USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

FETÖ'nün 'MİT tırları kumpası'nda görüntüleri yayınlayanlar da cezalandırılmamış kalmadı

Fethullahçı Terör Örgütü'nün direkt hükümeti ve Milli İstihbarat Teşkilatını gaye almış olduğu MİT tırlarının durdurulmasına bağlı görüntüleri yayınlayanlar da cezalandırılmamış kalmadı.

FETÖ'nün 'MİT tırları kumpası'nda görüntüleri yayınlayanlar da cezalandırılmamış kalmadı
19-01-2022 11:28
İstanbul

AA muhabiri, FETÖ'nün 15 Temmuz çarpış girişiminin püskürtülmesiyle sonuç bulan devlete dirlik kusur eylemlerinin en önemlilerinden 2014'teki Hatay ve Adana'da MİT'e ilgilendiren tırların durdurulmasına bağlı usa vurma dönemini derledi.

Her nesne 1 Ocak 2014'te Hatay'ın Kırıkhan, 19 Ocak 2014'te de Adana'nın Ceyhan ilçelerinde, Suriye'ye revan MİT'e ilgilendiren iane tırlarının, Adana'daki hususi salahiyetli savcının direktifiyle meydana getirilen jandarma-polis operasyonu sonucunda durdurulmasıyla başladı.

"MİT çalışanı paradigma kolalama girerek direndi"

Dönemin Hatay valisinin, vasıtaların MİT'e ait, personelin de MİT görevlisi bulunduğunu tamlayan yazısıyla, tırın aranmadan jandarma çeşidinden yola bitmeme etmesine müsaade verildi. Adana TMK savcısı Özcan Şişman'ın Kırıkhan'a ulaşmasıyla, tırın önü bu kez polislerce kesildi. Savcının ısrarı üzerinde MİT, çabuk kodla bölgedeki personeli, tırın durdurulduğu bölgeye yönlendirdi, itimat çalışanı de il itimat müdürünün direktifiyle gelişememiş çektirildi. Savcı Şişman, esirgeme polisiyle nezdinde tane başına kalırken, mevrut MİT çalışanları paradigma kolalama girerek tırın gelişememiş kapısına sıralandı. MİT görevlilerinin paradigma kolalama girerek direndiği olayda, savcının ifadesine layıkıyla arbede ihtimali de yaşandı. Emniyet güçlerinin aramaktan vazgeçerek gelişememiş çekilmesiyle tır Suriye'ye intikal yaptı.

FETÖ'nün bu girişimiyle büyüklük içre büyüklük yapılanmasına gittiğini göstermesi, devlete ilgilendiren nezdinde kurumun operasyona özellik edilmesi kamuoyunda ve siyasette reaksiyon çekti. Bu vakadan endamsız nezdinde müddet sonradan da hususi salahiyetli savcılıklar kaldırıldı.

Cumhuriyet gazetesindeki habere bağlı soruşturma

Bu vakayla alakalı düzenlenen adli soruşturmalarda ilkin askeri savcılık, soruşturulan askerler düşüncesince tırları durdurmanın casusluk suçu olamayacağını anlatım ederek takipsizlik sonucunda verdi. Sonrasında ise çırçıplak savcılık, mevzunun askeri savcılığın usa vurma bölgesine girmediğini belirterek, tırları durduran askerler üzerinde durdurma sonucunda verdi.

Cumhuriyet gazetesinde 29 Mayıs 2015'te zamanın umumi neşriyat yönetmeni Can Dündar imzasıyla, "İşte Erdoğan'ın bulunmayan söylediği silahlar" başlıklı nezdinde çav yayımlandı. Habere ilgilendiren görüntülerde, durdurulan MİT tırları ve çare kutularının altından çıkan havan hepsi mermileri ile öbür mühimmatın görüldüğü tez edildi. Bunun üzerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Dündar ve gazetenin Ankara mümessili Erdem Gül üzerinde TMK kapsamında anket başlattı. Soruşturmayı, MİT'e ilgilendiren tırların durdurulmasıyla alakalı 26 askerin tutuklandığı tahkikata icra vekili zamanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan yürüttü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tırların durdurulması casusluk faaliyeti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haberin yayınlanmasından dü devir sonra, 31 Mayıs 2015'te TRT aktif yayınında tırlar mevzusunun gündeme getirilmesini "casusluk" faaliyeti yerine niteleyerek, "Bu casusluk faaliyetinin içerisine o ceride de girmiştir. Haberi karşılayıcı bedelini ağırbaşlı ödeyecek." dedi ve sorun açıldığını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları 2 Haziran 2015'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, Can Dündar hakkında, haberinde "gerçeğe karşıt kimi kaynak ve bilgiye toprak verdiği" sebebi öne sürülerek kusur duyurusunda bulundu.

