Ankara
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber çalışkan yayınında gündeme bağlı değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
İçişleri Bakanlığı namına Ramazan Bayramı boyunca kâffesi birimlerle sahada olduklarını anlatım fail Soylu, denetimden çoğalma henüz aşırı kösemenlik etme anlayışıyla cereyan ettiklerini belirtti.
Vatandaşların önceki bayramlara kıyasla kurallara uyma ettiğini özetleyen Soylu, "Trafikte, müstevli zamanına layıkıyla bu bayramda aşırı ağırbaşlı müşterek kesafet yalan konusuydu. Son 10 senenin 5 günce bayramlarına layıkıyla kıyasladığımızda kazalarda, ölümlerde yüzdelik 61 eksilme oldu. Bu bizim düşüncesince aşırı altın müşterek durum. Aldığımız tedbirlerin karşılığını görüyoruz. Kaza sayısında yüzdelik 37, fâni kazada yüzdelik 55, yaralamalı kazada yüzdelik 47 eksilme oldu." niteleyerek konuştu.
Soylu, 2010 senesinde Türkiye'deki trafik kazalarında 100 bin insanlarda ahiret yolculuğu oranının 13,4 eş olduğunu, bu rakamın şu anda 6,2 insana düştüğünü anlatım etti.
Trafik kazalarında 2015 senesinde ölmüş sayısının 7 bin 530, 2017 senesinde 7 bin 447 bulunduğunu anımsatan Soylu, güzeşte sene ölen eş sayısının ise 5 bin 362 bulunduğunu aktardı.
Maalesef ölümlerin yüzdelik 22'sinin piyon ölümleri olduğuna dikkati çekici Soylu, "Yaya rüçhan müşterek trafik başlattık. Önümüzdeki hafta Trafik Haftası'nda biricik mevzumuz yaya. Her 100 ölümden 22'si yaya. Yaya ölümlerinin yüzdelik 58'i de yayalardan kaynaklı. 2022 senesinde 99 piyon ölümü oluş. Bunun maatteessüf 47'si piyon geçitlerinin dışından geçmeye etkin yayalarımızın hataları nedeniyle. Sadece 5 tanesi sığırtmaç kusurundan kaynaklanmış." niteleyerek konuştu.
Hız sınırlarında düzenleme
Bakan Soylu, himmet limitlerine bağlı müşterek emek vermek yaptıklarını, İçişleri Bakanlığının kanunun verdiği izin çerçevesinde himmet limitlerini yüzdelik 20 açık açık tezyit imkanının bulunduğunu anımsattı.
Hız limitlerini belirlerken karayollarının kalitesini dikkate aldıklarını kail Soylu, laflarını şu şekilde sürdürdü:
"Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız ile görüştük. Hız limitlerini az buçuk henüz artırıyoruz. Şu anda otobanlar ve otoyollarda himmet limiti 132 kilometre. Şu anda Kuzey Marmara otoyolunda çalışıyoruz. Bunu 1 Temmuz'a yetiştirme gayreti içerisindeyiz. 120 kilometre himmet sınırını, 140 kilometreye çıkaracağız. Yani 20 kilometre opsiyonumuzun tamamını orada kullanacağız. Ceza sınırı da 154 kilometre. Eğer bunu becerebilir de averaj hızlılık yapabilirsek... Çünkü birtakım otoyollarda, otobanlarda averaj himmet var. Biz oradaki averaj hıza bakıyoruz. Giriş ve depar belgesi 154 kilometre himmet yapabilecekler lakin bu 154 kilometre himmet yapsınlar erişmek değil. Kuzey Marmara otobanı, İstanbul-İzmir otoyolu ve Ankara-Niğde otoyolu. Bu üçünün standartları bunu kaldıracak seviyede. Daha yükseğini de kaldırabilir lakin müdebbir ve davranışlarında ölçülü olabilmemiz açısından bunu anlatım ediyoruz.
İkincisi, Şanlıurfa'dan başlayıp Edirne'ye derece revan Anadolu Otoyolu mevcut Ankara'dan geçen. Bu yolda aradaki Ankara-Niğde istikameti aut hepsinde 10 kilometre henüz himmet limitini artırıyor, 133 kilometreye çıkarıyor, yönetsel müeyyide haddini da 143 kilometreye çıkarıyoruz. Buna ilgilendiren müşterek emek vermek ortaya koyacağız 1 Temmuz'dan itibaren. Karayolları birtakım yerlerde 'burada şu hıza düşmeniz uygundur' niteleyerek anıştırma yapacak. Bölünmüş yollarda bu yürütüm yok."
Soylu, Türkiye'nin 81 vilayetinde site içre ve bitişik bölgede sürücünün baş karışıklığını giderecek müşterek himmet standardizasyonu çalışmasının sürdüğünü dile getirdi.
Sığınmacı sorunu
Bakan Soylu, "İstanbul sokaklarında ve birtakım kentlerdeki sığınmacı konusu şenlik sürecinde aşırı dile getirildi. Bir ajitasyon mu yalan konusu? Bir kaplama olmasa fark endişelenmeli miyiz?" şeklindeki istifham üzerine, yalanları, provokasyonları, dezenformasyonları, iftiraları gelişigüzel daim bu arada konuşacaklarını söyledi.
