Istanbul
Bakan Soylu, MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı 2022 kapsamında planlı Gala Yemeği'nde, Batı'yla binlerce salname gün süresince katı baş döndürücü mevzuda savaş edildiğini, bazı bazı savaşıldığını, bazı bazı anlaşıldığını, bazı bazı de anlaşılamadığını söyledi.
Batı'nın akıbet 300 senedir da dünyanın liderliğini alarak ortak biçimde götürmeye çalıştığını özetleyen Soylu, Batı'nın bu müddet bünyesinde dünyaya savaşlar, kürevi yıldırı örgütleri, kürevi narkotik ticareti ve muhaceret krizini armağan ettiğini belirtti.
Sebep oldukları onlarca kürevi ve lehçe krizin sonuncusunu 2008 kürevi konuşu krizi ile yaşadıklarını hatırlatan Soylu, bunun akıbet bulunduğunu zannettiklerini fakat anca olmadığını dile getirdi.
Bakan Soylu, demin de müstevli sonrası ortak konuşu dalgalanmayla ve buhranla gönül rahatlığı karşıya olunduğuna ayraç ederek, "Sebep oldukları Rusya-Ukrayna savaşının gelecekteki konuşu neticelerini ve ne olabileceğini de daha bilebiliyor değiliz. Bizim çocukluğumuz IMF'nin yeti ve referans mektupları ile geçti. Ne IMF'nin kendisinden ne de mektuplarından, reçetelerinden tek yarayışlı görmedik." diyerek konuştu.
Güney Kore hükümetinin 1960'ların böylelikle evvel çağdaş sert polat fabrikasını ihdas kılmak düşüncesince Dünya Bankası'ndan güven istem ettiğini dayanıklı verici Soylu, Dünya Bankası'nın bu krediyi konuşu bulunmadığı nedeni öne sürülerek reddettiğini, "senin ülkende sert ve kömür rezervi bulunmayan yapamazsın" söylediğini anlattı.
Soylu, Güney Kore'nin ortak biçimde parayı bulup fabrikayı kurduğunu ve çağ dünyanın en şişman polat ihracatçıları sıralamasında evvel 5'in ortamında arazi aldığını aktardı.
Batı'nın "yapmayın, etmeyin olmaz, yürümez dediği" onlarca muvaffakiyet hikayesi bulunduğunu dile getiren Soylu, şöyleki bitmeme etti:
"Fikir hırsızlığından tutun, faziletkâr gümrük duvarlarına denli bizlere yasakladıkları gelişigüzel nesne onların kalkınma konularında vardır. En az bizimki denli dişi toprakları vardı zorla ekincilik camiası adına kalkınma alternatifini seçmediler. 1961 senesinde 1. Otomotiv Sanayi Kongresi'nde merhum Erbakan, kişi otomobilimizi etme fikrini hararetle anlatırken, 'siz Bursa'da makine üreteceğinize şeftali üretin' diyecek denli önümüze bariyer oldular."
İçişleri Bakanı adına 6 senedir Batı'nın ürettiği, ellerine, yüzlerine bulaştırdığı kürevi sorunlarla savaş ettiklerini vurgulayan Soylu, şunları söyledi:
"Küresel muhaceret krizini ve bireşimli uyuşturucuyu dünyanın başına musallat ettiler. Biz uğraşıyoruz. Bu salona ortak numara hasretmek isterim. ABD sanki sulh sağlamak düşüncesince Afganistan'ı nehiy ettiğinde Afganistan'da afyon istihsal piyasası 17 bin hektardı. Tarihin en kepaze fotoğrafıyla, ortak Amerikalı olsam utançtan başımı kaldıramayacağım tarihin en aşağılanan fotoğrafıyla ABD oradan o uçağıyla bu arada kaçarken, Afganistan'daki afyon istihsal piyasası 300 bin hektar oldu. Her nesne ayan bildirme ortadadır. İstedikleri alanda dünyayı nerelere aksettirmek istedikleri, fukaralıkları ve yoksullukları elbette planladıkları, Irak'a demokratlık getireceğim diyerek elbette istikrarsızlaştırdıkları, etrafımızdaki coğrafyayı elbette ortak sıkıntıya soktukları ve bizlere gönül rahatlığı senelerden bu yana büyümeyelim, üretmeyelim, zenginleşmeyelim, dünyaya lafımız olmasın diyerek neler söyledikleri açıkça ortadadır."
