Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın benzeri Emine Erdoğan, daveti ilişkin Barış Konseri özgülemek az daha Türkiye'ye mevrut Filistin Gençlik Orkestrası üyeleri ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) sanatçıları ile Beştepe Devlet Konukevi'nde planlı programda buluştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da katılmış yer aldığı programda, Mayıs 2021'de, Kudüs'te İsrail'in Filistinlilere müteveccih saldırılarında Mescid-i Aksa'yı savunurken başörtüsünden sürüklenerek gözaltına tahsil edilen ve bu tam gülümsediği görüntülerin toplumsal medyada paylaşılmasıyla direnişin sembollerinden birisi biçimine mevrut Filistinli sanatkâr Mariam Afifi'nin de arazi almış yer aldığı orkestra üyeleri, dinleti verdi.
Emine Erdoğan, burada icra ettiği konuşmada, orkestra üyelerini Türkiye'de ağırlamaktan iri büyüklük duyduğunu belirterek, Afifi ile sabık sene icra ettiği telefon görüşmesinde onu gözaltına alındığı sıradaki çelimli duruşu düşüncesince kutlama kartı ederek Türkiye'ye çağırma ettiğini, peşi sıra bu davetin CSO ile eş tek dinleti ita fikrine dönüştüğünü anlattı.
Konserin düzenleyicileri Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile CSO sanatçılarına teşekkürlerini ileten Emine Erdoğan, "Dünya toprakları gelişigüzel an, arı kişilerin döktüğü gözyaşlarıyla ıslanıyor. Bu zulümler bir aşırı zaman, sessizliğe gömülüp görmezden gelinerek gün sayfalarına ekleniyor. Oysa gün savaşla kaydedilmek mecburiyetinde değildir. Barış, müsamaha ve acıma de gün yazabileceğimiz kalemlerdir." ifadesini kullandı.
"Hoşgörü kültürünü canlandırma etmeli, ona tek cankurtaran simidi kabilinden tutunmalıyız"
Emine Erdoğan, Müslümanlar, Hristiyanlar ve Musevilerin eskiden tek arada yaşadığına, güzel bağlar geliştirdiğine dikkati çekerek, Osmanlı hakimiyeti altındaki Filistin'de ayrımlı ilmek ve mezheplerin biricik tek sulh ikliminde yaşadığını anımsattı.
Birçok medeniyetin kesiştiği, ayrımlı din, kıstak ve ırkların tek arada yer aldığı Anadolu topraklarında Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Musevilerin zaman de beraberce içten yaşayıp, özgürcesine tapınma ettiğini vurgulayan Emine Erdoğan, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Oysa günümüzde, kâffesi dünyada, kullanmakta olanları inançları üstünden birbirine hasım eylemek düşüncesince iri tek hız ortaya konuyor. Bunun indinde ırkçılık, maatteessüf ki otama edilememiş tek dert adına kalplerimize bulaşıyor. Dünyamızın bu çetince sınamalarına ve dertlerine tek iflah arıyorsak, uygarlık reçetelerine başvurma etmeliyiz. Hoşgörü kültürünü canlandırma etmeli, ona tek cankurtaran simidi kabilinden tutunmalıyız. Bunun için, en başta, kâffesi kullanmakta olanları tek uhuvvet halkasının parçaları adına onama etmemiz lazım."
"İnsanlığa erinç işlenen taksirat borda bordaya derdimiz olmalıdır"
Yunus Emre'nin "Hakk'ı esas sevenlere, meslek alem ahi gelir" laflarını anımsatan Emine Erdoğan, "Ne birbirimizden ayrıyız, ne de birbirimizden farklı. Hepimiz insanoğlu adına ayrımsız mayadan yaratıldık. Aynı yeryüzünde, ayrımsız semanın altında, iri tek adamlık ailesinin personelleri adına yaşıyoruz. Bir devir kâffesi dünyanın yaşama bu muhabbet penceresinden bakmasını diliyorum." niteleyerek konuştu.
Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnsanlığa erinç işlenen taksirat borda bordaya derdimiz olmalıdır. İstisnasız gelişigüzel birisi arsıulusal camianın gündemine girmelidir. Nerede insanoğlu hakları, eş hakları, bebek hakları ihlal ediliyorsa herkesin kalbi orada atmalıdır. Çünkü esas vicdan, dökülen kâffesi gözyaşlarına denk yakınlıktadır.
Bu noktada, sanatın, şahıslara en aceleci ulaşan, fikirleri ve duyguları en arıtılmış haliyle haiz tek taşıt olduğuna inanıyorum. Zira sanat, birleştirici güçler ortada en ön tam arazi alır. Çünkü sanat, kâffesi önyargıların arasından sızarak kalbin en hassas, en arı ve hakikate en benzeyen mevkisine varır. İnsana huzuru ve donanması hatırlatır. O nedenden dolayı kişiye kaybetmiş yer aldığı duyarlılığı kazandıracak tek çıkar yol var ise o da sanattır."
"Sanatın yer aldığı yerde 'öteki' kalmaz"
Sanatın global halkoyu oluşturmada, asliye insanoğlu haklarından yoksun edilmiş hepsi düşüncesince denk refleksler geliştirmede de kılavuz kaptan tek role cemaat olduğuna ve müziğin de konuşma dalları içre ayrı tek noktayı bulunduğuna dikkati çekici Emine Erdoğan, musiki sebebiyle birbirini tanımayan kişilerin hüzünde, mutlulukta ve nice duyguda eş bir duruma gelebildiklerini dile getirdi.