Yalan ve dezenformasyon üstünden Türkiye'nin apayrı müşterek tabloya getirilmek istendiğine dikkati çekici Soylu, şunları söyledi:
"Bunun nedenlerinden birincisi 2023 senesinde intihap var. Ne yapmaları lazım? AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı zora düşürecekler. Sorumsuz davranacaklar, yollayacağız insanları, ölürlerse ölsün diyecekler. O kamplarda kişilerin ne yaşadığını bilmiyorlar. Atme Kampı'nı Kılıçdaroğlu bilmiyordur. 1 milyon 700 bin insanoğlu şu anda o alanlarda bizim kontrolümüz altında yaşıyorlar. Hiçbir obje bilmiyorlar. Korkacaksınız biraz. Hepimiz müşterek yerlerden geldik bu coğrafyaya. Moğol steplerinden geldik biz. İstila olacakmış? Kim, neyi kaplama yapacak. PKK'ya, PYD'ye kaplama yaptırmadık. Kılıçdaroğlu'nun arkadaşları hazırlamaya çalıştı. Belediye başkanlarının, yıldırıcı namına belediyelerine aldıkları paydaşları hazırlamaya çalıştılar. Yapabildiler mi Nusaybin'de, Kızıltepe'de, Yüksekova'da yapabilirler mi? Kime kaplama ettireceğiz kılıç bu memleketi. Kendi sınırlarımız ötesinde bu istilayı yaptırtmıyoruz."
Soylu, ikinci namına da Türkiye'nin ihracatının arttığını, 300 bilyon dolar sınırına yaklaştığını dile getirdi.
İddiaları ortaya koyanların, istihsal ekonomisini ortadan kaldırmaya çalıştıklarını özetleyen Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Üçüncüsü, Orta Doğu Arap turizmi. Geçen sene 4 milyon yöresinde Orta Doğu'dan gezgin geldi. İlk 3 ay böylece 1,4 milyon gezgin gelmiş. Bu numara aşırı henüz da artacak. Yapmak istedikleri şu: Türkiye'ye gelebilecek misafirlere erinç 'saldırıyorlar' algısı oluşturup, turizmin önünü boğazlamak isteyenlere okazyon tanıyacak müşterek anlayışı başıboş bırakmamızı istiyorlar.
Dördüncüsü de, Suriye sınırındaki tehlikesiz bölgeler. Afrin'den çıkalım, devrisi gündüz Hatay'dan Adıyaman'a kadar, o aşırı bilmiş Kılıçdaroğlu'na söylüyorum, minimum 100'ün üstünde yıldırıcı Amanos Dağları'na sızar. Türkiye, zamanı müşterek siyaset uyguluyor, yıldırı koridorunu kapatıyor. Aklı yetmeyenlere söylüyorum. Sadece 2023 seçimini al tosun görmüş denli saldıranlara söylüyorum. Türkiye o yerleri kendine ilgilendiren müşterek dulda bölgesi namına değerlendiriyor. Yani müşterek adımla üç ayrı siyaset yönetiyor. Türk kini yapıyormuşuz. Bunu siyaseten batkın olanlar, gelişigüzel gittikleri partiden kovulanlar söylüyor. Bizim geleneğimizde, inancımızda hakeza müşterek obje bahis konusu değil."
İstanbul'da sığınmacı sayısı
Bakan Soylu, "1 milyon 305 bin mukayyet sığınmacının İstanbul'da bulunduğunun açıklandığının ve bu rakamın birtakım kesimlerce efdal bulunduğunun" anlatım edilmesi üzerine, bu okuryazarlığı anlamakta zorlandığını söyledi.
Dezenformasyondan, yalanlardan bıktıklarını özetleyen Soylu, şunları kaydetti:
"İstanbul'da 500 bin mukayyet Suriyeli var. Diğer numara ikametli ve yabancı. Bunda öğrenciler, ecnebi firmalarda çalışanlar var. İkametli namına gelenler ve sığınmacı namına arsıulusal korumada gelenler var. Böyle müşterek numara yok. Valiliğin açıklamış olduğu rakamda durma edenler var. Evinizde çalıştırdığınız Özbekistanlı da var. Ukrayna'dan, Almanya'dan, İrlanda'dan mevrut de var. Nasıl bu sayıları soysuz ediyorlar. Hiçbir korkuları yok. Bütün dertleri AK Parti'ye, hükümete, Cumhur İttifakı'na dokunca verebilir miyiz. Türkiye'de şu anda 3 milyon 762 bin 686 Suriyeli var, muvakkat dulda statüsünde. İkamet izniyle küsurat eller 1 milyon 417 bin. Uluslararası dulda ile çatışma, harp bölgelerinden Türkiye'ye mevrut 320 bin var. Bütün numara bu. Bunun dun fevk 4 milyon 100 bini sığınmacı diyebileceğimiz, tahminî 1milyon 417 bini ise ikametli yabancılar. İstanbul'da da valiliğin açıklamış olduğu rakamlar. İki yılda müşterek güncelleme yapıyoruz sürekli. Bu rakamın da yüzdelik 20'sinin İstanbul'da olmadığını belirleme ettik."
Bakan Soylu, Türkiye'de 3 milyon 760 binin üstünde Suriyelinin banko bahis konusu bulunmadığı bilgisini vererek, "İki sene ilkin yaptığımız güncellemede dakika uğur boncuğu yerde rastlamadığımız 122 bin Suriyeliyi pasife aldık lakin bu rakamın içre tutuyoruz. Son 5 yılda 323 bin kişiyi şahıs ülkelerine deport ettik. Kaçak, müşterek bölümü sınırlardan giriyor. Almanya'ya da Sırbistan'a da giriyor. 500 bin Suriyeliyi fahri arka gönderdik. 641 bin 487 eş de denizler ve karadan Avrupa'ya geçti. Biz bunu Frontex ile belirleme ediyoruz, sınırlardan belirleme ediyoruz. Son 5 yılda 1,5 milyon eş bu ülkeden ayrıldı." dedi.
