Kastamonu'nun merkeze ilişkin Kurusaray köyünde canlı Dadaylı ailesinin yaşamış olduğu evde adsız sansız ortak nedenle sonsuz adına yangınlar çıkıyor. 1 haftada 6 kez yanması ile gündeme mevrut evde, esrarlı yangınlar devam ediyor. Merak konusu bulunan ev, 16 gün içinde fevk fazladan 17 kez yandı. Küçük çapta çıkan yangınlara ise fasile özlük olanaklarıyla karışma etti.
Yangınlar dolayısıyla Dadaylı ailesi, iri bulut yaşıyor. Korku nedeni ile aile, evimizdeki dört başı mamur eşyaları da sokağa çıkarttı. Üzeri branda bezi ile örtülen eşyaların bazılarının da çıkan yangınlarda dokunca görmüş olduğu görüldü. Evin haricinde aileye ilişik ahır ve samanlıkta da yangınlar çıktı. Samanlıkta çıkan yangında 40 bin teklik yöresinde saman, arpa, buğday kabil hububat ürünlerinin yandığı belirtildi.
Yangın sönüm hortumuyla evde keşik tutuyorlar
Dadaylı ailesi, ellerine almış olduğu yangın sönüm hortumuyla evde keşik tutmaya başladı. Yangın çıkmış olduğu bölgelerde çarpıcılık tesisatının da bulunmadığı tabir edilirken, çekyat, çiçeklik, buzdolabı, çekmece kabil yerlerde yangının başladığı belirtildi. Esrarengiz yangınların yaşandığı evde aile, Diyanet İşleri Başkanlığından konutlarını tetkik talebinde bulundu. Çıkan yangınlar nedeni ile evde duramayan aile, geceyi araçlarında geçirmeye başladı.
“Çıkan yangınlara itfaiye aracı aracı hortumu ile karışma ediyoruz”
İlk yangının 27 Kasım'da döşek odasından başladığını kail ev sahibi Ahmet Dadaylı, “Yatak odasındaki yangını söndürdük. O günden bu tarafta gelişigüzel gün evimiz yanıyor. Şimdiye denli 17 kez evimiz yandı. Şu anne denli 2 el jandarma ve itfaiye aracı aracı ekiplerine salık verdik. Onlar esen olsun geldiler, söndürdüler, iane ettiler. Sonuçta sebep yandığıyla ilişik ortak obje bulamadık. Evimizde çıkan önemsiz çaptaki yangınları da biz özlük imkanlarımızla söndürdük. İtfaiye hortumu ile karışma ediyoruz. Gece devir bekliyoruz. Şaşırdık, evimizde yanmayan toprak kalmadı. Bütün eşyalarımız, elbiselerimiz, çoraplarımıza varana denli gelişigüzel obje yandı. Devlet büyüklerimizden bize asistan olmalarını istiyoruz. Maddi durumumuz yok, evimizde bekliyorduk. Bekleyecek yerimizde kalmadı. Sokak otomobilin içinde keşik tutuyoruz. Halen evimizde keşik tutmayı sürdürüyoruz. Elimizden ortak obje gelmiyor, yalnızca çıkan yangını doğrudan söndürmeye çalışıyoruz. Şaşırdık, ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.
“Diyanet İşleri Başkanlığından iane istem ediyoruz”
Diyanet İşleri Başkanlığından iane talebinde mevcut Ahmet Dadaylı, “Küçük ortak oğlum vardı, o da korkmuş olduğu düşüncesince Kastamonu'ya abisinin yanına gitti. Bizde korkar olduk, evde oturamıyoruz. Evin uğrunda otomobilin içinde kalıyoruz. Gece devir evi bekliyoruz. Bugün buradan mı yangın çıkacak, erte apayrı yerden mi yangın çıkacak. Yatak mı yanacak, öteki göz mı yanacak. Şaşkınız, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Artık mutluluk büyüklerimizden, Diyanet İşleri Başkanlığından iane istiyoruz. Biz bıktık, iane istem ediyoruz. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız” diyerek konuştu.
“Ayağımdaki çoraba denli yandı, sersemlik içerisindeyiz”
Evlerinde tek eşyalarının kalmadığını kail Ahmet Dadaylı, “Evimizde tek obje kalmadı. Çorabımıza varana denli yandı. Televizyon, buzdolabı, çekyat, koltuk, yatak, denk evde ne var ise bütünü yandı. Artık ayağıma giyinmeye çorabım bile kalmadı. Devlet büyüklerimizden, hayırhah yurttaşlarımızdan ortak iane istem ediyoruz. Oturacak evimiz yok, evi baştan yaptıracak gücümüz yok. Çiftçilik yapıyorum, maaş alışılagelen ortak kazancımda yok. Şaşırmış durumdayız. Ev görüldüğü kıl payı gelişigüzel noktayı yandı. Odalar simsiyah oldu, camlar yandı, odalar is oldu. Koltuklarımız, halılarımız yandı, bundan böyle iane bekliyoruz” biçiminde konuştu.
“Diyanet İşleri Başkanlığından hocalarımızın incelemesini istiyoruz”
Evlerinin sonsuz yandığını tamlayan ev sahibi Mehmet Dadaylı ise “Bu odada otururken huzur göz yanıyor. Orayı söndürüyoruz, bu kez bu göz yanıyor. Burayı söndürüyoruz, samanlık yanıyor. Samanlığı söndürüyoruz, ahır yanıyor. Ahırı söndürüyoruz bu kez lüp aut cephesi yanıyor. Artık elimizde, evimizde tek obje kalmadı. Bütün eşyalarımız yandı. Gece sokakta arabanın içinde keşik tutuyoruz. Elimizde itfaiye aracı aracı hortumu var, acep neresi yanacak. Acaba bina mı yanacak, olmadan gayrı göz mı yanacak. Şaşırdık kaldık, bellek eseme borç ortak obje yok. Tek isteğimiz Diyanet İşleri Başkanlığından hocalarımız gelsin, ortak tetkik de bulunsun. Artık biz bu evde durması imkansız olduk. Sürekli ortak bölgeler yanıyor. Bizde ne yapacağımızı şaşırdık kaldık, dört başı mamur eşyalarımızı yandı. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Elimizde avucumuzda tek obje kalmadı. Bir çıtırtı gelse doğrudan gidip bakıyoruz. Korkuyoruz, ortak yerden neva gelse doğrudan ortak toprak mi yanıyor acep diyerek bakıyoruz. Hep ürkü içerisinde, çalı üzerinde duruyoruz” ifadelerini kullandı.
“Evde duramıyoruz, incelenmesini istiyoruz”
27 Kasım'dan bu tarafa 17 el evlerinin yandığını tabir fail Mehmet Dadaylı, şöyleki konuştu:
“2 defasında itfaiye aracı aracı ve jandarma ekiplerini çağırdık. Ondan sonra da yangınlar önemsiz çapta oldu, bunları da özlük imkanlarımızla karışma ettik. Yangın vanasından aldığımız yangın hortumuyla bu yangınlara karışma ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığından gelip evimizi incelemelerini istiyoruz. Artık bu evde tığ duramıyoruz.”
Öte yandan, jandarma ekipleri de yoğun pıtrak yangınların çıkmış olduğu alana karakol rolü atarak araştırmalarda bulunuyor.
Vedat Yunus İkizoğlu
