Fransa'nın Strasbourg kentinde planlı Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne skandal 'Kıbrıs raporu' kaşe vurdu. Toplantıda Avrupa Konseyi'nin hazırladığı Kıbrıs raporunda ‘Türkiye Kıbrıs'ta işgalci durumundadır' ifadelerine Türkiye Belediyeler Birliği Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Kongresi Asil üyesi, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler kaba aksülamel gösterdi.
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi 41. Genel Kurulu'nda zamanı birlikte mülakat meydana getiren emektar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Güler, Konsey kabilinden hazırlanmakta olan ‘Kıbrıs Raporu' muhteviyatında Türkiye Cumhuriyeti'ne müteveccih “işgal ve işgalci” ifadelerine arazi verildiğini ve tutanağı yandaş bulduklarını belirtti.
“Bugün adada Türk varlığından bahsediliyorsa bu Türkiye Cumhuriyeti'nin Barış Operasyonu yardımıyla mümkündür”
Konseyin hazırladığı ‘Kıbrıs Raporu'nda Türkiye'yi gaye meydan ifadelere aksülamel yayınlayan ve Türk Delegasyonu yerine Genel Kurul'da birlikte mülakat karşılayıcı Başkan Güler, hazırlanmakta olan tutanağı şişman birlikte cankulağı okuduklarına uyanıklık çekerek şunları kaydetti:
“Raporun 12. maddesi ‘bazı belediyelerin Türk kuvvetleri kabilinden nehiy edildiği'ni ati sürmektedir. Belirtmek istiyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Barış Kuvvetleri Kıbrıs'ta arsıulusal ahbaplık çerçevesinde ve güvenceci iklim sıfatıyla bulunmakta ve adada sulh ve istikrarın en yalçın teminatını oluşturmaktadır. Bu maddedeki iddiaları bildirme etmemiz kabil değildir. Raporun 42. maddesinde ‘Türkiye Kıbrıs'ı nehiy ettikten sonra' iddiası arazi almaktadır. Komite üyelerine uyarmak istiyorum ki Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs Adası'na müteveccih eylemi nehiy değil, 1974'de Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki demokrasiyi ortadan kaldıran cuntacı çarpış esnasında Kıbrıslı Türklere müteveccih katliamları durdurmaya ve ada sakinlerinin tamamını korumaya müteveccih birlikte ‘müdahale'dir. Raportörler, çağ Ada'da Türk varlığından bahsediyorlarsa bu Türkiye Cumhuriyeti'nin Barış Operasyonu yardımıyla mümkündür.
Raporun 84. maddesinde ‘Kıbrıslı Türkler 1975 yılından beri millî ve domestik kurda oy kullanmaktan kaçınmaktadır' iddiası arazi almaktadır. Bu yanlıştır. Adada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de bulunmaktadır. Kıbrıs Türkleri öz şehremaneti başkanlarını arsıulusal standartları makul birlikte biçimde seçmektedirler. KKTC'de 28 şehremaneti ve birlikte de şehremaneti donanması arazi almaktadır. Son şekilde uyarmak istiyorum ki 2004'te Annan Planı çerçevesinde açılan hal referanduma sunulmuş; Kıbrıs Türkleri çözüme beli derken, Kıbrıslı Rumlar planı reddetmiştir. Avrupa Birliği, Kıbrıslı Rumların uzlaşmaz tutumuna rağmen, Kıbrıs rahatsızlığına hal bulma çabalarına müteveccih en şişman darbeyi vurarak, Rum kısmını adanın tamamını asimilasyon değer biçimde AB'ye unsur yapmıştır.
2004 yılından beri AB kabilinden Kıbrıslı Türklere maruz vaatler ise gerçekleşmemiştir. Türk delegasyonu şekilde tutanağı yandaş bulduğumuzu ve bildirme etmediğimizi anlatmak isterim. Kongrenin Kıbrıslı Türklerin maruz bırakıldığı izolasyonu tanıdığı olan ve sona erdirilmesini istem fail sonucu hala geçerlidir. Raportörlerin bu gayeye müteveccih şekilde atılabilecek konkre adımlara bağlı önerilerin fark etmek isteriz" dedi.
Metin Akyürek