"MÜSİAD adına 32 senedir bu kürevi tiyatroya başkaldırıyorsunuz"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Batı'nın, kürevi yıldırı örgütlerini, PKK'yı, DEAŞ'ı beslediğini ve büyüttüğünü, bunlarla da uğraştıklarına değinerek, "Orta Doğu'yu karıştırdılar. Oradaki kardeşliği baştan kuruluş kılmak düşüncesince kılıç uğraşıyoruz. Rusya-Ukrayna'yı karıştırdılar. Tahıl kriziydi, tabii kavara kriziydi. Bunlarla da kılıç uğraşıyoruz. Afrika'yı karıştırdılar. Ege'de muhacir botlarında ismini duymadığımız ülkenin garibanlarını ölümden çevirmek düşüncesince kılıç uğraşıyoruz. Kimse kusura bakmasın. Bunların bu dünyaya verecekleri kuş denli aklı yoktur. Çözebilecekleri yegâne kürevi dava bahis konusu değildir. Ne tutum dalında ne de bambaşka ortak alanda." değerlendirmesinde bulundu.
MÜSİAD'ın 32 senedir bu kürevi tiyatroya başkaldırdığını vurgulayan Soylu, "Bunların nema lobileriyle kurduğu konuşu sisteme başkaldırıyorsunuz. Bunların 28 Şubatçılarla kurduğu vasilik düzenine başkaldırdınız. 'Üretmeyin' dediler siz üretmenin elbette bulunduğunu onlara gösterdiniz. Bunların üç, ilkokul pazarına kul olmadınız. Doğu'ya gittiniz, Afrika'ya gittiniz, dünyanın gelişigüzel namına gittiniz." dedi.
Soylu, MÜSİAD'ın çağ de Türkiye'nin istihsal gayretine, yerel ve ulusal gayretine dayanak noktası bulunduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Biz bu 32 salname mücadelenin gelişigüzel merhalesine tanık olduk. Şu MÜSİAD fuarının emekliye emekliye elbette ayağa kalktığına, oraya eklenmiş olan küçük, şişman şirketlerin Anadolu'da işini abartmak talip içtenlikli esnaflarımızın, imalatçılarımızın, üreticilerimizin MÜSİAD fuarında elbette soluk aldığının, elbette umutla dolduğunun, kişi derece düşünen insanlarla ötekileştirilmeden, aşağı görülmeden elbette maneviyat bulduğuna, çelim bulduğuna tanık olduk. Sizin yapmış olduğunuz iş hoppadak ortak konuşu bütünlük değildir. Bir duruştur ve dünyaya sunulmuş ortak alternatiftir."
"İlk el Batı'yı hakeza yakaladık. Yönsüz, vizyonsuz, ne yapacağını bilmeyen ortak biçimde yakaladık" diyen Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"İlk el liderlerini kaht-ı erkekler ortak biçimde şu demek oluyor ki mahrumiyet bünyesinde yakaladık. İlk el dünyanın itidalli ölçekteki ve madun ölçekteki ülkelerin, Batı'nın halis muhlis oyunlarını anladığı ve onlardan tiksinme etmiş bulunduğu ortak biçimde yakaladık. Onlardan ne denli tiksinme ediyorlarsa, bizlere o denli sevgilerinin ve sempatilerinin oluştuğu ortak biçimde yakaladık. İlk el 21. yüzyılda altyapımızı kuvvetlendirmiş, 20. asrın eksikliklerini tamamlamış ve 21. asrın yolculuğunu kişi adımıza tanımlamış ortak biçimde Batı'yı yakaladık. İlk el dünyayı avucunun içi derece bilici ortak liderle, her insanın sakıncasız bulunduğu ortak liderle, evvel el bugünü, yarını ve geleceği matematik edebilen ortak liderle yakaladık. Diyorlar ki illet çalışıyorsunuz? Allah şahittir. Hepimiz kişi işimizde baş döndürücü çalışmalıyız. Çünkü kılıç Tayyip Erdoğan derece ortak fırsatı ortak el artık bulamayacağız. Bunu hepiniz için, bunu çoğumuz düşüncesince söylüyorum."
