Fatih'te 22 Haziran 2020 günü, ayakkabıcılar çarşısında kamyondan ağırlık indiren kardeşlerine iane fail Abdullah Yaman'ın sefer kenarına koyduğu çantayı, çalmış bulunduğu iddiasıyla 3 yıla denli hapsi maksut tutuklanmadan sanık E.Y. hakim karşısına çıktı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde tanıdık duruşmada tutuklanmadan sanık E.Y., şikâyetçi Abdullah Yaman ve tarafların avukatları apiko bulundu.
“Müşteki poşeti alırken bana baktı”
Duruşmada defans karşılayıcı tutuklanmadan sanık Yıldız, “Olay namına yaklaşan bulunan Mimar Hayrettin Camii'nin doğruluk işlerine bakmaktayım. Maddi durumum bulunmadığı düşüncesince de arada sırada etraftaki çöplerden hurda malzemeleri toplar satarım. Geçimimi bu biçimde sağlarım. Olay haset tün ezanı 19.00 yöresinde yakınlarda dolaşırken yegâne torba gördüm. Siyah poşetin içre yanında ikiz pabuç ve yanında de çanta vardı. Ben yağız poşeti alırken şikâyetçi benim yanında m. yanımda idi. Müştekiyi camiye gelip gitmesinden ötürü tanırım. Müştekiyi görür görmez esenleme verdim, o da ego poşeti alırken bana baktı ve güldü. Ben yağız poşeti alırken bu poşetin az buçuk ilerisinde parafin yanında torba vardı, onu da aldım” ifadelerini kullandı.
Sanık suçlamaları benimseme etmedi
Aldığı parafin poşetin içre keçiboynuzu bulunduğunu kail sanık, “Siyah poşetin içerisindeki çantayı yanımda mevcut bambaşka yanında parafin poşete koydum ve 5 m. ilerideki gübür kutusuna attım. Daha sonradan gayrisıhhi zaman caminin temizliğini yaptım. İşim bittikten sonradan 20.00 yöreleri otobüse bindim ve eve gittim. Daha sonradan polisler geldi. Üzerime müeccel suçlamaları benimseme etmiyorum. Beraatımı arzu ediyorum” halinde konuştu. Sanık, kendince delik cezası verildiği takdirde hükmün açıklanmasının art bırakılmasını benimseme ettiğini söyledi.
“Çantamı poşetin içine koydum”
Müşteki Yaman ise beyanında sanığın savunmasını benimseme etmediğini belirterek, “Biz, kardeşlerimle beraberce Ayakkabıcılar Çarşısı'nda çalışıyoruz, hamaliye yapıyoruz. Olay haset 18.30 yöresinde tığ kardeşlerimle güven indiriyorduk. Yardım bu şeklinde aşağıya indim. Nakliye otomobilinin yanına, elimde mevcut yanında çanta ve dü poşeti, çantamı poşetin içine koyarak bıraktım. Poşetlerin yanında tanesinde keçiboynuzu aslı gayrı poşetimde keçiboynuzu vardı. Keçiboynuzu aslı bulunan poşetin içine de çantamı koydum ve poşetleri kenara bıraktım” diyerek belirtti.
“3-4 senede biriktirdiğimiz kâffesi paramızdı”
Sonrasında bıraktığı yere baktığında poşetleri bulamadığını kail müşteki, “Kamera kayıtlarını incelediğimizde huzurdaki sanığın aldığını gördük. Daha sonradan vaziyeti polise bildirdik. Çantamın bünyesinde dü nüsha ısmarlama fişi, kulaklığım, kimliğim, dükkan kartlarım, 13 bin Euro param vardı. Bu para, kardeşlerimle beraberce çalışarak, hamaliye yaparak 3-4 senede biriktirdiğimiz kâffesi paramızdı. Paranın yanında tarafını da namus borcu şekilde almıştım. Parayı güven aldığımız fabrikalara ifa gerçekleştirmek düşüncesince yanımda tutuyordum. Bütün birikimimiz sanık kabilinden alınmıştır. Sanığın cezalandırılmasını arzu ederim” diyerek konuştu.
Müşteki avukatı sanığın beyanlarının çatışık bulunduğunu söyledi
Müşteki avukatı, sanığın beyanlarının çatışık bulunduğunu ve olayın peşi sıra camiye gidip çalışmadığını belirterek, çantanın ne yanında çanta bulunduğunun sorulmasını arzu etti. Müşteki avukatı beyanında, “Sanık maddesel durumunun olmadığını söylemesine karşın fenomen gecesi taksiyle mevrut ve namına avukat tutmuştur. Davaya eklenmek istiyoruz, sanığın cezalandırılmasını arzu ederiz” ifadelerini kullandı.
