Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Eğitim Merkezleri açım programında mütekellim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
'BU AY SONUNDA 15 BİN ÖĞRETMEN ATAMASINI DAHA YAPIYORUZ'
Ülkemizin içerisindeki koşulları ne olursa olsun eğitimi cezaevi gerisi etmeyeceğiz. 2002'de tahsile bütçeden 7,5 bilyon teklik ayrılmışken, 2022'de efdal tedrisat engelleme 274 bilyon 384 milyon liraya çıktı. Derslik sayımızı 606 bin seviyesine taşıdık. Okullarımızın hoca eksiğini giderdik. İnşallah bu ay böylece 15 bin hoca atamasını elan yapıyoruz.
Türk ekonomisi sanayisi ve pedagoji bilimi sistemi açısından patika açan ortak projeyi elan yaşama geçiriyoruz. OSB'lerimiz pedagoji bilimi dalında günah üstleniyor. Teori ile pratiği muvaffakiyet ile buluşturan bu projenin ülkemiz, öğrenci, öğretmenlerimiz ve iş dünyamız düşüncesince iyi olmasını diliyorum.
Dünyada doğruluk ettiğimiz pozisyona gelmenin gayretindeyiz. Cumhuriyetimizin başlatmış bulunduğu kalkınma adımları mahsus çevrelerin sabotajıyla engellendi. Sanayileşmenin gayret kazanılmış bulunduğu ortak devirde zat meselelerimizle uğraşmaktan önümüze mevrut meseleleri değerlendiremedik.
Her 10 yılda ortak tekrarlanan darbeler zımnında Türkiye aşırı ağırbaşlı yaralar aldı. Merhum Özal'ın sağ açıklık seferberliği ise mükemmel ritmini bulacakken koalisyonların seferber bulunduğu politik istikrarsızlıklar yardımıyla gayrisıhhi kaldı. Ülkemizin saniyelime dair art bırakılması çirkin oruçlu ortak senaryodur.
28 Şubat müdahalesi, 2001 krizinin maşer yaşamımızda ve ekonomideki faturaları ise etraflıca seneler ödemeye bitmeme ediyoruz. Ülkemizin herhangi ortak bölgede bulunduğu kabil endüstrileşme noktasında art bırakılması çirkin oruçlu senaryonun eseridir. Anadolu'nun ciharıyek yanı sıra kendisi mahsul imar yapmak istihsal yapmak isteyenlere müteveccih sergilenen nobranlığa erinç ülkemizi ithal mahsul cenneti durumuna dönüştürenlere maruz doyumsuz dayanak noktası gerçek niyeti ortaya koymaktadır.
Ülkemiz 1950'lerdeki 1970'lerdeki 1990'lardaki şişman dönüşümleri daim kaçırdı. Kalkınma yarışına girdiğimiz devletler çabucak gelişirken tığ politik iktisadi art kalmışlığa mahkum kaldık.
Bu sürecin ortak tarafında eğitim-öğretim de vardı. Eğitim-öğretimde ayağı bu topraklara basan özgürlükçü düzenek namına formatlayan dayatmacı evlatlarımızı mahsus kalıplara hapseden modeller yeğleme edildi. Köy enstitüsü kabil denemeler ideoloji doldurma ara bulucu durumuna getirilerek hüsranla sonuçlandı.
İmam Hatip Okulları yıldırma namına değerlendirildi. Endüstri manzume ve uran liseler ise umursamayanlar kabilinden ağırbaşlı darbelere maruz bırakıldı. Darbe ve vasilik dönemlerinde anti demokratik müdahalelerle pedagoji bilimi sistemimiz çıkmaza sürüklendi. Evlatlarımıza ideallerinin takiben gidebilecekleri olanaklar sunulmadı.
Temel eğitimde kız ve eş çocuklarımız denk miktarda tahsile başarmış durumda. Bazı çevrelerin kırgınlık duyduğunu biliyoruz. İkna odalarını yaşatanların esasen yıldırma diline sarıldığını görüyoruz. Dikta istekleri depreşenlere şurası anlatmak istiyoruz: 15 Temmuz'da tanık olduklarınız milletimiz doğruluk ve özgürlükler dair kararını açık açık göstermiştir.
"ÖĞRENCİLERE ÖDEME YAPILACAK"
Ülkemiz ekonomisinin güçlü olması düşüncesince mesleksel tahsile ehemmiyet veriyoruz. Geçmişin hatalarını telafi kılmak devir alır. Mesleki ve uran alandaki tecrübemizi arsıulusal giymek düşüncesince toy hamle atıyoruz. Uluslararası mesleksel ve uran liselerle lisan coğrafyamızdan doğacak gençlere mesleksel pedagoji bilimi olanağı sağlayacağız.
Döner kapital gelirlerinden tahsil edilen yüzdelik 15'lik Hazine kesintisini yüzdelik 1'e düşürdük. Meslek liselerimizin istihsal kapasitelerini arttırarak pedagoji bilimi almalarının önünü açıyoruz. Salgın sürecine karşın gelirlerimiz arttı. Öğrencilerimizin okurken Asgari Ücret derece sağlık elde etmelerini de sağlayacağız.