Can Dündar ve Erdem Gül, 26 Kasım 2015'te anket kapsamında geldikleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında ifadelerinin alınmasının arkası sıra yasakçı hakimlikçe "devletin güvenliğine bağlı duyurulmayan detayları politikacı yahut askeri casusluk öze realizasyon etmek, ifşa kılmak ve silahlı yıldırı örgütüne iane etmek" suçlarından tutuklandı.

Dündar ve Gül'ün FETÖ'nün iş birlikçileri yer aldığı öne sürüldü

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, 27 Kasım 2015'te, "Can Dündar ile Erdem Gül konusunda MİT tırları soruşturmasının, anayasal güvence altında mevcut matbuat özgürlüğü ile nazar boncuğu ilgisinin olmadığını" bildirdi. 22 Ocak 2016'da Amerika Başkan Yardımcısı Joe Biden, Silivri Cezaevinde mevkuf mevcut Can Dündar'ın benzeri Dilek ve oğlu Ege Dündar ile görüştü.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 27 Ocak 2016'da hazırlanmakta olan iddianamede, Dündar ve Gül'ün, "hükümete dirlik darbeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "devletin güvenliğine bağlı duyurulmayan detayları casusluk öze açıklamak" suçundan müebbet, "devletin güvenliğine bağlı duyurulmayan detayları politikacı yahut askeri casusluk öze realizasyon etmek" ve "silahlı yıldırı örgütüne iane etme" suçlarından 35'er yıla derece hapisle cezalandırılması istendi.

Dündar ve Gül'ün FETÖ'nün iş birlikçileri yer aldığı öne sürülen iddianamede, "Amaçları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetinin yıldırı örgütlerine iane etmiş yer aldığı anlamında millî ve arsıulusal halkoyu oluşturmak, hükümeti terörle vurmak ve vazifesini yapması imkansız bir duruma getirmekti." ifadeleri kullanıldı.

İddianamenin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince 5 Şubat 2016'da bildirme edilmesiyle sanıklar üzerinde sorun açıldı.

AYM'nin Dündar ve Gül sonucunda sonrası tahliye

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), 25 Şubat 2016'da Dündar ile Gül'ün, "kişi hürriyeti ve güvenliği", "düşünceyi izah ve ifşa hürriyeti" ve "basın hürriyeti" haklarının ihlal edildiğine değişmeyen vermesinin arkası sıra devrisi devir dü maznun iklim dışına depar belgesi yasağı getirilerek boşaltma oldu.

Dündar ve Gül'ün yargılandığı davanın ilkin duruşması 25 Mart 2016'da yapıldı. Mahkeme duruşmalarının boğunuk yapılmasına, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Müsteşarlığının müdahillik talebinin kabulüne değişmeyen verdi.

Milletvekili Berberoğlu'nun sürece karışma olması ve fezleke

Dava sürerken MİT tırlarıyla alakalı görüntüleri CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu'nun Can Dündar'a verdiği iddiaları gündeme geldi. Berberoğlu da "Siyasetçi ve emektar nezdinde gazeteci sıfatıyla bu haberin hepsi topu sorumluluğunu üstlenmeye hazırım" dedi.

Mahkemenin 3 Mayıs 2016'daki duruşmasında mütalaasını açıklanan savcılık, Dündar'ın "devletin duyurulmayan kalması müstelzim bilgilerini realizasyon ika ve açıklama" suçlarından 31,5 yıla, Erdem Gül'ün ise "devletin duyurulmayan kalması müstelzim bilgilerini açıklama" suçundan 10 yıla derece hapisle cezalandırılmasını istedi. Ayrıca "silahlı yıldırı örgütüne yardım" ve "hükümete müteveccih çarpış teşebbüsü" suçlarıyla alakalı dosyanın ayrılması arzu edildi.