“Cami imamı çalışmamı istemedi”
Olaydan yanında dü güneş sonradan camiye gittiğini kail sanık, “Eşyalarımı benimseme kılmak düşüncesince camiye gittiğimde cami imamı arakçılık vakasına ismimim karışması dolayısıyla çalışmama bitmeme etmemi istemedi. Ben de yanında elan gitmedim. Siyah poşetin içre yağız cilt çantayı buldum. Onu aldım. Siyah çantanın içre yanında nesne yoktu. Sadece yanında defter vardı. 2-3 parça fermuarı bulunduğunu hatırlıyorum. Ancak çantanın bünyesinde güven yoktu” dedi.
“Çok parası oluğu düşüncesince avukat tutmuş değildir”
Sanık avukatı ise savunmasında, “Sanık, geçimini 11 senedir cami temizliğini yaparak sağlamaktadır. İş çıkışında da çevredeki poşetleri toplayıp işe kazanım şeyleri satarak geçimini sağlamaktadır. Müşteki ve vekilinin iddiaları ağız ağıza bekâr iddialardır. İş bölgeleri kapandıktan sonradan etrafta mevcut torba ve malzemeleri yanında bölüm kişilerin toplaması yaşamın düzgülü akışına uyduğu halde, yılların birikimi bulunan 13 bin Euro paranın yanında çanta ve torba içine konularak yaya kaldırımı hesabına bırakılması yaşamın düzgülü akışına aykırıdır. Müşteki ve vekili, çantanın ardına düşecekleri yerde daim müvekkilim bulunan sanıkla uğraşmaktadırlar. Sanığın, vakadan sonradan camiye gitmemesi, dirilik güvenliği nedeniyledir. Polis kabilinden karakoldan çabucak çağrılması dolayısıyla taksiyle kıymetlendirmek mecburiyetinde kalmıştır. Karşı tarafın iddiaları kabilinden müvekkilin aşırı parası bulunduğu için avukat tutmuş değildir” diyerek belirtti.
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, eksikliklerin giderilmesini arzu etti.
Mahkeme, taraflara ellerindeki delilleri dava dosyasına sunmaları düşüncesince müddet vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanmakta bulunan iddianamede, fenomen tarihinde şikâyetçi Abdullah Yaman'ın hamaliye işi ile uğraşan yakınlarına iane kılmak bu şeklinde elinde mevcut torba ve çantasını yaya kaldırımı hesabına koyduğu, fenomen namına mevrut zanlı E.Y.'nin yağız mülevven poşete yöneldiği ve içinden pabuç çıkardığı, elan sonradan müştekiye ilgilendiren parafin poşete koyduğu ve geldiği istikamete art döndüğü aktarıldı.
Şüphelinin Mimar Hayrettin Camii'ne girdiğinin görüldüğünün anlatıldığı mütalaada, savunmasında camide çalıştığını, fenomen haset ayakkabıcıya gittiği esnada yerde yanında dü parça çöp, torba ve pabuç bulunduğunu, ayakkabıyı ve orada mevcut dü poşeti aldığını, elan sonradan poşetleri açtığını ve poşetlerin içinden keçiboynuzu aslı ve emektar yanında çantanın çıktığını, poşetin içinden çıkan çantayı gine gübür konteynerinin içine attığını, elan sonradan ikametine gittiğini, suça bap bulunan 13 bin Euro'yu görmediğini ve bulmuş bulunduğu poşetlerin çöpe atıldığını düşündüğünü, bu nedenle poşetleri ve bünyesinde mevcut çantayı aldığını dediği belirtildi.
İçerisinde keçiboynuzu bulunan poşetin müştekiye tasdik edildiğinin anlatıldığı iddianamede, fakat bünyesinde güven bulunduğu tez edilen çantanın bulunduğu poşetin aramalara karşın bulunamadığı kaydedildi. Şüpheliye müeccel suçun uzlaşmaya yayıncı olması dolayısıyla Uzlaştırma Bürosu'na gönderildiğinin anlatıldığı iddianamede, tarafların uzlaşamadığı aktarıldı. İddianamede, şüphelinin ‘hırsızlık' suçundan 1 yıldan 3 yıla denli cezalandırılması arzu edildi.
İrem Demir - Sema Demir
