Kocaeli'nin Gebze ilçesinde canlı 7 yabanlık borda bordaya aile, mermercilik mesleğini bırakıp, dairelerini satarak bütün paralarını tarıma yatırdı. Tarla ve seralarında yaz şita istihsal karşılayıcı aile, literatür ektikleri karnabahar, brokoli denli kışlık sebzelerin hasadına başladı.
Bu yıl hasadın velut olacağını tamlayan maraba aile, karnabahardan kestirmece 30 ton, brokoliden ise kestirmece 6 titrem mahsul edinmeyi bekliyor. Yağmura, balçığa aldırış etmeden tarlada çalışmaya bitmeme fail aile, mahsulleri istedikleri fiyata satamadıklarından yakınıyor.
“Türkiye'nin geleceği düşüncesince istihsal yapıyoruz”
Daha ilkin mermercilik yaptıklarını fakat o işi bıraktıklarını kail Osman Karan, “Bir işe hücum etmek istedik, borda bordaya iş ihdas etmek istedik ailecek. Biz 5 kardeşiz, annem, babam başımızda. 2 adet dairemiz vardı, onları sattık, paramızı bu işe yatırdık, limonluk kurduk, toy ekipmanlar aldık. Damla sulama hortumları aldık, toy traktör aldık. Bu işe teşebbüs yaptık. Her sezon üretiyoruz burada. Kışın karnabahar, brokoli, kereviz, pırasa, cenah üretiyoruz. Yazın da salatalık, domates, patlıcan, semiz, roka, tere üretiyoruz. Antalya'da yetişenler burada da yetişiyor aslında. Buradan duruma günce mahsul gönderiyoruz. İnsanlar Kocaeli'yi yalnızca endüstri şehri adına biliyor güçlükle burada da seralar var, ziraatçılık oluyor. Kuzey Marmara Otoyolu'nun elden indinde istihsal yapıyoruz. Hayvancılık ve tarım buralarda da var, yalnızca Antalya'da yok. Üretmek iyi borda bordaya şey. Türkiye'nin geleceği düşüncesince istihsal yapıyoruz. Herkese referans ederim. Bu işler ailece yapılabilecek işler. Bu işin ağır yanları borda bordaya taraftan da zevkli. Ektiği mahsulü dercetmek kişiye borda bordaya taraftan beğeni veriyor. Yağmur, balçık demiyoruz. Bunlar bizlere bariyer olmuyor” dedi.
“Gençlerin de bu mesleğe atılmaları gerekir”
Aile adına bu tüketicilere atıldıklarını ve daim baş başa çalıştıklarını kaydeden Ramazan Karan ise “Kardeşlerimle, ailemle baş başa yapıyoruz bu işi. 2 yıldır yapıyoruz. Bu iş henüz ilk babamın mesleğiydi. Annem ve babamın bildikleri borda bordaya iş. Onlar bu işe atılmaya değişmeyen verdiler. Biz de ailece daim baş başa başladık. İnsanlar Gebze'de de tarım hazırlamaya başladılar. Özellikle şita mevsiminde itici bulunduğu düşüncesince henüz aşırı seracılık yapılıyor. Biz burada literatür semiz, roka, tere, maydanoz, kışın karnabahar, brokoli, pırasa, bu sima kışlık sebzeleri yetiştiriyoruz. Yağmur, balçık demeden ekmeğimizi doğrultmak düşüncesince çalışıyoruz. Ağır borda bordaya kesim bulunduğu için, az buçuk uğraş istediği düşüncesince gençlerimiz bu işe yönelmiyorlar. Ama bizim vatanımıza geçişsiz bulunan borda bordaya manzume bu. Bence gençlerin de bu mesleğe atılmaları gerekir. Bizim eğer olmazsa olmazlarımızdan bu meslek. Tarım ve istihsal ülkemizin geleceği. Bu eğer olmazsa on paralık borda bordaya nesne olmaz” niteleyerek konuştu.
“Arada dağlar derece ayırt var”
Türlü zorluklarda ürettikleri ürünleri istedikleri fiyata satamadıklarında müşteki Karan, “Hasat iyi, randıman güzel. Şu aralar az buçuk piyasalarda başağrısı var. Mahsuller istediğimiz fiyata gitmiyor şu anda. Genelde bu biçimde borda bordaya bozuk para var. Ben burada sayı farkı 1-1.50 liraya duruma tasdik ediyorum, markette şu anki fiyatı 7-8 lira. Arada dağlar derece ayırt var” biçiminde konuştu.
Mustafa Uslu