Can Dündar, 6 Mayıs 2016'da murafaa düşüncesince beklediği tam Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi uğrunda uğramış yer aldığı silahlı saldırıdan kurtuldu.

Aynı devir İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "MİT tırları vakasına bağlı görüntüleri, büyüklük sırrı bulunduğunu bilerek Can Dündar'a vererek, FETÖ'ye iane kılmak suçunu işlediği" iddiasıyla üzerinde anket başlatmış yer aldığı CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması isteğiyle hazırladığı fezlekeyi TBMM'ye gönderdi.

Can Dündar ve Erdem Gül üzerinde karar, Berberoğlu'na dava

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Mayıs 2016'daki duruşmada Can Dündar'a "devletin duyurulmayan kalması müstelzim bilgilerini açıklama" suçundan 5 sene 10 ay, Erdem Gül'e ise ayrımsız suçtan 5 sene hapishane cezası verdi. Dündar ve Gül'ün, "darbeye teşebbüs" suçundan beraatine değişmeyen sağlayan mahkeme, "silahlı yıldırı örgütüne iane etme" suçundan ise dosyanın ayrılmasına hükmetti.

Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında, 1 Eylül 2016'da MİT tırlarının görüntülerini Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle, "devletin duyurulmayan kalması müstelzim bilgelik ve belgelerini askeri ve politikacı casusluk amacıyla realizasyon etme, FETÖ'ye düşünülerek ve atlaya zıplaya iane etme" suçlarından 20 yıldan 30 yıla derece hapishane cezası istemiyle hazırlanmakta olan iddianame, Dündar ve Gül'ün yargılandığı ayrımsız mahkemece bildirme edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Berberoğlu'nun davası ile Dündar ve Gül'ün, "silahlı yıldırı örgütüne iane etme" suçundan yargılandığı dosyayı birleştirdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen anket kapsamında başkaca Cumhuriyet gazetesi hoşgörülü ve yazarlarının da aralarında bulunmuş yer aldığı 13 ad üzerinde 31 Ekim 2016'da denetleme sonucunda verildi. Dündar üzerinde tahkikat buyruğu düzenlendi. 3 Kasım 2016'da Can Dündar'a, Almanya çeşidinden arızi geçişlik verildiği öğrenildi.

Berberoğlu'na 25 sene hapishane cezası ve AYM süreci

Dokunulmazlığı kaldırılan Berberoğlu "örgüte yardım" suçundan Dündar ve Gül ile yargılandığı davanın 16 Kasım 2016 günlü duruşmasına katıldı. Berberoğlu, duruşmadan ilkin basına, "Bu akla yatkın haberin yazılması için, basılması için, yayılması düşüncesince ne değer gerekiyorsa politikacı yerine o bedeli ödemeye hazırım." dedi.

Berberoğlu, Dündar ve Gül'ün yargılandığı sorun 14 Haziran 2017'de karara bağlandı. Berberoğlu, "devletin güvenliğine bağlı duyurulmayan kalması müstelzim detayları politikacı yahut askeri casusluk öze açıklamak" suçundan 25 sene hapishane cezasına çarptırıldı. Duruşmaya dahil olan Berberoğlu'nun tutuklanmasına değişmeyen verildi. Dündar, Gül ve Berberoğlu'nun, "örgüte yardım" suçundan ise dosyaları ayrıldı.

Mahkemenin 24 Haziran 2017'de açıklanan gerekçeli kararında, görüntülerin yayımlanmasının amacının, "FETÖ'nün başlangıç düşmanı durumuna mevrut Cumhurbaşkanı'nın harp suçlusu yerine yargılanmasının önünü açmak, buna yassı sağlamaya çalışmak'' yer aldığı belirtildi. Kararda, maznun Berberoğlu'nun tutuklanma gerekçelerinden bir tanesi yerine da ayrımsız dosyanın sanığı Can Dündar'ın iklim dışına kaçışı gösterildi.

İstanbul 14 ACM, 4 Ekim 2017'de Dündar, Gül ve Berberoğlu'nun "örgüte yardım" suçundan yargılandıkları sorun dosyasını, ayrımsız vakaya bağlı Aydınlık gazetesinde çıkan haberle ilgili, "devletin güvenliğine ve politikacı yararlarına bağlı duyurulmayan kalması müstelzim detayları açıklama" suçundan 2 sanığın yargılandığı dosyayla birleştirdi.

