi anlatırken,ben ölecek kabilinden oldum. Panik akış hastalığım var. Bu hallere öğür insanoğlu değiliz. Orada mutluluk memurları var, orada baş döndürücü seviyesi şişman bulunan insanlar, dostlarım var. Hepsi üniversiteli, liseyi bitirmişler. Dediler ya hani onlar romandı falan, romanlar olmasa musiki filhakika olmazdı. Bunu evren biliyor” ifadelerini kullandı.
“Biz cezamızı çektiysek hacısı hocası çekecek”
Diğer müzisyen dostlarıyla beraberce Bülent Ersoy'a sıkıntı açmaya hazırlandıklarını tamlayan Kıvılcım,” Bir ay ukubet almamızın peşi sıra , hapishane süreci başladı. Olmayacak zulümleri gördük, canlı bilir. Ne desek kimesne inanmaz bizlere baş döndürücü biçimsiz davrandılar. Bizi TC tabiiyetli ecnebi yurttaş şekilde yargılamaları baş döndürücü zorumuza gitti. Biz filhakika TC vatandaşıyız. Orada kılıç baş döndürücü biçimsiz olduk. Şu an fark tüylerim çalı diken. Ben TC vatandaşıyım. Başka nezdinde obje değilim. Bu ülkenin vatandaşıyım. Üç gündüz olmakta art geleli. Hala kendime gelmeye çalışıyorum. Yaşadığımız proses baş döndürücü zordu. Bundan sonraları ise Bülent Hanım sanarak nezdinde obje yaşantımızda kalmadı. İstemiyorum da olmasını. Sahip çıkmasını da istemiyoruz, bizlere iane etmesini de istemiyoruz. Onun mücevherlerini de istemiyoruz. Onun parası kendisinin olsun. Hukuki süreci arkadaşlarımızla beraberce başlatacağız. Bu arada bunu geçmeden yapamayacağım, hani namına çaldı ya artist Ceylan güya ona çalmışım kabilinden bana cemaat çıktı. Bülent Ersoy bana cemaat çıkacağına Ceylan bana cemaat çıktı. Biraz ilk dekontunu da gösterebilirim, bana dayanaklık etmek çıktı. Bunu Ceylan Hanım'ın mı yapması gerekiyordu, Bülent Ersoy Hanım'ın mı? Soruyorum bunu kendisine. Maddi ve içsel şekilde çöktüm. Biz elleme nukut ele geçiren insanlarız. Böyle 5 bin liralar falanca kusur anlaşılmasın ancak bizim düşüncesince mülk değil bunlar yani. Benim kiram filhakika 5 bin teklik sayın Divam. Buradan da müzisyen arkadaşlarıma sesleniyorum dileyiş ediyorum size çalışma verene bakın Ceylan Hanım kabilinden aha tek alakası sıfır nezdinde insanoğlu ego mağdurum sanarak bana cemaat print söz gelimi beni tanımış olduğu için. Böyle solistlerle çalışın lütfen dileyiş ediyorum müzisyen arkadaşlarımdan” dedi.
“Adalet yerini bulsun”
Bu süreçte kıygın olmalarına etken bulunan her insana dirlik türel savaş vereceklerini anlatım fail Kıvılcım,” Onlar, hacısı hocası kendisini biliyor onların adları özgülemek istemiyorum proses başlamış olacak zira baş döndürücü yaklaşan nezdinde sürede elbette ki bu arada beli kılıç cezamızı çektiysek hacısı hocası cezasını çekecek. Suçlular düşüncesince hak yerini bulsun diyorum ayrıksı nezdinde obje demiyorum. Onlar başıboş zira onlar bizim kabilinden aygın baygın değil ve garip değil onlar çelimli oldukları düşüncesince serbestler. Biz kullanmakta olanları eğlendirdik. Telefonlarımızı art vermediler. 21 arkadaşımızın telefonu makbuz bilindik kılıç elleme telefonlar kullanıyoruz. Hala telefonsuzum namus borcu şekilde yeni telefon aldım. Çünkü kıygın oldum ya mağduriyetimi de canan Bülent Ersoy karşılamış ya o yüzden. Onun nedeniyle deminden yeni nezdinde telefon alacağım" sanarak konuştu.
“Bülent Ersoy arkamızda durabilirdi”
Bülent Ersoy'a seslenen Kıvılcım, "Ben Bülent Ersoy'a şöyleki çağırmak istiyorum. Biz Bülent Ersoy'dan mülk istemiyoruz. Biz onunla bu işe gittik. Bizim arkamızda olabilirdi ancak olmadı. Kim ne dostum ondan mülk istemiş ki ?Böyle nezdinde gestalt oluşmadı yani. Sahip büyümek ayrıksı nezdinde obje şu demek olmakta ki bunu yapmadı. Biz ona çaldığımız düşüncesince bizim arkamızda durması lazımdı ancak durmadı bizi hakeza nezdinde gestalt yaşadık yani” sanarak konuştu.
Murat Horoz - Gülşah Kahveci