Emine Erdoğan, "Şu tek esas ki sanatın yer aldığı yerde 'öteki' kalmaz. Çünkü duyguların eş paydasında buluşan insanlar, birbirlerinin gözlerinde bundan böyle çıkarlarını görmeye başlarlar. Ben niteleyerek süregelen cümleler, 'biz' olur. İşte, bu donanması bozmaya da havadan ferah kimsenin gücü yetmez." niteleyerek konuştu.
Müziğin tiksinti söylemleri, ayrımcılık kabilinden engelleri aşma gücüne ayraç fail Emine Erdoğan, müziğin, coğrafyalar ve halklar ortada köprüler kuran, aşırı çelimli tek diplomatlık ara bulucu bulunduğunu aktardı.
"Dünya tek harp ve yadımlama noktayı olmamalı"
Emine Erdoğan, dünyanın nice durumunda yaşanmış olan çatışmalara, Ukrayna-Rusya savaşıyla beraberce ıkıl ıkıl yerinden edilen kişilerin sayısının 100 milyona ulaşmasına dikkati çekti.
Savaştan, zulümden kaçan ailelerin, düşünce içerisindeki evlatların yaşadıklarına ayraç fail Emine Erdoğan, "Birleşmiş Milletler, sığınmacı sayısının 100 milyona ulaşmasının alarm donör bulunduğunu söylüyor. Dünya tek harp ve yadımlama noktayı olmamalı. Zorla yerinden edilmiş 100 milyon insan, evren nüfusunun yüzdelik 1'ini özümleme ediyor. Bu rakam, dünyanın en hareketli 14'üncü ülkesine denk." dedi.
"Sanatın aracılığıyla bu ziyanı onarım etmemiz lazım"
Rakamlara değil bu yıkımın peşindeki kişilerin hikayelerine vakıf olmaya gerekseme olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, şöyleki bitmeme etti:
"Sanatın gelişigüzel dalıyla, savaşların beşeriyete verdiği ziyanı anlatmamız ve gine sanatın aracılığıyla bu ziyanı onarım etmemiz lazım. Halihazırda, bu global krizlerin üstesinden insanca yardımlarla gelmeye çalışıyoruz. Ancak biliyoruz ki bunlar geçici çözümlerden encam gitmiyor. Geçici tahaffuz imkanları, afiyet ve besin destekleri, kullanmakta olanları yaşamda tutar, güçlükle tek sahn kurmaz.
Esas olan, savaşların yıktığı bölgeleri baştan bayındırlaştırmak ve muharebeye boğaz vermeyecek tek kafa kalkanı oluşturmaktır. Bu kafa ise fakat barışa, insanoğlunun kişiye budala olduğuna kani vicdanlarla oluşabilir. Bunun yolu da gelişigüzel insanoğlunun hakkını öz hakkımız, onurunu öz onurumuz saymaktan geçer."
"Tüm sanatseverleri Barış Konseri'ne çağırma ediyorum"
Barışın, huzurun hepsi düşüncesince kasılma edilebildiği tek evren temennisinde mevcut Emine Erdoğan, sözlerini, "Yarın CSO Ada Ankara'da, 21 Temmuz Perşembe Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde Filistin Gençlik Orkestrası ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası iş donanmasında gerçekleştirilecek Barış Konseri'ne kâffesi sanatseverleri çağırma ediyorum." ifadeleriyle sonlandırdı.
"Son dönemdeki gelişmeler, Filistinlilerin sesinin hâlâ tek tomar duyulmasına fırsat olacak"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da konuşmasında, Türkiye ile Filistin ortada içten gönüle uzanan donanımlı bağlar bulunduğunu vurguladı.
Türkiye'nin hem düet münasebat çerçevesinde bununla beraber arsıulusal platformlarda Filistin'i tek bekâr bırakmadığının ve bırakmayacağının altını çizen Ersoy, Mescid-i Aksa'da yaşanmış olan ihlaller ve saldırıların kâffesi Müslümanları etraflıca yaraladığını söyledi.
Filistinlilerin genç, buğulu demeden Mescid-i Aksa'yı savunmasının insanoğlunun uygun davasında ne denli çelimli olabildiğini de gösterdiğine ayraç fail Ersoy, şöyleki konuştu:
"Türkiye'miz Cumhurbaşkanımızın vizyoner aut politikası çerçevesinde İsrail'le de diyalog yayınlarını araladı. Ancak bu adımlar Filistin'in uygun davasına katiyen hayalet düşürmeyecektir. Aksine sonuç dönemdeki bu gelişmeler, bölgedeki huzursuzluğun azaltılmasına ehemmiyetli ulama sağlarken Filistin davasının, Filistinlilerin sesinin hâlâ tek tomar duyulmasına fırsat olacaktır."
Bakan Ersoy, tarihin çelimli olanları değil uygun olanları yazacağını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Filistin'in uygun davasını savunmayı zamanı tek vebal adına değerlendirdiklerini belirtti.
Notlar
Programda Filistinli tek gencin armağan etmiş yer aldığı atkıyı takan Emine Erdoğan ve Filistin Gençlik Orkestrası sanatçıları, Mescid-i Aksa'nın görselinin bulunmuş yer aldığı yadigâr duvarını imzaladı.
Filistin Gençlik Orkestrası Direktörü Suhail Khoury ve Mariam Afifi, Emine Erdoğan'a Filistin'in anadan görme kıyafetini armağan etti. Programda Emine Erdoğan'a derin nazarıitibar yayınlayan Filistinli gençler, yadigâr fotoğrafı çektirdi.