Berberoğlu sonucuna ayırma ve 5 sene 10 maaş hapishane cezası

Kararın temyiz edilmiş yer aldığı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (istinaf), 9 Ekim 2017'de, Berberoğlu'na maruz 25 sene hapishane cezası hükmünü bozdu. Bozma kararında, "Suça özellik bilgelik ve ya belgelerin, 'sırrın', henüz başlangıçta açıklanmamış ve kamuoyunun bilgisine sunulmamış olması gerekmektedir." denildi.

Dündar, Gül ve Berberoğlu'nun "örgüte yardım" suçundan yargılandıkları davada 20 Aralık 2017'de açıklanan mütalaada, 3 sanığın 15 yıla derece hapisle cezalandırılmasını istendi. Mahkeme heyeti de birleştirilen Aydınlık gazetesinde çıkan haberle alakalı dosyanın gine ayrılmasına değişmeyen verdi.

İstinaf, 13 Şubat 2018'deki duruşmada Berberoğlu'nu, "devletin güvenliğine bağlı duyurulmayan kalması müstelzim detayları açıklamak" suçundan 5 sene 10 ay hapisle cezalandırdı. 22 Şubat'ta, istinaf cumhuriyet savcısı karara, Berberoğlu'nun "casusluk" suçundan cezalandırılması icap ettiğini belirterek itiraz etti.

Dündar ve Gül konusunda karara "casusluk" gerekçeli bozma

Can Dündar'a 5 sene 10 ay, Erdem Gül'e 5 sene hapishane cezası maruz kararın temyiz süreci de 9 Mart 2018'de sona erdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerli murafaa kararını Dündar yönünden, "gizli kalması müstelzim detayları casusluk öze realizasyon etme" suçundan hâkimiyet kurulması icap ettiğini belirterek bozdu.

Bozma ilamı üzerinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Nisan 2018'de Can Dündar üzerinde gıyabi durdurma ve al sütun çıkarılmasına, reddetme işlemlerinin yapılmasına değişmeyen verdi. 7 Mayıs 2018'de baştan başlamış olan yargılamada, Erdem Gül'ün dosyası ayrıldı.

Berberoğlu, 25 Haziran 2018'de gine mebus seçildi. 16 Temmuz 2018'de murafaa "casusluk" suçundan dosyasını ayırarak yargıladığı Erdem Gül hakkında, suçun işlendiğinin çakılı olmaması sebebi öne sürülerek aklanma sonucunda verdi. 20 Temmuz 2018'de Yargıtay 16. Ceza Dairesi, baştan mebus seçilen Enis Berberoğlu konusunda davanın dokunulmaz zımnında durması istemini reddetti.

Anayasa Mahkemesi de 2 Ağustos 2018'de, 5 sene 10 ay hapse mahkum edilen Berberoğlu'nun ferdî başvurusunu bildirme edilemez buldu.

Berberoğlu'na tahliye, Dündar üzerinde toy tahkikat kararı

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 20 Eylül 2018'de Berberoğlu konusunda 5 sene 10 maaş hapishane cezasını onadı. Daire, mebusluk sona erinceye derece Berberoğlu'nun cezasının infazının durdurulmasına ve salıverilmesine de değişmeyen verdi. Berberoğlu, cezaevinden boşaltma edildi. Berberoğlu, 1 Ekim 2018'de TBMM Genel Kurulunda mebus yemini etti.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Ekim 2018'de Cumhuriyet gazetesi hoşgörülü ve yazarları üzerinde karara bağlanan davada firari yer aldığı düşüncesince dosyası ayrılan Can Dündar üzerinde al sütun çıkarılmasına hükmetti.

