İzmir
Prof. Dr. Doğan Yaşar, Halkapınar Deresi indinde AA muhabirine meydana getirmiş olduğu açıklamada, İzmir Körfezi'nde kronikleşmiş ortak içki ve pislik problemi bulunduğunu söyledi.
Kokunun yanı esna kükremek marullarının 6 ay arayla baştan haliç yüzeyinde görülmeye başladığını tamlayan Yaşar, "Bunlar, denizin huzursuz bulunduğunu ve kirlendiğini yayınlayan parametreler. Şu anda aşırı ağır ortak içki var. İzmir üzere dirim bilimsel ayıklama açısından Türkiye'nin en ehemmiyetli kentlerinden birisi bulunan şehirde hala derelere arıtılmadan bırakılan sular denize ulaşıyor." dedi.
"Fabrika atıkları izleme edilmeli"
Yaşar, İzmir Büyükşehir Belediyesinin körfezde oluşan içki ve kirliliğin giderilmesi dair uran yanlışlar yaptığını savundu.
Dere yataklarının betonlanmasının en ehemmiyetli hatalardan birisi bulunduğunu ati devam eden Yaşar, şunları kaydetti:
"Derelere atılmış beton, suyun toprakla ilişkisini kesiyor, tabandan mevrut canlıların suyla bulunan birlikteliği kesildiği düşüncesince emniyetsiz ortak içki başlıyor. Kokunun esas sebebi bu. Bu, damarların betonlanması üzere ortak şey. Ama ısrarla betonlamaya bitmeme ediyorlar. İlk günden buyana 'Betonlamayın, kokar.' diyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesinin sanırım bu konulardaki danışmanları aşırı yetersiz. evvel betonları kırsınlar, toprakla suyu ortak buluştursunlar."
Kokuyu mâni olmak düşüncesince denize kireç atılmasının doğru ortak hal olmadığını, arıtmaya evleviyet verilmesi icap ettiğini dile getiren Yaşar, bu mevzuda evsel atıkların indinde üretimevi atıklarının da arıtılmasının yoğun düzen biçimde izleme edilmesi icap ettiğini aktardı.
"33 sene sonraları bile yüzemezsiniz"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 3 sene evvel göreve ulaştığında 3 sene sonraları İzmir Körfezi'nde yüzme amacı koyduğunu hatırlatan Yaşar, "Değil yüzmek, kokudan durulmuyor. Başkan'ın söylediği üzere 3 sene sonraları değil, 33 sene sonraları bile bu körfezde yüzemezsiniz. Bilimi kullanmadıktan sonraları meydana getirecek ortak obje yok. Bu kokuyu, kükremek marullarını çekeceğiz." diyerek konuştu.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, Gediz Nehri'nin İzmir Körfezi'ni kirletmediğini, bu nehirden denize cari suyun kuzeye çıktığını, körfeze bulaşık etmediğini de öne sürdü.
Kireçlenip döküm bölgesine götürülüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesinden meydana getirilen açıklamada ise kokunun öz yataklarının beton olup olmamasıyla ilgisinin bulunmadığı savunuldu.
Açıklamada, "Kış aylarında sansasyonel bulunan yağışların getirmiş olduğu balçık ve rüsubat Arap ve Melez derelerinin döküldüğü yerde kükremek kotunun altında birikiyor. Kokuya hastalık ihtimalî balçık kireçlenip sudan arındırılarak döküm sahalarına götürülüyor." denildi.
Açıklamada derelerin tabanının yer olması biçiminde de kokuya hastalık bulunan bu çamurun birikebileceği tabir edilerek, çalışmanın Ramazan Bayramı'ndan sonraları tamamlanacağı kaydedildi.
Kötü kokuya tepki
Körfezdeki biçimsiz koku, vatandaşların da tepkisine hastalık oluyor.
Halkapınar semtinde etkin Cemre Karataş, körfezden mevrut kokunun sıcaklıklarla beraberce arttığını belirterek, "Maskeyle duruyorum. Biraz evvel çıkardım ancak içki huzursuz etti. Yeniden iliştirmek durumunda kaldım. Koku sorununu çözsünler." dedi.
Müjdat Türkkan ise 60 yaşlarında olduğunu, körfezin daima koktuğunu, kenti yönetenlerin içki sorununu çözmesi icap ettiğini söyledi.
