Ankara
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, icra ettiği mukayyet açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun 26 Ocak'ta Twitter'dan paylaşmış yer aldığı videodaki açıklamalarında mesnetsiz isnatlarda bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsiyet haklarını ağırbaşlı halde ihlal ettiğini belirtti.
Açıklamalar dolayısıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten ihbarında bulunulduğunu anlatım fail Aydın, başkaca Kılıçdaroğlu karşı Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine 250 bin teklik tazminat davası davası açıldığını ve murafaa kararının erdemli tirajlı ortak gazetede yayımlanmasının istem edildiğini kaydetti.
Dilekçelerde "Davalının hitabı esnasında göstermiş yer aldığı Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasını kapsayan belge ile peşkeş çekildiğini kanıt etmiş yer aldığı tenkis ortada tek bağlanak bulunmamaktadır. Davalının göstermiş yer aldığı belge 20 Mayıs 2019 günlü olup Kuzey Marmara Otoyolu'na bağlı 1 Temmuz 2016 tarihinde imzalanmış mevcut Uygulama Sözleşmesi'nin 27.2 maddesi layıkıyla yapılması müstelzim ortak el işi değgin Sayın Cumhurbaşkanımız çeşidinden Karayolları Genel Müdürlüğüne mezuniyet verilmesinden ibarettir. İş bu belge, rastgele ortak ihalenin yapılmasına yahut rastgele ortak ödemenin yapılmasına bağlı değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortak ihalenin rastgele ortak kuruluşa verilmesine yahut rastgele ortak ödemenin yapılmasına değgin ortak imzası da bahis konusu değildir." ifadelerine toprak verildi.
"Yalanlarla meşbu ortak düzentileme yazmıştır"
Davalı Kılıçdaroğlu'nun bahsetmiş yer aldığı 3 Nisan 2018 günlü ihalenin Bursa Hızlı Tren ihalesi olduğu, davalının buna bağlı beyanlarının da asıl dışı olduğuna ayraç edilen dilekçelerde, davalının dile getirmiş yer aldığı bire ortak ihalenin dü sene sonraları şimdi erdemli fiyata verildiği hususunun da hakikatı yansıtmadığı, gelişigüzel dü tenkis kapsamında yapılacak işlerin birbirinden farkının bulunmuş yer aldığı vurgulandı.
Dilekçelerde, şunlar kaydedildi:
"2018 senesinde mamul bulunan ihale, Bursa-Yenişehir-Osmaneli güzergahında aceleci katar işine ilişkindir. Bu iş Yenişehir Bursa arasındaki kısaca 56 kilometrelik bölümde sadece üstyapı işleri ve küsurat kısaca 50 kilometrelik bölümde hem enfrastrüktür hem üstyapı işlerinden oluşmaktadır. Yani toplamda 106 kilometrelik ortak işe mukabele etmekte ve kısaca maliyeti 3 bilyon 200 milyon Türk lirasına bekâr olmaktadır. Söz konusu tenkis kanuncu gerekçelerle silme edilmiştir. Davalının konuşmasında güzeşte ve 2020 senesinde yapıldığı anlatım edilen ihalenin kapsamı ise 2018 günlü ihalenin kapsamından şimdi geniştir. 2020'de meydana getirilen tenkis konusu aceleci katar hattına Bandırma da engelleme edilmiştir.
Ayrıca Bandırma ile Osmaneli arasındaki enfrastrüktür ve üstyapı işleri ile baş başa tenkis kapsamı 7 istasyondan oluşan ve güzergâh uzunluğu 201 kilometreye vasıl ortak işe dönüşmüştür. Bu halde hep metraj uzunluğu 2 katına çıkarılmıştır. Bu çerçevede enfrastrüktür işleri 50 kilometreden 145 kilometreye, sinyalizasyon işleri dü katına, güzergahtaki hafriyat miktarı da 22 milyon metreküpe çıkmıştır. 2018 senesinde meydana getirilen tenkis ile 2020 senesinde meydana getirilen tenkis arasındaki farkın, tenkis konusu işlerin kapsamındaki farklılıktan ve ünite fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmış bulunmasına karşın davalı, güya bire ortak kapsamdaki iş fahiş ayrımlı ortak fiyatla başkasına bırakılmış kabilinden açık açık asıl dışı ortak iddiada bulunmuştur. İddiasına inandırıcılık vermek düşüncesince de sözünü etmiş yer aldığı vakayla tek halde merakı sıfır ve muhtevası bakımından hukuka karşıt rastgele ortak eleman içermeyen Cumhurbaşkanımızın imzasına kapsayan ortak evrakı da göstererek yalanını sürdürmüştür."
Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a isnat alaşağı etmek düşüncesince yalanlarla meşbu ortak düzentileme yazdığına, bu düzentileme gerçekmiş kabilinden Erdoğan'ın şahsiyet haklarını ağırbaşlı halde zedeleyen ağırbaşlı ithamlarda bulunduğuna ayraç edilen dilekçelerde, dava konusu sözlerin fikir ve anlatım hürriyeti kapsamında koruma edilmesinin beklenir bulunmadığı belirtildi.
Dilekçelerde, bu hürriyetlerin sağlamış yer aldığı yetkilerin açık açık kötüye kullanıldığı, Erdoğan'ın şahsiyet haklarının ihlal edildiği, anlatım hürriyetinin sınırlarının aşılmış yer aldığı kaydedildi.
