Kdz. Ereğli Kışla Mahallesi sakinlerinden İsmet Koç (61) ve benzeri Ayşe Koç (59) seneler ilkin gökçe testis ile başladığı tabii ürünler üretiminde, birbirinden değişik dünkü tatları alana kazandırırken, ekonomiye de ulama sağlıyor.
Bahçesinde yüzlerce tavuk, ürün ağaçları, cevizi ve bitkilerinin beraberinde birbirinden değişik turşular yaparak uyanıklık çekici Koç ailesi sonuç adına testis turşusu ile ilişik odağı oldu.
Koç, “Ekonomiye ulama sağlıyoruz”
Mavi testis üretiminde Türkiye'nin ciharıyek yanından ısmarlama meydan İsmet Koç, senelerdir hem talepleri karşılıyor bununla birlikte üretimini sürdürüyor. Tadı ve kokusu ile hususi ortak ürün bulunan Osmanlı Çileği üretimini de fail Koç ailesi, bütün gereksinimlerini özlük bahçesinden karşılıyor. Emekli olduktan sonradan benzeri ile uzvi tarıma başladıklarını aktaran İsmet Koç, dostlarının kendisini kip aldığını söyledi. Koç açıklamasında, “Hem kendimiz düşüncesince üretiyoruz hem fazlasını satıyoruz, bununla birlikte gençlere kip olmaya çalışıyoruz. Gençlere deriz ki, üretin; üretin ki dünyalık kazanırsınız. İnsanlarımız sert emek harcamayı sevmediği için, üretmeyi sevmiyorlar, baştan sona tüketmeye alışmışlar. Sabah kalkıyorum tavuklara bakıyorum, keçilere bakıyorum, bıldırcınlara bakıyorum. Bahçeyi suluyorum, meyvelere bakıyorum, topluyorum. Elmaları toplayan yoktu, tabii uzvi yavşak yaptık. Ereğli'de evvel kere cevizli sucuk yaptık, bunun kilosu 70-80 TL. Markette koz içini sorduk; 120 TL bulunduğunu öğrendik, tığ de koz 30 TL meydan yok. Hanımla bu arada uzvi ürünler yaparak ekonomiye ulama sağlıyoruz. Emekli maaşımın iki katını bu yaptığımız ürünlerden kazanıyoruz” dedi.
Çocuklar düşüncesince testis turşusunu önerdi
Üretici Ayşe Koç, herhangi ortak sene dünkü efkâr denediğini ve pazardan tek bilinçlilik almadığını, ortak baş döndürücü ürün yetiştirdiğini aktardı. Mavi testis ile ilgilendiren de bilgiler verici Koç şunları söyledi:
“Mavi - yeşil yumurtayı Türkiye'ye yayanlardan birisiyiz. İlk ilkin 8 adet vardı, baktım güzel dirimsel getirmeye başladı. Eşime bunları çoğaltmamız gerekiyor, ekonomiye katkıda bulunmamız gerekiyor dedim. Daha sonradan gökçe yeşil yumurtlayan tavuklarımızı çoğalttık. Azerbaycan dahil, Kars, Muş, Edirne, Türkiye'nin herhangi ortak bölümüne yaymaya başladık. Daha sonradan seçenek aramaya başladım. Organik elma sirkesi, alengir turşular, dirimsel getiren, evimize katkıda mevcut şeyler sanarak düşündüm. Sonrasında hâlâ değişik girişimlere başladım. Mahallede arkadaşları biriktirerek kışlık yufka, mantı, çorbalıklarımızı yapıyoruz. Hasta olursak iflah olsun sanarak ıhlamurlarımızı topluyoruz. Bunun indinde her insanın meydana getirdiği yorgun vardı, alengir turşu; fasulye turşusu, biber turşusu, gözleme turşusu. İlk ilkin soğan turşusunu yaptım, baş döndürücü hoşuma gitti. Daha sonradan neler kabil dedim. Eşime testis işi ile uğraştığımızı hatırlatarak, illet ortak testis turşusu olmasın dedim ve bunun dair gittim. Araştırdım, gökçe yumurtayı haşladım, kavanoza koydum. Kırmızı elvan el âlem düşüncesince şifadır dediler, içerisine nitelik vermesi düşüncesince al çükündür katayım dedim. Mükemmel oldu, bunu almanızı başvuru ederim. Bu mamüllerin bütünü özlük bahçemden, pazardan tek bilinçlilik almıyorum. Yumurta turşusunu yapmamın gayesi da, testis yemeyen füru düşüncesince ortak seçenek olsun istedim. Ekşiyi muhip çocuklarımız var ise hakkıyla beğeneceklerdir, evlatların bu yumurtayı tüketeceklerine eminim.”
İsmail Yasin Akçın - Vedat Kılıç