İstanbul 14. ACM, 6 Şubat 2019'da Enis Berberoğlu'nun, "yasama dokunulmazlığı" bulunmuş yer aldığı düşüncesince yargılamanın durdurulması talebini reddetti. Mahkeme heyeti, tahkikat sonucunda mevcut firari maznun Can Dündar'ın dosyasını bu sorun dosyasından ayırdı. 15 Mayıs 2019'da, Gül konusunda "örgüte yardım" davasının düşürülmesine, Berberoğlu üzerinde da hâkimiyet verilmesine toprak olmadığına müteveccih değişmeyen alındı. Kararda, "devletin güvenliğine ve politikacı yararlarına bağlı duyurulmayan kalması müstelzim detayları açıklama" suçundan mukannen hapishane cezası mevcut Berberoğlu'na bu suçla alakalı başkaca nezdinde hâkimiyet verilmesine toprak bulunmadığı da belirtildi.

Berberoğlu baştan tutuklandı

4 Haziran 2020'de mebusluk düşürülen Berberoğlu, devrisi devir İstanbul'daki evinde gözaltına alındı, baştan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Pandemi önlemleri kapsamında yetkilendirilmiş yerine açıkça cezaevinden çıkarılan Berberoğlu hakkında, Anayasa Mahkemesi 17 Eylül 2020'de, seçilme ve politikacı faaliyette bulunma hakkı ile ad hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Bu kararın arkası sıra İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Ekim 2020'de Enis Berberoğlu'nun baştan yargılanmasına toprak olmadığına hükmetti.

İtiraz edilen fevk murafaa hepsi istinaf mahkemesine attı

MİT tırlarının durdurulmasına bağlı davada savcı, 14 Ekim 2020'de, firari maznun Can Dündar üzerinde "siyasal yahut askeri casusluk" ile "terör örgütüne iane etmek" suçlarından 22 sene 6 aydan 35 yıla derece hapishane cezası istedi. 15 Ekim 2020'de Enis Berberoğlu'nun baştan yargılanmasına toprak bulunmadığı hükmüne, nezdinde fevk mahkemede itiraz edildi.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Ekim 2020'de, "karar verilmesine toprak olmadığı" anlamında hâkimiyet kurdu. Kararda, "görevin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde olduğuna" ayraç edildi. 26 Ekim 2020'de Berberoğlu'nun avukatları AYM'ye baştan müracaat yaptı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 23 Aralık 2020'de, firari maznun Can Dündar'ı "gizli kalması müstelzim detayları politikacı yahut askeri casusluk öze realizasyon etmek" ve "terör örgütüne (FETÖ) yardım" suçlarından 27 sene 6 ay hapishane cezasına çarptırdı. Dündar'ın, rastgele dü kusur anlamında hükümle başlangıç başa tutuklanması, üzerinde al sütun çıkarılması ve reddetme talepnamesi işlemlerine başlanılması da hükme bağlandı.

Mahkemenin gerekçeli kararında, Güvenlik Konseyine gönderilen Suriye temsilcisinin mektubu da deliller ortada toprak aldı. Kararda, Suriye Arap Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği çeşidinden Güvenlik Konseyi Başkanı ve Genel Sekreterine maruz 5 Haziran 2015 günlü Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yakınma fail ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığından realizasyon edilen mektupta, Türkiye'nin BM'ye yakınma edilerek harp suçlusu yerine gösterilmeye çalışmış yer aldığı belirtildi.

AYM'den baştan ihlal sonucunda

AYM, 21 Ocak 2021'de Enis Berberoğlu üzerinde henüz ilkin maruz ihlal kararının uygulanmadığı sebebi öne sürülerek meydana getirilen ikinci müracaatta baştan ihlal sonucunda aldı. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması düşüncesince değişmeyen örneği, İstanbul 14. ACM'ye gönderildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Şubat 2020'de, Berberoğlu üzerinde savcılıkça meydana getirilen baştan usa vurma talebinin kabulü ve infazın durdurulmasına değişmeyen verdi. Mahkeme başkaca Berberoğlu'nun teşri dokunulmazlığının kaldırılması düşüncesince Adalet Bakanlığına makale yaban yazılarak maznun üzerinde özet düzenlenmesini istedi. Mahkeme 9 Şubat'ta Berberoğlu üzerinde 3 ayrı suçtan hazırladığı fezlekeyi TBMM'ye sunulmak kıl payı Adalet Bakanlığına gönderdi.

Enis Berberoğlu üzerinde maruz "yeniden usa vurma ve infazın durdurulması" sonucunda ile alakalı reislik tezkeresi 11 Şubat'ta, TBMM Genel Kurulunda okundu. Berberoğlu mebusluk vasfını baştan kazandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