İstanbul
İstanbul'da sonuç günlerde çarpıcı bulunan yağışlar, mega kentin su ihtiyacını karşılayan toplamda 868 milyon 683 bin metreküp kapasiteye eş 10 barajın doluluk oranını arttırdı. Barajlara biriken yekûn su miktarı, kestirmece 757 milyon metreküp oldu.
Yağışların peşi sıra doluluk oranları; Istrancalar ve Kazandere barajlarında yüzdelik 100'e, kentin su ihtiyacının şişman bölümünü karşılayan Ömerli Barajı'nda ise yüzdelik 91,17'ye ulaştı.
Bu oran; Alibey Barajı'nda yüzdelik 80,69, Büyükçekmece Barajı'nda yüzdelik 88,62, Darlık Barajı'nda yüzdelik 96,99, Elmalı Barajı'nda yüzdelik 95,83, Pabuçdere Barajı'nda yüzdelik 96,02, Sazlıdere Barajı'nda yüzdelik 61,09 ve Terkos Barajı'nda yüzdelik 83,02 oldu.
Rakamlar İstanbulluların yüzünü güldürse de, barajlardaki kapasitenin hudutlu bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, su problemi taayyüş riski zımnında istihlak dair davranışlarında ölçülü ve tasarruflu olunması uyarısı yaptı.
"Doluluk oranı müjdeli güçlükle davranışlarında ölçülü peyda eylemek lazım"
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İç Su Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, AA muhabirine, barajlardaki doluluk oranlarının artmasının müjdeli bulunduğunu söyledi.
Doluluk oranlarının su standardını etkilediğini tamlayan Prof. Dr. Albay, mütenakıs suyun tez kirlendiğine aksan yaptı.
İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan barajların sonuç dü ayda yağışlarla dolmaya başladığını, bu hafta çarpıcı bulunan yağışlarla bu arada de barajların doluluk oranlarının yüzdelik 85'e ulaştığını tamlayan Albay, bunun müjdeli bulunduğunu fakat davranışlarında ölçülü davranılması icap ettiğini kaydetti.
Mevcut suyun titiz ve tasarruflu kullanılmasında avantaj gördüğünü vurgulayan Albay, hırçın vaziyette önümüzdeki çağda de su problemi yaşanabileceğini anlatım etti.
Albay, kente su sağlayıcı barajların doluluk oranlarının yüzdelik 100'e ulaşmasının güçlü muhtemel su sıkıntılarının önüne geçemeyeceğine dikkati çekerek, şöyleki konuştu:
"İstanbul'da 800 milyon metreküpü az buçuk sabık su kapasitesi var. Günde 3 milyon metreküp suyun İstanbul halkına verildiği düşünülürse, 9 maaş suyu barajlarımızda topluyoruz demektir, doğrusu ağız ağıza dolu olsa bile. Bu da bizlere şu ev ödevini veriyor; suyu akilane kullanacağız, rahatlamayacağız, boşa harcamayacağız, boşa akıtmayacağız, artırım edeceğiz. Yani rahatlamaya gelmez, zira önümüz yaz ayları. Yaz aylarında buğulaşma artacak, su tüketimi hâlâ da artacak. Hele müşterek de önümüzdeki sene kar ve yağmuru akilane müşterek halde almazsak, bizi gelecek senelerde tekrar dünkü müşterek başağrısı bekliyor olabilir. Bu sebepten dolayı ego daim şurası söylüyorum, lütfen suyu akilane kullanalım, artırım edelim, suyu boş harcamayalım."
- "Su kültürünü anaokulundan itibaren çocuklarımıza vermemiz lazım"
Prof. Dr. Meriç Albay, İstanbul'un ister kentleşme gerekse popülasyon itibarıyla çapkın büyüyen müşterek site olduğuna ayraç ederek, su tüketiminin artmasında muhaceret ve yapılaşmanın da çarpıcı bulunduğunu söyledi.
Su sıkıntısının hoppadak İstanbul'da değil, hava değişikliğine ilişkin kendisine mülk genelinde yaşandığının altını çizen Albay, bu sorumluluğun her insana düştüğünü, hoppadak İstanbul değil Konya, İzmir, Ankara ve Gaziantep olsun öbür şehirlerin de içmece suyu barajlarının titiz izleme edilmesi icap ettiğini kaydetti.
Su havzalarının aşırı güzel arama edilmesinin de önemini vurgulayan Albay, şöyleki bitmeme etti:
"İstanbul da engelleme nice havzayı koruyamıyoruz. Koruyamadığınız devir havzaların su sübvansiyon kapasitesi düşüyor. Yani suyu yakalayıp baraja getirecek bölgeye siz beton yığarsanız maatteessüf suyu yönlendiremiyorsunuz barajlara. Bu da hem suyun standardını bununla birlikte miktarını düşürüyor. Dolayısıyla bizim bu su kültürünü, coğrafya kültürünü, biyoçeşitlilik kültürünü ilkokuldan, anaokulundan itibaren çocuklarımıza vermemiz lazım. Suyu hakkıyla aşırı biçimsiz kullanıyoruz, hem mutfakta hem banyoda bununla birlikte öbür sınai alanda. Özellikle şurası anlatmak lazım, bundan sonraları Türkiye'nin suyu enine boyuna az. Özellikle sınai kullanımda ve zirai kullanımda suyu artırım etmekte kâr mevcut diyerek düşünüyorum."
- "Gereksiz faydalanma gelecekten çalıyor"
Gereksiz su tüketimini "gelecekten çalmak" biçiminde değerlendiren Albay, "Gereksiz açıkça musluk, sizin geleceğinizden çalıyor. Bir sene sonraları kullanacağınız suyu şimdiden tüketmiş oluyorsunuz. Eğer bir, dü yahut iptidai kazak yetiyorsa 7'nci, 10'uncu, 15'inci kazağı almamak lazım. Domates üretilirken, kazak yapılırken esasta tonlarca su tüketilmiştir. Bilgisayar, makine on paralık ayırt etmez. Endüstriyel ve zirai mamüllerin hepsi düşüncesince su tüketiyoruz. Bilelim ki boş kullanım, boş gider esasta geleceğimizden çalıyor. Buna aşırı ilgi eylemek lazım." ifadelerini kullandı.
